Toprağın Altında Uyuyan Servet, 600 Milyar Dolarlık Altın

Ekonomi 08.01.2025 - 11:51, Güncelleme: 08.01.2025 - 11:57
 

Toprağın Altında Uyuyan Servet, 600 Milyar Dolarlık Altın

.Türkiye’nin altın rezervlerinin, toplamda 6.500-10.000 ton arasında tahmin edildiğini ve bu rezervlerin değerinin yaklaşık 397 milyar dolar ile 611 milyar dolar arasında değiştiğine dikkat çeken Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel, “Ancak bu devasa potansiyel, yeterince değerlendirilemiyor. Rezervimiz büyük, ama üretimimiz küçük! İyi bir planlamayla 100 ton altın üretmek mümkün” dedi.
“ 5 Yılda 4 Ton Üretim Düştü” Yazılı bir açıklama yapan Yücel, 2024 yılında Türkiye’nin altın üretiminin 32,2 tona gerilediğini belirterek, “Bu, son beş yılda 10 tonluk bir kaybı işaret ediyor. 2020 yılında 42 tonla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıran üretim, sürdürülebilir bir seviyeye taşınamadı. Üretimdeki bu düşüş kabul edilemez. Dünya altın fiyatları zirvedeyken bizim üretimde gerilememiz, potansiyelimizi değerlendiremediğimizi gösteriyor. Türkiye’de bazı madenlerin faaliyetlerinin geçici durması üretimin düşmesinde büyük etken ama bu sadece ekonomik değil, stratejik bir kayıp” ifadelerini kullandı. “Altın İthalatı: Ekonomik Yük ve Stratejik Risk” Türkiye’nin yıllık altın ihtiyacının 160 ton seviyesindeyken, 2024 yılında yerli üretimle yalnızca 32,2 tonluk kısmının karşılanabildiğini belirten Yücel, “Aradaki 127,8 tonluk açık, ithalat yoluyla kapatılmak zorunda. Bu durum, Türkiye’ye her yıl milyar dolarlık fatura çıkarıyor. Altın ithalatına dayalı bir ekonomi sürdürülemez. Cari açığın büyümesine neden olan bu tabloyu değiştirmek için yerli üretimi artırmamız şart” dedi. “Altın İthalatıyla Harcanan 30 Milyar Dolarla Neler Yapılabilirdi?” Merkez Bankası’na göre 2023’te parasal olmayan altın ithalatı önceki yıla göre yüzde 46,9 artarak 30 milyar dolarla bugüne kadar ulaşılan en yüksek yıllık düzey olduğuna dikkat çeken Yücel, “Bu rakam, altyapı yatırımları açısından devasa bir fırsat maliyetine işaret ediyor. Altın ithalatına harcanan bir yıllık 30 milyar dolarla, isterseniz İstanbul’daki üçüncü köprü gibi 6 boğaz köprüsü, isterseniz 2,7 İstanbul Havalimanı, 1,5 Akkuyu Nükleer Santrali, 1.500 km hızlı tren hattı, 30 büyük baraj ve hidroelektrik santrali inşa edilebilirdi. Ortalama bir devlet üniversitesinin maliyeti 200 milyon dolar. 30 milyar dolar ile bir yılda 150 üniversite inşa edilebilirdi. Büyük bir şehir hastanesinin maliyeti 1 milyar dolar. 30 milyar dolar ile 30 şehir hastanesi yapılabilirdi. Listeyi daha uzatmaya gerek yok, kısaca bu parayı yerli üretimle ülkemizde tutabilir, stratejik yatırımlara dönüştürebiliriz” ifadesini kullandı. “Yatırımcının Cesareti Kırılıyor” Altın üretiminde karşılaşılan bürokratik engellerin sektörü yavaşlattığını belirten Yücel, “Bugün bir girişimci, altın madenciliğine yatırım yapmak istese, uzun ve karmaşık izin süreçleriyle boğuşuyor. Bu süreçler, yatırımcıların cesaretini kırıyor. Eğer bu engeller kaldırılmazsa, mevcut yatırımlar bile sürdürülebilir olmaktan çıkacak ve yerli altın üretimindeki düşüş devam edecektir. Onun için bir an önce yatırım ortamını iyileştirecek somut adımlar atılmalıdır” uyarısında bulundu. “100 Ton Hedefi Hayal Değil” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, en fazla katma değere