ÇANAKKALE, ESENLER KARACAÖREN’DE BİTMELİ

Ekonomi 11.02.2019 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

ÇANAKKALE, ESENLER KARACAÖREN’DE BİTMELİ

Çanakkale Müteahhitler Birliği, 2019 yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından tekrar merkez belediye başkanlığına aday gösterilen, mevcut Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı kahvaltılı toplantıda ağırladı. Karacaören bölgesinin imara açılması hakkında değerlendirmelerde bulunan Gökhan, “2. etabı için çalışmalar yapacağız çünkü arsa üretmemiz lazım, üretmeye devam etmemiz lazım. Belki biraz şimdi sıkıntı var ama eninde sonunda açılacaktır. Tekrar inşaat sektörü hareketlenecektir diye düşünüyorum. Karacaören’in 2. etap imar planlamasını yapacağız. Talebimiz vardı ama kabul görmedi. Esas Saraycık, Sarıcaeli, Dörtyol, Kemer, Özbek alanlarında tarım alanlarını bozmadan, tarım alanlarını zedelemeden yerleşim alanları yaratmamız lazım. Hatta o biraz da ileri doğru gidip Umurbey’e doğru yaslanmalı. Hazırlıklı olmak lazım.” İfadelerini kullandı.
Müteahhitler ile sohbet ederek bilgi alışverişinde bulunan Gökhan, Çanakkale’nin gündeminde yer alan imar konulara da değinerek, “Yeni yapılaşma bölgelerini artık kente bitiştirme değil, uydu kentler olarak yapmamız lazım. Çanakkale, Esenler Karacaören’ de bitmeli. Çünkü orman, tarım alanı var. Bundan sonra başka bir alanda, daha verimsiz alanlarda, tarım ve orman alanı olmayan yerlerde kentimizi geliştirmek için planlama yapmamız lazım. Bunları önemsiyoruz” dedi. Çanakkale Müteahhitler Birliği’nin düzenlediği toplantıya Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve belediye meclis üyeleri katıldı. Düzenlenen toplantıda kısa bir konuşma yapan Birlik Başkanı Hakan Vural, “Yerel seçimler öncesinde şehrimizde önümüzdeki dönem için olan adaylarımızı yavaş yavaş misafir etmeye, projelerini dinlemeye ve bununla ilgili katkılar sunmaya bizler de başlıyoruz. Belediye ve inşaat sektörü birbirini tamamlayan, iç içe geçmiş iki kavram. Tüm siyasi partilerin belirttiği gibi yaşanabilir şehir, marka şehir olmasının temelinde, iyi bir belediyecilik ve üstüne layık ile imalatlar yapan o şehre cazip kılan inşaat sektörü yer alıyor. Dolayısıyla bu noktada birbirimizin iyi ortağıyız, tamamlayıcısıyız, partneriyiz. Bu noktada söyleyecek sözümüzün olduğunu, yapacak önerilerimizin olduğunu düşünmekteyiz. Biraz önce cengâver üyeler dedim. Bu noktada herhalde çok tartışmaya gerek yok. Ülkemizin bugün ekonomik koşullarında, en çok inşaat ve malzeme sektörünün etkilendiği bugünlerde, bizler imalatlarımızı sürdürerek ekonomiye katkı yapmaya, şehrimize güzellikler yapmaya devam ediyoruz. Ben bu cengâverliğiniz için sizleri kutluyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde de projelerimizin yeni belediyemiz ile uyumlu olarak hızla artarak süreceğine olan inancımı belirtmek istiyorum. Yaşadığımız bugünlerde geçecektir. Bu noktada herhalde bir sabır ve istikrar sürecine ihtiyacımız var diye değerlendiriyorum. Bugünkü konumuz Sayın belediye başkanımız. Bizim abimiz, arkadaşımız, bizden biri. Sağ olsun kendisinin görev yaptığı tüm dönemler boyunca çok rahat ilişki kurabildiğimiz, dertlerimizi arz edebildiğimiz ve çözüm önerileri ile bizi mutlu ettiği, iyi çalıştığımız başkanımızın bu dönemde de aday olarak görmek bizleri mutlu ediyor Tabii ki seçim halkın takdiri” dedi.  “HİÇBİR ZAMAN SİYASİ PARTİ KİMLİĞİMLE HAREKET ETMEDİM” Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, geçtiğimiz başkanlık dönemde neler yaptığını bir kitapçık çıkararak anlatacağını söyleyerek konuşmasına giriş yaptı. Gökhan, “Mal varlığımız nereden nereye gelmiş göreceğiz. Hiçbir parsel artığını satmadım, hepsini kat karşılığı verdim. Ufak tefekler hariç, 2 metre 3 metre gibi. Hiç kimseye, hiçbir kurumu, kuruluşu, şahsı, bir başka siyasi görüşte olması dolayısıyla belediyedeki işini aksatmadım. Aksatılması noktasında da bir şikâyet geldiğinde müdahale ettim. Yani adaletli davrandım. Hiçbir zaman siyasi parti kimliğimle hareket etmedim ve özellikle kentin ekonomisini yönlendiren insanlara da pozitif ayrımcılık yapmaya çalıştım” diye konuşmasına başladı.  “KATILIM PAYLARINI BİR AY ÖTELEDİK” “Her ay esnaf odaları ile toplantı yapıyorum. Bir ay onlar bana geliyorlar, bir ay ben onlara gidiyorum. Hep sorunları tartışıyoruz, birçok konuda çözüm ürettik” diyen Gökhan, “Hatta mevcut hükümetin daha sonra yaptığı konuları, biz daha önce burada Çanakkale’ de yapmış, yerine getirmiştik. Dolayısıyla inşaatçılarla da ara ara toplantılarımız oldu. En son geçen gün bir toplantı yaptık. Tabii sıkıntı başlayınca belediyenin de birtakım konularda tolerans göstermesi lazım. O noktada en son mecliste geçirdik, kontrole gidilmesinde ikinci kontrolde iki kata çıkan iskânlarda onları üçüncü kontrole getirdik. Bazı yeni yerleşim bölgesindeki ödemeleri, katılım paylarını bir ay öteledik. Harçlarla ilgili bir şey yapamıyoruz, yasal bir durum. Ama onunla ilgili de şöyle bir konu getirdik; dedik ki bir banka ile anlaşın kredi kartına taksit imkânı alın 6-8 ay neyse. Onun posunu alalım belediyeye.  POS cihazından geçirin harçlarınızı, dolayısıyla taksitlendirme yapma fırsatı olur diye bu tarz da çözümleri yaratmaya çalışıyoruz. Biraz önce sohbet ederken işgaliyelerle ilgili bir şeyler yapılabilir mi diye, olabilir. İşgaliyenin metresi biraz ayarlanabilir, süresi ayarlanabilir. Mühim olan burada hep beraber çözüm üretmek. Bu konuda bunları yaptım” diye konuştu.  “ALNIMIN AKIYLA ÇIKTIM” Gökhan, “Dediğim gibi yüzümün kızaracağı, başımın öne eğileceği hiçbir eylem ve işlem içerisinde bulunmadım. Hakkımda soruşturmalar açıldı, birçok müfettişler geldi. Hepsinden alnımın akıyla çıktım. Danıştay'dan bütün soruşturma izinlerini iptal ettirdim. Müfettiş geldi 2 ay önce 3 ay önce. 2 ay kaldı. O kadar çok şikâyet var ki, ‘illa içinde bir şikâyet doğrudur, hepsi yalan değildir’ yaklaşımıyla gelmiş, sonra öpüşerek ayrıldık. Bu şekilde aklanmaya devam ediyorum. Sonuç itibariyle bütün bunları alt alta koyduğumda ve içimdeki Çanakkale'ye hizmet noktasındaki hevesinde, Allah da şu anda sağlık verdiğine göre neden olmasın dedim ve aday oldum. Onun için o tür yaklaşımları açıkçası kabul etmiyorum, doğru bulmuyorum. Herkes her yaşta, her şeye talip olabilir” ifadelerinde bulundu.  “ÇANAKKALE, ESENLER KARACAÖREN’ DE BİTMELİ” Karacaören bölgesinin imara açılması hakkında değerlendirmelerde bulunan Gökhan, “2. etabı için çalışmalar yapacağız çünkü arsa üretmemiz lazım, üretmeye devam etmemiz lazım. Belki biraz şimdi sıkıntı var ama eninde sonunda açılacaktır. Tekrar inşaat sektörü hareketlenecektir diye düşünüyorum. Karacaören’in 2. etap imar planlamasını yapacağız. Talebimiz vardı ama kabul görmedi. Esas Saraycık, Sarıcaeli, Dörtyol, Kemer, Özbek alanlarında tarım alanlarını bozmadan, tarım alanlarını zedelemeden yerleşim alanları yaratmamız lazım. Hatta o biraz da ileri doğru gidip Umurbey’e doğru yaslanmalı. Hazırlıklı olmak lazım. Burada arsalar şimdi yeterli ama 2-3 sene ihtiyaç olmayabilir ama. Sonra kolay olmuyor ve çarpık yapılaşmaya engel olmamız lazım. Maalesef istedik, meclis kararı çıkarttık. Mücavir alan için istedik, yapılmadı. Müsaade edilmedi, ne oldu şimdi? Dörtyol çarpık yapılaşma ile kitlendi kaldı. Orası imar planına girse aynı Kepez gibi olacak, Kepez’in ilk hali gibi. Yollar garip  bir biçimde, herkes kendi kafasına göre inşaat yaptı. Onun düzeltilmesi ile uğraşılacak. Hâlbuki bozulmamış alanlar yani onun devamı Işıklara doğru, yeni yapılaşma bölgeleri artık kente bitiştirme değil, uydu kentler olarak yapmamız lazım. Çanakkale, Esenler Karacaören’ de bitmeli. Çünkü orman, tarım alanı var, durmalı. Bundan sonra başka bir alanda, daha verimsiz alanlarda, tarım ve orman alanı olmayan yerlerde kentimizi geliştirmek için planlama yapmamız lazım. Bunları önemsiyoruz” şeklinde konuştu.  “SÜMERBANKÇILAR VERDİKLERİ SÖZÜ TUTMADILAR” Başkan Gökhan, Sümerbank arazisi olayına açıklık getirmek istediğini söyleyerek, konuyu şu şekilde özetledi: “Kooperatif noktasında olaya baktığımızda bir bölge var. Biliyorsunuz o bölge Sümerbank, Turtaş ve Küçük Sanayi Bölgesi'nin olduğu alan. Bununla ilgili planlama yaptık, buna itiraz edildi. En son İdare Mahkemesi itirazı reddetti çünkü biz o bölgedeki planı yapmıştık, belediye yaptı ve iyi bir plan yaptık Belediye meclis üyesi arkadaşlarımızla beraber. Orada işi bozan açıkçası Sümerbankçılar oldu çünkü Turtaşlılar ile anlaştık, hiçbir sıkıntı yok. Hatta onlar bize yer bile hibe ettiler. Küçük Sanayiciler önce itiraz ettiler, hakkımız diye. Dedik hakkınız zayi olmuyor, anlattık onları da ikna ettik. Mevcut yapılarının karşılığında metrekare sahibi olarak yapı sahibi olacaklardı. Oradaki emsalin ne olduğu belli. Gelen bir emsal var biliyorsunuz 2.40, 8 kat emsal. Onunla ilgili bir sıkıntı yok ama Sümerbankçılar verdikleri sözü tutmadılar. O verdikleri söz şuydu, daha doğrusu talepleri şuydu, biz tamam dedik onlarda tamam demişlerdi; onlar 135-165 kişi civarında bir kooperatif kurmuşlar. Bu kooperatifin talepleri, ‘biz şu metrekarede, 125 metrekarede şu kadar daire istiyoruz, bunu sağla’ dediler. Biz de bunu sağlayıcı plan yaptık. Onun içinde 5 bin metrekare de belediyenin yeri var. Yaptık hiçbir sıkıntı yok. Müteahhit bu beni kurtarmayabilir dedi, ben onu bilmem dedim. O arsanın da yarısını belediyeye terk etme şartı koyduk. Çünkü Sümerbank ile ilgili bir iddiam vardı, Sümerbank çok ucuza özelleşti. Dolayısıyla bunun karşılığında o arsanın yarısı Çanakkale halkına aittir diye bir düşüncem var. O hala devam ediyor. Bunu terk edeceksiniz belediyeye, ben konut alanı olarak istemiyorum bunu. Yeşil alan olarak kullanacağım, sosyal alan olarak kullanacağım. Deri kalan alanda da siz bu haklara sahip olabilirsiniz, hiçbir sıkıntı yok dedim. Hesabını kitabını yaptık. Birileri akıl etti bunlara. Herhalde kim ettiyse, bakanlıktan emsali değiştirmeye kalktılar. 3 küsur emsal. Bize sordu bakanlık, biz de dedik ki hayır olamaz, böyle bir şey söz konusu değil. Baktılar ki olmuyor bunlar vazgeçtiler, mahkemeye gittiler. İdare Mahkemesi reddetti, yaptığımızın doğru olduğu noktasında karar verdi. Şimdi o zaman da demiştim ki; eğer müteahhitti kurtarmıyorsa, olabilir bunun hesabını yapacak değilim, o zaman bırakın belediye olarak biz yapalım. Yani sizin istediğiniz ne, 125 metrekarelik şu kadar daire, hay hay bırakın biz yapalım belediye olarak. Biz Çanakkale'de Toplu Konut diye bir kuruluş yokken Toplu Konut yaptık İsmail Bey zamanında, daha sonra da bana da denk geldi. Barışkentler, Çağdaş kentler, Özgür kentler, hepsi belediye yaptı ve iyi de bir şey olacaktı. Çünkü o kooperatif burada orta gelirli insanlardan oluşmuştu, belediye yaparsa bize yine aynı emsal, insanlardan çağrı usulüyle, konutu olmayan, durumu eşit olan insanlardan çağrı yoluyla toplarız, bunu yaparız, yaptığımız gibi, bunu da kabul etmediler. Uzun uzun anlatmamın nedeni şu, spekülatif bir hal aldı, dedikodu halini aldı bu konu. İşin gerçeği budur. Şu anda o alanda planı vardır, planı yapılmıştır. Turtaşçı arkadaşlar geliyorlar, gelecekler. Muhtemelen onlarla bir sürece girebiliriz diye düşünüyorum. Küçük Sanayi Sitesi yarın taşınırsa yeni yerine, orası da hazır vaziyette. Onların da emsali belli, iyi kötü bir yapı alanı orası. O bakımdan ne olup bittiğinden sizin de bilginizin olmasında fayda var.” Gökhan, Karacaören alanı ile ilgili, “Karacaören alanında 2 tane 75 bin metrekarelik yeşil alanımız var. Orada çok değişik fonksiyonlar yapmayı planlıyoruz” sözlerini de ekledi.  “EKOLOJİK MALZEMELER KULLANMAKTA FAYDA VAR” Müteahhitlere önerilerde bulunan Gökhan, “Artık ekolojik malzemeler kullanmakta fayda var. Yapılarda güneş enerjisi kullanırsanız teşvikler var. Bizim meclisten geçirmiştik onları. Yapılarınızda kendi enerjiniz üretebilmek için teknolojiler kullanmakta yarar var. Çünkü karbondioksit salınımına, dünyada iklim değişikliği olabildiğince buna engel olmamız lazım. Daha az araç kullanımı, daha çok bisiklet yolu, daha çok toplu taşıma, daha iyi geliştirilmiş bir toplu taşıma sistemi, otobüste olsa daha da geliştirilmiş sistemi noktalarında yeni projeleriniz var” dedi.  “%95'İN ÜZERİNDE BİR İŞLEMİ BİTİRMİŞ DURUMDAYIZ” Başkan Gökhan, kentin altyapısı hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, “%95 oranında altyapımız tamamlanmış durumda. Yeni açılan yerlerde de altyapıları yaptık. Sizlerden de katılım payları aldık, ruhsatlar alırken peşin katılım payları aldık. Güzelyalı Dardanos da bitmek üzere sonlarına doğru yaklaşıyoruz. Bu mezarlığın karşı tarafındaki alanlarda son dönemlerde hızlı bir yapılaşma oldu, değer kazandı. Oradaki üst yapılarını yapıyoruz altyapıları bitti. Dolayısıyla bizim genelde kanalizasyondur, içme suyudur, yağmur suyudur gibi konularda %95'in üzerinde bir işlemi bitirmiş durumdayız. Eskiden yağmur yağardı her taraf göl olurdu, İskele meydanı falan. Şimdi ufak ufak su birikintileri de haber haline geldi, onlar haber olmuyor da birikintiler haber oluyor. Doğaldır bir anda yağmur yağdığında su birikir. Önemli olan o suyu ne kadar sürede yok olduğudur. Görüyorsunuz iklim değişiklikleri birçok yerde Türkiye'de ve dünyada çok büyük sıkıntılar yaratıyor” diye konuştu.  “YÜKSEK FAİZLER KARŞISINDA YATIRIMCININ YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY OLAMAZ” Başkan Gökhan, ulusal ekonomi hakkında da görüşlerini dile getirdi. Gökhan, faizlerin düşmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu kriz meselesi, daha doğrusu ekonomik daralma demek lazım, çünkü daha önceden kriz bazı kesimlere etkilerdi. Bu maalesef bütün herkesi etkiledi. Dar gelirliyi de etkiledi, otomobilciyi de etkiledi, esnafı da etkiledi. Çünkü kaynak noktasını tıkandık. İki noktası kalıyoruz; bir kaynağa erişim noktasını takılıyoruz. Çünkü güven meselesidir. Dış kaynağın buraya akması için güven ortamı olması lazım, bu çok önemli diye düşünüyorum. İki, yüksek faiz.  Yüksek faizler karşısında yatırımcının yapabileceği bir şey olamaz. Hiçbir yatırımcının ne otomotivcinin, ne inşaatçının. Dolayısıyla faizlerin düşmesi için de kaynağa ihtiyacımız var. Bir kısırdöngü içerisinde girmiş durumdayız. Umarım seçimlerden sonra sağlıklı, akıllı bir yapılanmayla; devlet düzeyindeki bir yapılanmayla ve ilişkiler bütünüyle, yeniden kaynakların ülkemize gelip yatırıma dönüşmesi, borsaya bile gelse kardır, o da bir yatırımdır. Hatta üretime dönük, istihdama dönük yatırımların olması son derece önemlidir. Bunu sağlamadan hiçbir şey düzeltmemiz söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.
Çanakkale Müteahhitler Birliği, 2019 yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından tekrar merkez belediye başkanlığına aday gösterilen, mevcut Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı kahvaltılı toplantıda ağırladı. Karacaören bölgesinin imara açılması hakkında değerlendirmelerde bulunan Gökhan, “2. etabı için çalışmalar yapacağız çünkü arsa üretmemiz lazım, üretmeye devam etmemiz lazım. Belki biraz şimdi sıkıntı var ama eninde sonunda açılacaktır. Tekrar inşaat sektörü hareketlenecektir diye düşünüyorum. Karacaören’in 2. etap imar planlamasını yapacağız. Talebimiz vardı ama kabul görmedi. Esas Saraycık, Sarıcaeli, Dörtyol, Kemer, Özbek alanlarında tarım alanlarını bozmadan, tarım alanlarını zedelemeden yerleşim alanları yaratmamız lazım. Hatta o biraz da ileri doğru gidip Umurbey’e doğru yaslanmalı. Hazırlıklı olmak lazım.” İfadelerini kullandı.

