Başkan Gökhan Yerel Basını Uyardı

Güncel 19.01.2016 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Başkan Gökhan Yerel Basını Uyardı

CHP’ li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle kentte görev yapan gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. CHP’ li Başkan Gökhan yaptığı konuşmada iktidar partisinin yerel basını da ele geçirmeye çalıştığını iddia ederek şunları söyledi; “Ama buna direnmek zorundasınız. Düşünce ve fikir özgürlüğüne önem veren bizlerden destek isterseniz, size hükmetmek adına değil, sizi kullanmak adına değil, sadece sizin özgürlüğünüzü muhafaza etmek adına yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum.” diyen Gökhan bu uyarıya rağmen aynı şekilde devam edenlere; “Ama bundan sonra darılmaca, gücenmece yok.” sözleriyle de mesaj verdi. Gökhan’ın bu açıklamalarına AK Parti İl Tanıtım Medya Başkanı Alper Altınok’tan eleştiri geldi. Altınok; “İdeolojik siyasetle, ideolojik basın bekleyen sayın başkana sesleniyoruz; yerel basını yalan beyanlarla baskı altına almaya kalkışmayın.” diyerek Gökhan’a cevap verdi.
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın açıklamaları şu şekilde; “Gerçekten zor bir görev yapıyorsunuz, en büyük sıkıntı da mesleğin tabiatı gereği insanlara yaranamamak. Zaman zaman bütün idareciler, bizler bazı tepkiler gösteriyor olabiliriz ama sonuç itibariyle bu sizin haber yapma özgürlüğünüzü elinizden alınmasını gerektirmez. Bunun en somut örneğini bu günlerde yaşıyoruz. Can Dündar ve Erdem Gül, yaptıkları bir haber sebebiyle Silivri Cezaevi’nde tutuklu durumdalar. O bakımdan daha önce de buna benzer olaylar yaşandı, an itibariyle 33 gazeteci gözaltında. Bu dönem böyle bir dönem. Bu dönemleri yaşadı Türkiye. Lütfen boş zamanlarınızda 1950-1960 arasında yaşananları bir defa inceleyin. Çünkü biz Türkiye’de hala daha fikir ve düşünce özgürlüğünü özümsemiş değiliz. Belki yapımız, belki dini yapımız gereği. Yani biz daha ziyade biat kültürü üzerine, büyüklerin söylediği, iktidarın söylediği doğrudur felsefesinden hareketle yolumuza devam ediyoruz. Kolay değil, bu ülke 600 sene boyunca bir hükümdarlıkla yönetilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti kurulalı 90 küsür sene olmuş. Demek ki daha 500 seneye ihtiyacımız var ama benim fikrim yakın bir zamanda bu haksızlıkların son bulacağına inanıyorum. Günümüzde yazılı ve görsel basına çok büyük görevler düşüyor. Doğru haber yapma üzerinize vazifedir. Yani kamuoyunu doğru haberle bilgilendirme göreviniz var. Sosyal medyada yalan yanlış haberlerle toplumsal olayların yaşanmasına sebep olabiliyor. Özellikle çalışan gazeteci arkadaşlarımızın hepsine bu sorumlulukta hareket etmelerini öneriyorum” şeklinde konuştu. Gökhan açıklamasına şöyle devam etti: “Herkes eleştirilebilir, şiddetle eleştirilebilir. Ama burada yapılan eleştiri ve haberlerin doğru olması gerekir ve eleştirilerin adap, muaşeret ve ahlak sınırları içerisinde olması gerekir. İnsanların kişilikleriyle, yalan yanlış haberlerle insanları karalama kampanyaları hiçbir zaman yakışık almaz. Bir tehlike seziyorum ve bunu sizinle açıkça paylaşmak istiyorum. Özellikle son seçimler sırasında ve şu anda şiddetle iktidar partisiyle ilgili haberler ve bir yandaş tavır içerisinde olan bazı basın kuruluşları olduğunu görüyorum. Onların yaptığı baskılara boyun eğer bir hal olduğunu görüyorum. Bu son derece kışkırtıcı ve tehlikelidir. Biliyorum, iktidar partisi yerel basını da ele geçirmeye çalışıyor. Ama buna direnmek zorundasınız. Düşünce ve fikir özgürlüğüne önem veren bizlerden destek isterseniz, size hükmetmek adına değil, sizi kullanmak adına değil, sadece sizin özgürlüğünüzü muhafaza etmek adına yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum. Ama bundan sonra darılmaca, gücenmece yok. Buradan sonra ben, bağımsız ve iktidara boyun eğmemiş ama doğruları yazan, herkesi eleştiren ve Çanakkale halkının doğru haber alma hakkına saygı duyan ama aynı zamanda da her türlü yönetimi eleştirebilen bir yapıdan uzaklaşmamanızı öneriyorum. Bunun tersini de görüyoruz. Gerçekten ahlak ötesi yazılar yazan, zamanın muktedirlerine biat etmiş insanların yazılarını da okuduk, hep beraber okuduk ama geldiğimiz noktada o iktidardakiler uzaklaşabiliyorlar ve biz utanıyoruz. Onun için biz sizlerin doğru haber yapmanız ve halkı aydınlatmanız sizlere destek olduğumuzu asla ve asla bana bir yandaşlık ve bir methiye dizmenizi istemediğimizi de belirtmek istiyoruz.”   