Turizmci Armağan Aydeğer; “BARIŞ OLMADAN TURİZM OLMAZ”

Çanakkale’nin turizm profesyonellerinden Armağan Aydeğer, kent için ayrı bir önemi bulunan Çanakkale Savaşları’nın 100’ncü yılını turizm açısından değerlendirdi. Son dönemde yaşanan terör olaylarının turizmi olumsuz etkilediğini belirten Aydeğer, barış olmadan turizmin de olmayacağına dikkat çekti.

Anzac Otelleri’nin işletmecisi, Global Travel Planner (GTP) Turizm A. Ş. ortaklarından, Çanakkale Turistik Otel İşletmecileri ve Yatırımcıları Birliği Derneği (ÇATOD) Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Aydeğer, kent turizmine yönelik Çanakkale’nin Rehberi’ne önemli açıklamalarda bulundu. Tarihi öneme sahip Çanakkale Savaşları’nın 100’ncü yılında turizmde olumlu gelişmeler yaşandığını kaydeden Aydeğer,  bu özel senede Türkiye genelinden çok sayıda kurum ve kuruluşun etkinliklerini Çanakkale’de gerçekleştirmelerinin bu durumda en önemli rolü oynadığını söyledi. EN ÖNEMLİ OLGU ETKİNLİK! İlde gerçekleşen etkinliklerin büyük turizm hareketine vesile olduğuna değinen turizmci Aydeğer, “Günümüz turizminde en önemli argümanı etkinlikler. Her bölgenin benzer nitelikte deniz, kum, güneş, tarih gibi turizm özellikleri mevcuttur. Ancak bunları birbirinden ayıran en büyük artı değer ise bölgesel etkinliklerdir. İşte bu etkinlikleri çoğaltan, çeşitlendiren bölgeler turizmde bir marka değer, bir destinasyon olmaya daha fazla yaklaşmışlardır. Bunun birçok örneği mevcuttur. Bölgemizde de son dönemde güzel etkinlikler düzenlenmektedir. Çanakkale Savaşları’nın 100’ncü yılı da bu durum için çok önemli bir mecra olmuştur. Kent merkezi ve ilçelerinde gerçekleşen çok sayıda sosyal, kültürel, sportif etkinlik turizm hareketini fazlasıyla yoğunlaştırmıştır” dedi.  DÜNYA, BARIŞ İÇİN ÇANAKKALE’DE KOŞACAK Aydeğer Çanakkale’nin 100’ncü yılında yapılacak en önemli etkinliklerinden birinin de 4 Ekim tarihinde Gelibolu Yarımadası’nda gerçekleşeceğini söyledi. Kendisi gibi turizmci olan Ahmet Çelik ve Ziya Artam ortaklığında kurdukları tur operatörü ve etkinlik yönetim firması Global Travel Planner (GTP) Turizm A. Ş.’nin ‘Barış İçin Koşuyorum’ isimli maraton ile damga 2015’e damga vuracak bir organizasyona imza atmaya hazırlandığını söyleyen Aydeğer, “Çeşitli kategori ve mesafelerde yapılacak olan bu maraton binlerce kişinin kentimize gelip konaklamasını sağlayacak. Çok ciddi bir organizasyon olan bu etkinliğin öncesinde kentte 1-2-3 Ekim tarihlerinde bir maraton fuarı tertip edilecek. Bu fuarda yarışa katılacak olan kişilerin Çanakkale’ye ziyaretleri hedeflenmiştir. Ziyaret eden kişilerin hem bölgemizi tanımaları, hem de yarış ile ilgili akreditasyonları tamamları bu fuar döneminde yapılacaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, Türkiye Atletizm Federasyonu gibi çok sayıda kamu kurum ve kuruluşu da bu organizasyona destek oldu. Ayrıca GSM operatörü Turkcell de maratona isim sponsorluğu yapacak. 4 Ekim akşamı yapılacak görkemli ödül töreninde ayrıca ulusal bir sanatçı konseri düzenlenecek. Bu etkinliğin sadece 100’ncü yıl için değil, önümüzdeki yıllarda da geliştirilerek devam ettirilmesi planlanmaktadır” diye konuştu. “BARIŞ OLMADAN TURİZM OLMAZ” Son dönemde yaşanan terör olaylarının turizmi olumsuz etkilediğini belirten Çanakkale turizminin önemli aktörlerinden Aydeğer, barış olmadan turizmin de olmayacağına dikkat çekerek, “Turizmin en önemli etkenlerinden bir tanesi barış üzerine kurgulu olmasıdır. Barış olmayan kaos ortamında turizmle bütünleşmek mümkün değildir. O bakımdan son zaman dilimindeki terör faaliyetlerinin turizme yansıması da olumsuz olmuştur. Turizmciler olarak temennimiz bu kaos ortamının bir an önce sona erip, turizmin daha fazla yara almamasıdır” şeklinde görüş belirtti.  