Müteahhitler ile sohbet ederek bilgi alışverişinde bulunan Gökhan, Çanakkale’nin gündeminde yer alan imar konulara da değinerek, “Yeni yapılaşma bölgelerini artık kente bitiştirme değil, uydu kentler olarak yapmamız lazım. Çanakkale, Esenler Karacaören’ de bitmeli. Çünkü orman, tarım alanı var. Bundan sonra başka bir alanda, daha verimsiz alanlarda, tarım ve orman alanı olmayan yerlerde kentimizi geliştirmek için planlama yapmamız lazım. Bunları önemsiyoruz” dedi.

Çanakkale Müteahhitler Birliği’nin düzenlediği toplantıya Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve belediye meclis üyeleri katıldı. Düzenlenen toplantıda kısa bir konuşma yapan Birlik Başkanı Hakan Vural, “Yerel seçimler öncesinde şehrimizde önümüzdeki dönem için olan adaylarımızı yavaş yavaş misafir etmeye, projelerini dinlemeye ve bununla ilgili katkılar sunmaya bizler de başlıyoruz. Belediye ve inşaat sektörü birbirini tamamlayan, iç içe geçmiş iki kavram. Tüm siyasi partilerin belirttiği gibi yaşanabilir şehir, marka şehir olmasının temelinde, iyi bir belediyecilik ve üstüne layık ile imalatlar yapan o şehre cazip kılan inşaat sektörü yer alıyor. Dolayısıyla bu noktada birbirimizin iyi ortağıyız, tamamlayıcısıyız, partneriyiz. Bu noktada söyleyecek sözümüzün olduğunu, yapacak önerilerimizin olduğunu düşünmekteyiz. Biraz önce cengâver üyeler dedim. Bu noktada herhalde çok tartışmaya gerek yok. Ülkemizin bugün ekonomik koşullarında, en çok inşaat ve malzeme sektörünün etkilendiği bugünlerde, bizler imalatlarımızı sürdürerek ekonomiye katkı yapmaya, şehrimize güzellikler yapmaya devam ediyoruz. Ben bu cengâverliğiniz için sizleri kutluyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde de projelerimizin yeni belediyemiz ile uyumlu olarak hızla artarak süreceğine olan inancımı belirtmek istiyorum. Yaşadığımız bugünlerde geçecektir. Bu noktada herhalde bir sabır ve istikrar sürecine ihtiyacımız var diye değerlendiriyorum. Bugünkü konumuz Sayın belediye başkanımız. Bizim abimiz, arkadaşımız, bizden biri. Sağ olsun kendisinin görev yaptığı tüm dönemler boyunca çok rahat ilişki kurabildiğimiz, dertlerimizi arz edebildiğimiz ve çözüm önerileri ile bizi mutlu ettiği, iyi çalıştığımız başkanımızın bu dönemde de aday olarak görmek bizleri mutlu ediyor Tabii ki seçim halkın takdiri” dedi.

 “HİÇBİR ZAMAN SİYASİ PARTİ KİMLİĞİMLE HAREKET ETMEDİM”

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, geçtiğimiz başkanlık dönemde neler yaptığını bir kitapçık çıkararak anlatacağını söyleyerek konuşmasına giriş yaptı. Gökhan, “Mal varlığımız nereden nereye gelmiş göreceğiz. Hiçbir parsel artığını satmadım, hepsini kat karşılığı verdim. Ufak tefekler hariç, 2 metre 3 metre gibi. Hiç kimseye, hiçbir kurumu, kuruluşu, şahsı, bir başka siyasi görüşte olması dolayısıyla belediyedeki işini aksatmadım. Aksatılması noktasında da bir şikâyet geldiğinde müdahale ettim. Yani adaletli davrandım. Hiçbir zaman siyasi parti kimliğimle hareket etmedim ve özellikle kentin ekonomisini yönlendiren insanlara da pozitif ayrımcılık yapmaya çalıştım” diye konuşmasına başladı.