AK Parti Tanıtım Medya Başkanı Alper Altınok’un açıklaması şu şekilde; Yerel gazetelerin ve gazetecilerin baskı altında tutulduğunu iddia eden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın iş ve hizmet yerine komplo teorileri üretmeye devam ettiğine üzülerek tanık oluyoruz. Çanakkale halkı kendisinden iş ve hizmet üretmesini beklerken başkanın, kalkıp beceriksizliğinin üzerini 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü üzerinden ajite edici biçimde kapatmaya çalışması, bir nevi içinde bulunduğu siyasi psikolojiyi dışa vurmasıdır. Şöyle ki; Kordon Boyunda zabıta baskınının yapılacağı gün esnaflarımızdan alacağı tepkileri hesaba katarak, gündemi değiştirme adına manipülasyona yönelmeyi tercih edip bir bakıma baskını basının gündeminden kaçırma kurnazlığı içine girmiştir. Basın özgürlüğünden bahseden Başkan Ülgür Gökhan’ın Çanakkale yerel basınında görev yapan kendi muhalif gazetecilere karşı hangi baskıları yaptığını, abonelik sözleşmelerinin iptali da dahil icraatlarını eleştiren gazetecileri çalıştıkları basın kuruluşlarından uzaklaştırma şartıyla ne vaatlerde bulunduğunu hem bizler hem de Çanakkale yerel basınında görev yapan gazeteciler çok iyi bilmektedir. CHP üyesi olup da hangi köşe yazarlarına baskı yaptığını sadece bizler değil Gökhan’ın mensubu  CHP camiası da tanıktır. Genç gazetecilere Türkiye siyasi tarihine damgasını vurmuş, kalkınma seferberliği sonucu 3 demokrasi şehidi vermiş Demokrat Parti dönemini açıp okumalarını tavsiye eden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, acaba Milli Şef İsmet İnönü döneminde Türk basınına karşı uygulanan baskılar ve gazete kapattırmaya varan kararların alındığı yıllardan niye söz etmiyor? Türk Basın tarihi için ‘kara dönem’ olarak anılan 1939-1945 yılları arası  Basın Kanununda yapılan ilave değişikliklerle nasıl korku salındığını bizler kadar gazeteciler de çok iyi bilmektedir. Ak Parti camiası olarak haberlerimizin yerel basında manşetlerde yer alması bizler kadar gazeteciler için de haber değeri olan paylaşımlardır. CHP’li Ülgür Gökhan bunlardan  niye rahatsızlık duyuyor? Bizler Ak Parti camiası olarak birlik-beraberlik içinde hareket ederek tam bir sorumlu siyaset kültürü ile hareket ederken sayın başkan kendi partisinde ve kendi kurumunda bunları başaramıyorsa, o da kendi sorunudur. Silivri Cezaevi önünde nöbet tutan sayın başkana tavsiyemiz, boş vakitlerinde CHP’yi muhalif basınla ilgili hatıraları ve tarihi saptamaları okumasıdır. Türk Basın tarihinden öğrenmesi gereken o kadar çok belge ve bilgi var ki, sararmış sayfaları açıp bir zahmet okuyuversin. Gazetecilerin sorumlu ve ilkeli gazetecilik yapmalarına imkan tanıyan, doğru bilgiye ulaşmalarına kolaylık sağlayan, düşünce ve ifade hürriyeti önündeki engelleri kaldıran ve Türkiye’nin demokratik yapıya kavuşması için çaba harcayan Ak Parti, 15 yıl içersinde Türk Basınına birçok kazanımlar sağlamıştır. İdeolojik siyasetle, ideolojik basın bekleyen sayın başkana sesleniyoruz; yerel basını yalan beyanlarla baskı altına almaya kalkışmayın. Zaten söylediklerinize kimse inanmadı, bundan sonra gazetecilerin inanmalarını da beklemeyin sayın Gökhan..
CHP’ li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle kentte görev yapan gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. CHP’ li Başkan Gökhan yaptığı konuşmada iktidar partisinin yerel basını da ele geçirmeye çalıştığını iddia ederek şunları söyledi; “Ama buna direnmek zorundasınız. Düşünce ve fikir özgürlüğüne önem veren bizlerden destek isterseniz, size hükmetmek adına değil, sizi kullanmak adına değil, sadece sizin özgürlüğünüzü muhafaza etmek adına yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum.” diyen Gökhan bu uyarıya rağmen aynı şekilde devam edenlere; “Ama bundan sonra darılmaca, gücenmece yok.” sözleriyle de mesaj verdi. Gökhan’ın bu açıklamalarına AK Parti İl Tanıtım Medya Başkanı Alper Altınok’tan eleştiri geldi. Altınok; “İdeolojik siyasetle, ideolojik basın bekleyen sayın başkana sesleniyoruz; yerel basını yalan beyanlarla baskı altına almaya kalkışmayın.” diyerek Gökhan’a cevap verdi.