FUARLARIN MEYVESİ TOPLANIYOR Yurt içi ve yurt dışında gerçekleşen turizm fuarlarına katılarak Çanakkale’nin tanıtımına sağladığı büyük katkılar ile de tanınan genç turizmci, bu çalışmaların meyvelerini yeni yeni toplamaya başladıklarını şu sözlerle anlattı; “Çanakkale Turistik Otel İşletmecileri ve Yatırımcıları Birliği Derneği (ÇATOD) olarak bundan 10-12 yıl önce planlı olarak yaptığımız Balkan ülkeleri ziyaretleri neticesinde bugün Çanakkale’ye özellikle Romanya, Bulgaristan ve Sırbistan gibi ülkelerden çok ciddi turizm hareketleri oluştu. Önümüzdeki dönemde de katılacağımız fuarlar ile farklı bölgelerden ve ülkelerden ilimize yapılacak seyahatlerin artmasını sağlamak için çalışacağız.” 7 GÜNDE ÇANAKKALE Aydeğer, 2016 fuarları için planlamalarını şimdiden yaptıklarını ve bu kez daha farklı bir bakış açısı ile Çanakkale’nin tanıtımına hazırlandıklarını aktardı. ‘7 Günde Çanakkale’ sloganıyla kente gelen turistlerin konaklama sürelerini uzatacak bir tanıtım çalışmasının heyecanı içine olduklarını belirten Aydeğer, “Bu çalışmayla amacımız; kronik bir sorun olan kısa konaklama sürelerini uzatmak. Çanakkale’ye gelen turistleri daha fazla kentte tutarak katma değere katkı sağlamak. Bunun için ‘7 Günde Çanakkale’ algısını kuvvetlendirerek özellikle yurt dışı fuarlarında ilgi çekecek çalışmalar yapacağız. Çanakkale için 1.3 gün olan çok kısa konaklama sürelerini daha da arttırmak istiyoruz. Gelibolu Yarımadası, Troia, Kazdağları, kent merkezi, adalar, antik kentler ve birçok önemli bölgemizi bu kapsamda detaylandırarak, Çanakkale'ye gelecek ziyaretçilerin bölgemizde daha uzun süreli kalmaları veya daha önce gelenlerin tekrar Çanakkale'yi ziyaret etmeleri için yeni motivasyon kaynakları oluşturmaya çalışıyoruz ” diye konuştu. Aydeğer ÇATOD’un 2016 yılında katılmayı planladıkları İngiltere, Almanya, Romanya, Hollanda, İsviçre, Yunanistan ve Bulgaristan fuarlarında bu konsepti tanıtacaklarını sözlerine ekledi.  ÇANAKKALE’NİN TESİSİ ANLAMINDAKİ EN BÜYÜK AÇIĞI? Çanakkale’nin ilçeleriyle birlikte 6 bin civarında yatak sayısı kapasitesi olduğunu hatırlatan Aydeğer, 12 aylık dilime bakıldığında konaklama rakamlarında ciddi açıklar verdiğini bildirerek, “Çanakkale’nin turizm tesisi anlamında en büyük açığı nitelikli, konsept tesislerin var olmamasıyla alakalı bir husustur. Bölgemizde büyük zincir markaların yer alması, turizm niteliğinin artmasında önemli katkı sağlayacaktır. Ama sadece yatak arzı üreten, fazla nitelikli olmayıp belli bir konsept içermeyen tesislere Çanakkale’nin ihtiyacı yoktur. İhtiyaç, belirli bir konsept üreten, bir marka zincirinin parçası olan, yani kentin pastasına pay katacak, kaliteyi yükseltecek tesislere Çanakkale’nin ihtiyacı vardır. Marka değerlerinin varlığı buradaki turizmi yükseltir. Yoksa, standart turistik tesisler yatak enflasyonu ve beraberinde buradaki tesislerin geriye gitmesine sebep olacak fiyat rekabetine kadar uzayacak bir süreci tetikleyecektir” dedi.    HİLTON KONUSU… Çanakkale’de son dönemde gündem yaratan Hilton konusuyla alakalı görüş bildiren Aydeğer, oradaki sorunun imar ve yapıyla ilgili olduğunu söyledi. Aydeğer konuya bakış açısını şu sözleriyle aktardı; “Bence Kent Konseyi ya da başka bir kurumun Hilton’un varlığına karşı gelmesindeki sebep markaya karşı olmakla alakalı değil. Kendi tasarrufları çerçevesinde oradaki kentsel planlamayla ilgili bir mevzu. Tabiî ki orada taraflar kendi fikirlerini söyleyeceklerdir.  Kanun ve nizam neyse süreç bu çerçevede yürüyecektir. Şöyle bir algı belki insanlarda oluşuyor; Hilton’a karşı olup olmama gibi. Ben zannetmiyorum ki, kimsenin burada marka değeri yüksek bir kuruluşa karşı geleceğini düşünmüyorum. Bizim imtina etmemiz gereken, niteliği çok fazla olmayan sadece nicelik noktasında yer alan tesislerin Çanakkale’ye zararı olduğunun herkes tarafından bilinmesi gerekir. Bugün çünkü zannediliyor ki yüksek hareket dahilinde Çanakkale’de çok ciddi bir yatak açığı, çok ciddi bir sıkıntı var. Hayır! Belirli tepe dönemlerde bin tesis dahi yapsanız, bin yatak daha açsanız, yine orada açık olacak. Burada mühim olan 12 ay içerisindeki hareket ve bu 12 ay içerisindeki doluluklara bakmak gerekiyor. Eğer turizmin gelişiminden bahsediyorsak öncelikli gerçekler, büyük, zincir niteliğindeki uluslar arası markalara ihtiyaç vardır. Markalar geldiği müddetçe buradaki turizm daha çok gelişerek büyür.”