sahip ürünlerin başında gelen altın üretimini 100 tona yükseltilmesine ilişkin hedefinin hayal olmadığını da vurgulayan Yücel, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanımızın 100 ton hedefini gerçekleştirmek için büyük bir gayret gösteriyor. Ama diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının bu hedef doğrultusunda iyi organize olduklarını söyleyemiyoruz. Oysa 100 ton altın üretimi hayal değil. Üreticilerin önü açılırsa, birkaç yıl içinde bu seviyelere ulaşabiliriz. Böylece hem cari açık azalır hem de ekonomimize on milyarlarca dolar kazandırırız.” dedi. “Rezervimizi Kullanmazsak Bedelini Ödemeye Devam Ederiz” Altın ithalatına dayalı ekonomik modelin sürdürülemez olduğunu belirten Yücel, “Eğer üretimimizi artırmazsak, dışa bağımlı bir ekonomi içinde kaybolmaya devam ederiz. Oysa bu potansiyeli değerlendirirsek, cari açığı azaltabilir, bu milyarlarca doları eğitim, sağlık ve altyapı gibi alanlara aktarabiliriz” çağrısında bulundu. Dünyada yıllık altın üretimi verileri (Dünya Altın Konseyi verilerinden alınmıştır): Yıl  Küresel Altın Üretimi   2010: 2.830,8 ton 2011: 2.928,1 ton 2012: 3.002,8 ton 2013: 3.180,8 ton 2014: 3.270,5 ton 2015: 3.361,4 ton 2016: 3.515,7 ton 2017: 3.576,9 ton 2018: 3.657,6 ton 2019: 3.598,6 ton 2020: 3.483,5 ton 2021: 3.575,6 ton 2022: 3.634,1 ton 2023: 3.646,1 ton Türkiye’nin Altın Üretimi (24 Yılda 521 Ton Altın Ürettik) 2001: 1,4 ton 2002: 4,3 ton 2003: 5,4 ton 2004: 5,0 ton 2005: 5,0 ton 2006: 8,0 ton 2007: 10,0 ton 2008: 11,0 ton 2009: 14,5 ton 2010: 17,0 ton 2011: 24,5 ton 2012: 29,5 ton 2013: 33,5 ton 2014: 31,0 ton 2015: 27,5 ton 2016: 24,5 ton 2017: 22,5 ton 2018: 27,1 ton 2019: 38,0 ton 2020: 42,0 ton 2021: 39,5 ton 2022: 31,5 ton 2023: 36,5 ton 2024: 32,2 ton Toplam: 521,4 ton  Yıllara Göre Altın İthalat Verileri): 2001: İthalat: 103 ton 2002: İthalat: 129 ton 2003: İthalat: 214 ton 2004: İthalat: 251 ton 2005: İthalat: 269 ton 2006: İthalat: 193 ton 2007: İthalat: 231 ton 2008: İthalat: 166 ton 2009: İthalat: 38 ton 2010: İthalat: 42 ton 2011: İthalat: 80 ton 2012: İthalat: 120 ton 2013: İthalat: 302 ton 2014: İthalat: 130 ton 2015: İthalat: 46 ton 2016: İthalat: 106 ton 2017: İthalat: 361 ton 2018: İthalat: 283 ton 2019: İthalat: 160 ton 2020: İthalat: 436 ton 2021: İthalat: 272 ton 2022: İthalat: 452 ton 2023: İthalat: 396 ton Toplam: İthalat: 4224 ton . İthalat ile Üretimin Karşılaştırıldığı Tablo . 2023 Yılı Dünya Altın Üretimi (Ton): Çin: 378,2 Rusya: 321,8 Avustralya: 293,8 Kanada: 191,9 ABD: 166,7 Gana: 135,1 Endonezya: 128,8 Peru: 128,6 Meksika: 126,6 Özbekistan: 112,6 Mali: 105,0 Güney Afrika: 103,6 Burkina Faso: 98,6 Brezilya: 94,5 Kazakistan: 86,3 Sudan: 72,5 Kolombiya: 67,4 Gine: 64,9 Tanzanya: 54,6 Fildişi Sahili: 51,5 Bolivya: 48,6 Zimbabve: 46,6 Kongo Cumhuriyeti: 45,4 Papua Yeni Gine: 43,4 Filipinler: 40,6 Arjantin: 37,5 Türkiye: 36,5 Diğer Ülkeler: 564,2 Toplam: 3.646,1 ton        
.Türkiye’nin altın rezervlerinin, toplamda 6.500-10.000 ton arasında tahmin edildiğini ve bu rezervlerin değerinin yaklaşık 397 milyar dolar ile 611 milyar dolar arasında değiştiğine dikkat çeken Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel, “Ancak bu devasa potansiyel, yeterince değerlendirilemiyor. Rezervimiz büyük, ama üretimimiz küçük! İyi bir planlamayla 100 ton altın üretmek mümkün” dedi.