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın açıklamaları şu şekilde;

“Gerçekten zor bir görev yapıyorsunuz, en büyük sıkıntı da mesleğin tabiatı gereği insanlara yaranamamak. Zaman zaman bütün idareciler, bizler bazı tepkiler gösteriyor olabiliriz ama sonuç itibariyle bu sizin haber yapma özgürlüğünüzü elinizden alınmasını gerektirmez.

Bunun en somut örneğini bu günlerde yaşıyoruz. Can Dündar ve Erdem Gül, yaptıkları bir haber sebebiyle Silivri Cezaevi’nde tutuklu durumdalar. O bakımdan daha önce de buna benzer olaylar yaşandı, an itibariyle 33 gazeteci gözaltında. Bu dönem böyle bir dönem. Bu dönemleri yaşadı Türkiye. Lütfen boş zamanlarınızda 1950-1960 arasında yaşananları bir defa inceleyin. Çünkü biz Türkiye’de hala daha fikir ve düşünce özgürlüğünü özümsemiş değiliz. Belki yapımız, belki dini yapımız gereği. Yani biz daha ziyade biat kültürü üzerine, büyüklerin söylediği, iktidarın söylediği doğrudur felsefesinden hareketle yolumuza devam ediyoruz. Kolay değil, bu ülke 600 sene boyunca bir hükümdarlıkla yönetilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti kurulalı 90 küsür sene olmuş. Demek ki daha 500 seneye ihtiyacımız var ama benim fikrim yakın bir zamanda bu haksızlıkların son bulacağına inanıyorum. Günümüzde yazılı ve görsel basına çok büyük görevler düşüyor. Doğru haber yapma üzerinize vazifedir. Yani kamuoyunu doğru haberle bilgilendirme göreviniz var. Sosyal medyada yalan yanlış haberlerle toplumsal olayların yaşanmasına sebep olabiliyor. Özellikle çalışan gazeteci arkadaşlarımızın hepsine bu sorumlulukta hareket etmelerini öneriyorum” şeklinde konuştu.

Gökhan açıklamasına şöyle devam etti: “Herkes eleştirilebilir, şiddetle eleştirilebilir. Ama burada yapılan eleştiri ve haberlerin doğru olması gerekir ve eleştirilerin adap, muaşeret ve ahlak sınırları içerisinde olması gerekir. İnsanların kişilikleriyle, yalan yanlış haberlerle insanları karalama kampanyaları hiçbir zaman yakışık almaz. Bir tehlike seziyorum ve bunu sizinle açıkça paylaşmak istiyorum. Özellikle son seçimler sırasında ve şu anda şiddetle iktidar partisiyle ilgili haberler ve bir yandaş tavır içerisinde olan bazı basın kuruluşları olduğunu görüyorum. Onların yaptığı baskılara boyun eğer bir hal olduğunu görüyorum. Bu son derece kışkırtıcı ve tehlikelidir. Biliyorum, iktidar partisi yerel basını da ele geçirmeye çalışıyor. Ama buna direnmek zorundasınız. Düşünce ve fikir özgürlüğüne önem veren bizlerden destek isterseniz, size hükmetmek adına değil, sizi kullanmak adına değil, sadece sizin özgürlüğünüzü muhafaza etmek adına yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum. Ama bundan sonra darılmaca, gücenmece yok. Buradan sonra ben, bağımsız ve iktidara boyun eğmemiş ama doğruları yazan, herkesi eleştiren ve Çanakkale halkının doğru haber alma hakkına saygı duyan ama aynı zamanda da her türlü yönetimi eleştirebilen bir yapıdan uzaklaşmamanızı öneriyorum. Bunun tersini de görüyoruz. Gerçekten ahlak ötesi yazılar yazan, zamanın muktedirlerine biat etmiş insanların yazılarını da okuduk, hep beraber okuduk ama geldiğimiz noktada o iktidardakiler uzaklaşabiliyorlar ve biz utanıyoruz. Onun için biz sizlerin doğru haber yapmanız ve halkı aydınlatmanız sizlere destek olduğumuzu asla ve asla bana bir yandaşlık ve bir methiye dizmenizi istemediğimizi de belirtmek istiyoruz.”