 “KATILIM PAYLARINI BİR AY ÖTELEDİK”

“Her ay esnaf odaları ile toplantı yapıyorum. Bir ay onlar bana geliyorlar, bir ay ben onlara gidiyorum. Hep sorunları tartışıyoruz, birçok konuda çözüm ürettik” diyen Gökhan, “Hatta mevcut hükümetin daha sonra yaptığı konuları, biz daha önce burada Çanakkale’ de yapmış, yerine getirmiştik. Dolayısıyla inşaatçılarla da ara ara toplantılarımız oldu. En son geçen gün bir toplantı yaptık. Tabii sıkıntı başlayınca belediyenin de birtakım konularda tolerans göstermesi lazım. O noktada en son mecliste geçirdik, kontrole gidilmesinde ikinci kontrolde iki kata çıkan iskânlarda onları üçüncü kontrole getirdik. Bazı yeni yerleşim bölgesindeki ödemeleri, katılım paylarını bir ay öteledik. Harçlarla ilgili bir şey yapamıyoruz, yasal bir durum. Ama onunla ilgili de şöyle bir konu getirdik; dedik ki bir banka ile anlaşın kredi kartına taksit imkânı alın 6-8 ay neyse. Onun posunu alalım belediyeye.  POS cihazından geçirin harçlarınızı, dolayısıyla taksitlendirme yapma fırsatı olur diye bu tarz da çözümleri yaratmaya çalışıyoruz. Biraz önce sohbet ederken işgaliyelerle ilgili bir şeyler yapılabilir mi diye, olabilir. İşgaliyenin metresi biraz ayarlanabilir, süresi ayarlanabilir. Mühim olan burada hep beraber çözüm üretmek. Bu konuda bunları yaptım” diye konuştu.

 “ALNIMIN AKIYLA ÇIKTIM”

Gökhan, “Dediğim gibi yüzümün kızaracağı, başımın öne eğileceği hiçbir eylem ve işlem içerisinde bulunmadım. Hakkımda soruşturmalar açıldı, birçok müfettişler geldi. Hepsinden alnımın akıyla çıktım. Danıştay'dan bütün soruşturma izinlerini iptal ettirdim. Müfettiş geldi 2 ay önce 3 ay önce. 2 ay kaldı. O kadar çok şikâyet var ki, ‘illa içinde bir şikâyet doğrudur, hepsi yalan değildir’ yaklaşımıyla gelmiş, sonra öpüşerek ayrıldık. Bu şekilde aklanmaya devam ediyorum. Sonuç itibariyle bütün bunları alt alta koyduğumda ve içimdeki Çanakkale'ye hizmet noktasındaki hevesinde, Allah da şu anda sağlık verdiğine göre neden olmasın dedim ve aday oldum. Onun için o tür yaklaşımları açıkçası kabul etmiyorum, doğru bulmuyorum. Herkes her yaşta, her şeye talip olabilir” ifadelerinde bulundu.

 “ÇANAKKALE, ESENLER KARACAÖREN’ DE BİTMELİ”

Karacaören bölgesinin imara açılması hakkında değerlendirmelerde bulunan Gökhan, “2. etabı için çalışmalar yapacağız çünkü arsa üretmemiz lazım, üretmeye devam etmemiz lazım. Belki biraz şimdi sıkıntı var ama eninde sonunda açılacaktır. Tekrar inşaat sektörü hareketlenecektir diye düşünüyorum. Karacaören’in 2. etap imar planlamasını yapacağız. Talebimiz vardı ama kabul görmedi. Esas Saraycık, Sarıcaeli, Dörtyol, Kemer, Özbek alanlarında tarım alanlarını bozmadan, tarım alanlarını zedelemeden yerleşim alanları yaratmamız lazım. Hatta o biraz da ileri doğru gidip Umurbey’e doğru yaslanmalı. Hazırlıklı olmak lazım. Burada arsalar şimdi yeterli ama 2-3 sene ihtiyaç olmayabilir ama. Sonra kolay olmuyor ve çarpık yapılaşmaya engel olmamız lazım. Maalesef istedik, meclis kararı çıkarttık. Mücavir alan için istedik, yapılmadı. Müsaade edilmedi, ne oldu şimdi? Dörtyol çarpık yapılaşma ile kitlendi kaldı. Orası imar planına girse aynı Kepez gibi olacak, Kepez’in ilk hali gibi. Yollar garip  bir biçimde, herkes kendi kafasına göre inşaat yaptı. Onun düzeltilmesi ile uğraşılacak. Hâlbuki bozulmamış alanlar yani onun devamı Işıklara doğru, yeni yapılaşma bölgeleri artık kente bitiştirme değil, uydu kentler olarak yapmamız lazım. Çanakkale, Esenler Karacaören’ de bitmeli. Çünkü orman, tarım alanı var, durmalı. Bundan sonra başka bir alanda, daha verimsiz alanlarda, tarım ve orman alanı olmayan yerlerde kentimizi geliştirmek için planlama yapmamız lazım. Bunları önemsiyoruz” şeklinde konuştu.