“ 5 Yılda 4 Ton Üretim Düştü”

Yazılı bir açıklama yapan Yücel, 2024 yılında Türkiye’nin altın üretiminin 32,2 tona gerilediğini belirterek, “Bu, son beş yılda 10 tonluk bir kaybı işaret ediyor. 2020 yılında 42 tonla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıran üretim, sürdürülebilir bir seviyeye taşınamadı. Üretimdeki bu düşüş kabul edilemez. Dünya altın fiyatları zirvedeyken bizim üretimde gerilememiz, potansiyelimizi değerlendiremediğimizi gösteriyor. Türkiye’de bazı madenlerin faaliyetlerinin geçici durması üretimin düşmesinde büyük etken ama bu sadece ekonomik değil, stratejik bir kayıp” ifadelerini kullandı.

Altın İthalatı: Ekonomik Yük ve Stratejik Risk”

Türkiye’nin yıllık altın ihtiyacının 160 ton seviyesindeyken, 2024 yılında yerli üretimle yalnızca 32,2 tonluk kısmının karşılanabildiğini belirten Yücel, “Aradaki 127,8 tonluk açık, ithalat yoluyla kapatılmak zorunda. Bu durum, Türkiye’ye her yıl milyar dolarlık fatura çıkarıyor. Altın ithalatına dayalı bir ekonomi sürdürülemez. Cari açığın büyümesine neden olan bu tabloyu değiştirmek için yerli üretimi artırmamız şart” dedi.

Altın İthalatıyla Harcanan 30 Milyar Dolarla Neler Yapılabilirdi?”

Merkez Bankası’na göre 2023’te parasal olmayan altın ithalatı önceki yıla göre yüzde 46,9 artarak 30 milyar dolarla bugüne kadar ulaşılan en yüksek yıllık düzey olduğuna dikkat çeken Yücel, “Bu rakam, altyapı yatırımları açısından devasa bir fırsat maliyetine işaret ediyor. Altın ithalatına harcanan bir yıllık 30 milyar dolarla, isterseniz İstanbul’daki üçüncü köprü gibi 6 boğaz köprüsü, isterseniz 2,7 İstanbul Havalimanı, 1,5 Akkuyu Nükleer Santrali, 1.500 km hızlı tren hattı, 30 büyük baraj ve hidroelektrik santrali inşa edilebilirdi. Ortalama bir devlet üniversitesinin maliyeti 200 milyon dolar. 30 milyar dolar ile bir yılda 150 üniversite inşa edilebilirdi. Büyük bir şehir hastanesinin maliyeti 1 milyar dolar. 30 milyar dolar ile 30 şehir hastanesi yapılabilirdi. Listeyi daha uzatmaya gerek yok, kısaca bu parayı yerli üretimle ülkemizde tutabilir, stratejik yatırımlara dönüştürebiliriz” ifadesini kullandı.

“Yatırımcının Cesareti Kırılıyor”

Altın üretiminde karşılaşılan bürokratik engellerin sektörü yavaşlattığını belirten Yücel, “Bugün bir girişimci, altın madenciliğine yatırım yapmak istese, uzun ve karmaşık izin süreçleriyle boğuşuyor. Bu süreçler, yatırımcıların cesaretini kırıyor. Eğer bu engeller kaldırılmazsa, mevcut yatırımlar bile sürdürülebilir olmaktan çıkacak ve yerli altın üretimindeki düşüş devam edecektir. Onun için bir an önce yatırım ortamını iyileştirecek somut adımlar atılmalıdır” uyarısında bulundu.