 

AK Parti Tanıtım Medya Başkanı Alper Altınok’un açıklaması şu şekilde;

Yerel gazetelerin ve gazetecilerin baskı altında tutulduğunu iddia eden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın iş ve hizmet yerine komplo teorileri üretmeye devam ettiğine üzülerek tanık oluyoruz.

Çanakkale halkı kendisinden iş ve hizmet üretmesini beklerken başkanın, kalkıp beceriksizliğinin üzerini 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü üzerinden ajite edici biçimde kapatmaya çalışması, bir nevi içinde bulunduğu siyasi psikolojiyi dışa vurmasıdır.

Şöyle ki; Kordon Boyunda zabıta baskınının yapılacağı gün esnaflarımızdan alacağı tepkileri hesaba katarak, gündemi değiştirme adına manipülasyona yönelmeyi tercih edip bir bakıma baskını basının gündeminden kaçırma kurnazlığı içine girmiştir.

Basın özgürlüğünden bahseden Başkan Ülgür Gökhan’ın Çanakkale yerel basınında görev yapan kendi muhalif gazetecilere karşı hangi baskıları yaptığını, abonelik sözleşmelerinin iptali da dahil icraatlarını eleştiren gazetecileri çalıştıkları basın kuruluşlarından uzaklaştırma şartıyla ne vaatlerde bulunduğunu hem bizler hem de Çanakkale yerel basınında görev yapan gazeteciler çok iyi bilmektedir.

CHP üyesi olup da hangi köşe yazarlarına baskı yaptığını sadece bizler değil Gökhan’ın mensubu  CHP camiası da tanıktır. Genç gazetecilere Türkiye siyasi tarihine damgasını vurmuş, kalkınma seferberliği sonucu 3 demokrasi şehidi vermiş Demokrat Parti dönemini açıp okumalarını tavsiye eden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, acaba Milli Şef İsmet İnönü döneminde Türk basınına karşı uygulanan baskılar ve gazete kapattırmaya varan kararların alındığı yıllardan niye söz etmiyor?

Türk Basın tarihi için ‘kara dönem’ olarak anılan 1939-1945 yılları arası  Basın Kanununda yapılan ilave değişikliklerle nasıl korku salındığını bizler kadar gazeteciler de çok iyi bilmektedir.

Ak Parti camiası olarak haberlerimizin yerel basında manşetlerde yer alması bizler kadar gazeteciler için de haber değeri olan paylaşımlardır. CHP’li Ülgür Gökhan bunlardan  niye rahatsızlık duyuyor?

Bizler Ak Parti camiası olarak birlik-beraberlik içinde hareket ederek tam bir sorumlu siyaset kültürü ile hareket ederken sayın başkan kendi partisinde ve kendi kurumunda bunları başaramıyorsa, o da kendi sorunudur.

Silivri Cezaevi önünde nöbet tutan sayın başkana tavsiyemiz, boş vakitlerinde CHP’yi muhalif basınla ilgili hatıraları ve tarihi saptamaları okumasıdır. Türk Basın tarihinden öğrenmesi gereken o kadar çok belge ve bilgi var ki, sararmış sayfaları açıp bir zahmet okuyuversin.

Gazetecilerin sorumlu ve ilkeli gazetecilik yapmalarına imkan tanıyan, doğru bilgiye ulaşmalarına kolaylık sağlayan, düşünce ve ifade hürriyeti önündeki engelleri kaldıran ve Türkiye’nin demokratik yapıya kavuşması için çaba harcayan Ak Parti, 15 yıl içersinde Türk Basınına birçok kazanımlar sağlamıştır.

İdeolojik siyasetle, ideolojik basın bekleyen sayın başkana sesleniyoruz; yerel basını yalan beyanlarla baskı altına almaya kalkışmayın.

Zaten söylediklerinize kimse inanmadı, bundan sonra gazetecilerin inanmalarını da beklemeyin sayın Gökhan..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.