 “SÜMERBANKÇILAR VERDİKLERİ SÖZÜ TUTMADILAR”

Başkan Gökhan, Sümerbank arazisi olayına açıklık getirmek istediğini söyleyerek, konuyu şu şekilde özetledi: “Kooperatif noktasında olaya baktığımızda bir bölge var. Biliyorsunuz o bölge Sümerbank, Turtaş ve Küçük Sanayi Bölgesi'nin olduğu alan. Bununla ilgili planlama yaptık, buna itiraz edildi. En son İdare Mahkemesi itirazı reddetti çünkü biz o bölgedeki planı yapmıştık, belediye yaptı ve iyi bir plan yaptık Belediye meclis üyesi arkadaşlarımızla beraber. Orada işi bozan açıkçası Sümerbankçılar oldu çünkü Turtaşlılar ile anlaştık, hiçbir sıkıntı yok. Hatta onlar bize yer bile hibe ettiler. Küçük Sanayiciler önce itiraz ettiler, hakkımız diye. Dedik hakkınız zayi olmuyor, anlattık onları da ikna ettik. Mevcut yapılarının karşılığında metrekare sahibi olarak yapı sahibi olacaklardı. Oradaki emsalin ne olduğu belli. Gelen bir emsal var biliyorsunuz 2.40, 8 kat emsal. Onunla ilgili bir sıkıntı yok ama Sümerbankçılar verdikleri sözü tutmadılar. O verdikleri söz şuydu, daha doğrusu talepleri şuydu, biz tamam dedik onlarda tamam demişlerdi; onlar 135-165 kişi civarında bir kooperatif kurmuşlar. Bu kooperatifin talepleri, ‘biz şu metrekarede, 125 metrekarede şu kadar daire istiyoruz, bunu sağla’ dediler. Biz de bunu sağlayıcı plan yaptık. Onun içinde 5 bin metrekare de belediyenin yeri var. Yaptık hiçbir sıkıntı yok. Müteahhit bu beni kurtarmayabilir dedi, ben onu bilmem dedim. O arsanın da yarısını belediyeye terk etme şartı koyduk. Çünkü Sümerbank ile ilgili bir iddiam vardı, Sümerbank çok ucuza özelleşti. Dolayısıyla bunun karşılığında o arsanın yarısı Çanakkale halkına aittir diye bir düşüncem var. O hala devam ediyor. Bunu terk edeceksiniz belediyeye, ben konut alanı olarak istemiyorum bunu. Yeşil alan olarak kullanacağım, sosyal alan olarak kullanacağım. Deri kalan alanda da siz bu haklara sahip olabilirsiniz, hiçbir sıkıntı yok dedim. Hesabını kitabını yaptık. Birileri akıl etti bunlara. Herhalde kim ettiyse, bakanlıktan emsali değiştirmeye kalktılar. 3 küsur emsal. Bize sordu bakanlık, biz de dedik ki hayır olamaz, böyle bir şey söz konusu değil. Baktılar ki olmuyor bunlar vazgeçtiler, mahkemeye gittiler. İdare Mahkemesi reddetti, yaptığımızın doğru olduğu noktasında karar verdi. Şimdi o zaman da demiştim ki; eğer müteahhitti kurtarmıyorsa, olabilir bunun hesabını yapacak değilim, o zaman bırakın belediye olarak biz yapalım. Yani sizin istediğiniz ne, 125 metrekarelik şu kadar daire, hay hay bırakın biz yapalım belediye olarak. Biz Çanakkale'de Toplu Konut diye bir kuruluş yokken Toplu Konut yaptık İsmail Bey zamanında, daha sonra da bana da denk geldi. Barışkentler, Çağdaş kentler, Özgür kentler, hepsi belediye yaptı ve iyi de bir şey olacaktı. Çünkü o kooperatif burada orta gelirli insanlardan oluşmuştu, belediye yaparsa bize yine aynı emsal, insanlardan çağrı usulüyle, konutu olmayan, durumu eşit olan insanlardan çağrı yoluyla toplarız, bunu yaparız, yaptığımız gibi, bunu da kabul etmediler. Uzun uzun anlatmamın nedeni şu, spekülatif bir hal aldı, dedikodu halini aldı bu konu. İşin gerçeği budur. Şu anda o alanda planı vardır, planı yapılmıştır. Turtaşçı arkadaşlar geliyorlar, gelecekler. Muhtemelen onlarla bir sürece girebiliriz diye düşünüyorum. Küçük Sanayi Sitesi yarın taşınırsa yeni yerine, orası da hazır vaziyette. Onların da emsali belli, iyi kötü bir yapı alanı orası. O bakımdan ne olup bittiğinden sizin de bilginizin olmasında fayda var.” Gökhan, Karacaören alanı ile ilgili, “Karacaören alanında 2 tane 75 bin metrekarelik yeşil alanımız var. Orada çok değişik fonksiyonlar yapmayı planlıyoruz” sözlerini de ekledi. 