“100 Ton Hedefi Hayal Değil”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, en fazla katma değere sahip ürünlerin başında gelen altın üretimini 100 tona yükseltilmesine ilişkin hedefinin hayal olmadığını da vurgulayan Yücel, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanımızın 100 ton hedefini gerçekleştirmek için büyük bir gayret gösteriyor. Ama diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının bu hedef doğrultusunda iyi organize olduklarını söyleyemiyoruz. Oysa 100 ton altın üretimi hayal değil. Üreticilerin önü açılırsa, birkaç yıl içinde bu seviyelere ulaşabiliriz. Böylece hem cari açık azalır hem de ekonomimize on milyarlarca dolar kazandırırız.” dedi.

“Rezervimizi Kullanmazsak Bedelini Ödemeye Devam Ederiz”

Altın ithalatına dayalı ekonomik modelin sürdürülemez olduğunu belirten Yücel, “Eğer üretimimizi artırmazsak, dışa bağımlı bir ekonomi içinde kaybolmaya devam ederiz. Oysa bu potansiyeli değerlendirirsek, cari açığı azaltabilir, bu milyarlarca doları eğitim, sağlık ve altyapı gibi alanlara aktarabiliriz” çağrısında bulundu.

Dünyada yıllık altın üretimi verileri (Dünya Altın Konseyi verilerinden alınmıştır):

Yıl 

Küresel Altın Üretimi  

2010: 2.830,8 ton

2011: 2.928,1 ton

2012: 3.002,8 ton

2013: 3.180,8 ton

2014: 3.270,5 ton

2015: 3.361,4 ton

2016: 3.515,7 ton

2017: 3.576,9 ton

2018: 3.657,6 ton

2019: 3.598,6 ton

2020: 3.483,5 ton

2021: 3.575,6 ton

2022: 3.634,1 ton

2023: 3.646,1 ton

Türkiye’nin Altın Üretimi (24 Yılda 521 Ton Altın Ürettik)

2001: 1,4 ton

2002: 4,3 ton

2003: 5,4 ton

2004: 5,0 ton

2005: 5,0 ton

2006: 8,0 ton

2007: 10,0 ton

2008: 11,0 ton

2009: 14,5 ton

2010: 17,0 ton

2011: 24,5 ton

2012: 29,5 ton

2013: 33,5 ton

2014: 31,0 ton

2015: 27,5 ton

2016: 24,5 ton

2017: 22,5 ton

2018: 27,1 ton

2019: 38,0 ton

2020: 42,0 ton

2021: 39,5 ton

2022: 31,5 ton

2023: 36,5 ton

2024: 32,2 ton

Toplam: 521,4 ton 

Yıllara Göre Altın İthalat Verileri):

2001: İthalat: 103 ton

2002: İthalat: 129 ton

2003: İthalat: 214 ton

2004: İthalat: 251 ton

2005: İthalat: 269 ton

2006: İthalat: 193 ton

2007: İthalat: 231 ton

2008: İthalat: 166 ton

2009: İthalat: 38 ton

2010: İthalat: 42 ton

2011: İthalat: 80 ton

2012: İthalat: 120 ton

2013: İthalat: 302 ton

2014: İthalat: 130 ton

2015: İthalat: 46 ton

2016: İthalat: 106 ton

2017: İthalat: 361 ton

2018: İthalat: 283 ton

2019: İthalat: 160 ton

2020: İthalat: 436 ton

2021: İthalat: 272 ton

2022: İthalat: 452 ton

2023: İthalat: 396 ton

Toplam: İthalat: 4224 ton

.

İthalat ile Üretimin Karşılaştırıldığı Tablo

.

2023 Yılı Dünya Altın Üretimi (Ton):

Çin: 378,2

Rusya: 321,8

Avustralya: 293,8

Kanada: 191,9

ABD: 166,7

Gana: 135,1

Endonezya: 128,8

Peru: 128,6

Meksika: 126,6

Özbekistan: 112,6

Mali: 105,0

Güney Afrika: 103,6

Burkina Faso: 98,6

Brezilya: 94,5

Kazakistan: 86,3

Sudan: 72,5

Kolombiya: 67,4

Gine: 64,9

Tanzanya: 54,6

Fildişi Sahili: 51,5

Bolivya: 48,6

Zimbabve: 46,6

Kongo Cumhuriyeti: 45,4

Papua Yeni Gine: 43,4

Filipinler: 40,6

Arjantin: 37,5

Türkiye: 36,5

Diğer Ülkeler: 564,2

Toplam: 3.646,1 ton

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.