“EKOLOJİK MALZEMELER KULLANMAKTA FAYDA VAR”

Müteahhitlere önerilerde bulunan Gökhan, “Artık ekolojik malzemeler kullanmakta fayda var. Yapılarda güneş enerjisi kullanırsanız teşvikler var. Bizim meclisten geçirmiştik onları. Yapılarınızda kendi enerjiniz üretebilmek için teknolojiler kullanmakta yarar var. Çünkü karbondioksit salınımına, dünyada iklim değişikliği olabildiğince buna engel olmamız lazım. Daha az araç kullanımı, daha çok bisiklet yolu, daha çok toplu taşıma, daha iyi geliştirilmiş bir toplu taşıma sistemi, otobüste olsa daha da geliştirilmiş sistemi noktalarında yeni projeleriniz var” dedi.

 “%95'İN ÜZERİNDE BİR İŞLEMİ BİTİRMİŞ DURUMDAYIZ”

Başkan Gökhan, kentin altyapısı hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, “%95 oranında altyapımız tamamlanmış durumda. Yeni açılan yerlerde de altyapıları yaptık. Sizlerden de katılım payları aldık, ruhsatlar alırken peşin katılım payları aldık. Güzelyalı Dardanos da bitmek üzere sonlarına doğru yaklaşıyoruz. Bu mezarlığın karşı tarafındaki alanlarda son dönemlerde hızlı bir yapılaşma oldu, değer kazandı. Oradaki üst yapılarını yapıyoruz altyapıları bitti. Dolayısıyla bizim genelde kanalizasyondur, içme suyudur, yağmur suyudur gibi konularda %95'in üzerinde bir işlemi bitirmiş durumdayız. Eskiden yağmur yağardı her taraf göl olurdu, İskele meydanı falan. Şimdi ufak ufak su birikintileri de haber haline geldi, onlar haber olmuyor da birikintiler haber oluyor. Doğaldır bir anda yağmur yağdığında su birikir. Önemli olan o suyu ne kadar sürede yok olduğudur. Görüyorsunuz iklim değişiklikleri birçok yerde Türkiye'de ve dünyada çok büyük sıkıntılar yaratıyor” diye konuştu.

 “YÜKSEK FAİZLER KARŞISINDA YATIRIMCININ YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY OLAMAZ”

Başkan Gökhan, ulusal ekonomi hakkında da görüşlerini dile getirdi. Gökhan, faizlerin düşmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu kriz meselesi, daha doğrusu ekonomik daralma demek lazım, çünkü daha önceden kriz bazı kesimlere etkilerdi. Bu maalesef bütün herkesi etkiledi. Dar gelirliyi de etkiledi, otomobilciyi de etkiledi, esnafı da etkiledi. Çünkü kaynak noktasını tıkandık. İki noktası kalıyoruz; bir kaynağa erişim noktasını takılıyoruz. Çünkü güven meselesidir. Dış kaynağın buraya akması için güven ortamı olması lazım, bu çok önemli diye düşünüyorum. İki, yüksek faiz.  Yüksek faizler karşısında yatırımcının yapabileceği bir şey olamaz. Hiçbir yatırımcının ne otomotivcinin, ne inşaatçının. Dolayısıyla faizlerin düşmesi için de kaynağa ihtiyacımız var. Bir kısırdöngü içerisinde girmiş durumdayız. Umarım seçimlerden sonra sağlıklı, akıllı bir yapılanmayla; devlet düzeyindeki bir yapılanmayla ve ilişkiler bütünüyle, yeniden kaynakların ülkemize gelip yatırıma dönüşmesi, borsaya bile gelse kardır, o da bir yatırımdır. Hatta üretime dönük, istihdama dönük yatırımların olması son derece önemlidir. Bunu sağlamadan hiçbir şey düzeltmemiz söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.