ÇANAKKALE’Yİ BÖLGENİN YAZILIM VE TEKNOLOJİ ÜSSÜ HALİNE GETİRECEK
ÇANAKKALE’Yİ BÖLGENİN YAZILIM VE TEKNOLOJİ ÜSSÜ HALİNE GETİRECEK
135 bin metrekare toplam yatırım alanına sahip, yeni inovasyon merkezi binası, tüm altyapısı ve spor alanlarıyla Güney Marmara’nın Silikon Vadisi olarak tanımlanan, Çanakkale Teknopark Yerleşkesi ve yeni hizmet binası, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı törende açıldı.
135 bin metrekare toplam yatırım alanına sahip, yeni inovasyon merkezi binası, tüm altyapısı ve spor alanlarıyla Güney Marmara’nın Silikon Vadisi olarak tanımlanan, Çanakkale Teknopark Yerleşkesi ve yeni hizmet binası, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı törende açıldı.
Teknopark Yerleşkesi ve yeni hizmet binası açılışına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yanı sıra, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Onsekiz Mart üniversitesi Rektörü (ÇOMÜ) Prof. Dr. Yücel Acer, Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Ak Parti İl Başkanı Gültekin Yıldız, Ak Parti Çanakkale Belediye Başkan Adayı Ayhan Gider, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Vali Yardımcısı Abdullah Köklü, İl Genel Meclisi Başkanı Ömer Şahin, GESTAŞ Genel Müdürü Volkan Uslu, Çanakkale Teknopark A.Ş. Genel Müdürü Dr. Erkan Bil, siyasi partilerin temsilcileri, Sivil tolum kuruluşlarının yöneticileri, ilçe ve belde belediye başkanları, akademisyenler, öğrenciler ile çok sayıda davetli katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda konuşan Çanakkale Teknopark A.Ş. Genel Müdürü Dr. Erkan Bil, “Çanakkale Teknopark olarak 2014 yılında faaliyete geçmiş, 2016 yılının başında mevcut yönetim kurulu ile çalışmaları hız kazanmış genç bir Teknoparkız. Hayalleri büyük, enerjisi ve sinerjisi büyük yüksek bir Teknopark milli şuurun başkentinde 2023, 2053, 2071 vizyonuyla yerli ve milli teknoloji üretmek için yola çıktık” dedi.
YENİLİKÇİ TEKNOLOJİ VE ÜRÜNLERİN BİR PARÇASI OLMA HEDEFİ
Daha sonra kürsüye gelen Çanakkale Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı ve ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ise şunları söyledi; “Bundan sonra bize düşen görev, Çanakkale Teknopark'ın gerçekten araştırma, geliştirme ve ürün geliştirme yapan firmaların çalıştığı, genç ve yenilikçi girişimcilerin faaliyet gösterdiği bir yerleşke haline dönüştürmek ve bu şekilde sürdürmektir. Çanakkale Onsekiz Mart üniversitesi olarak Çanakkale Teknopark'ın, üniversitemiz ile yenilikçi anlayışın ve iş dünyasının bir araya gelip büyük ve önemli işler yapacağı bir merkez olabileceğinin farkındayız. Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birisi olma hedefiyle ilerleyen son 4 yılda, kalite sıralamalarında 9 basamak birden yükselen üniversitemiz, burada gerçekleşecek yenilikçi teknolojilerin ve yenilikçi ürünlerin bir parçası olmak temel hedefiyle hareket edecektir.”
ÇANAKKALE’Yİ BÖLGENİN YAZILIM VE TEKNOLOJİ ÜSSÜ HALİNE GETİRECEK
Çanakkale Valisi Orhan Tavlı ise; “Böylesine anlamlı ve geleceğimizi aydınlatan, geleceğimize umutla ve özgüvenle bakmamızı sağlayan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, İl Özel İdaresi, GESTAŞ A.Ş., Ticaret Borsası ortaklığıyla kurulan Çanakkale Teknopark’ın açılışının onurunu yaşıyoruz. Çanakkale’nin teknolojik yenilik ve araştırma, geliştirme altyapısının güçlendirilmesine katkı sağlayarak, Çanakkale’mizi bölgenin yazılım ve teknoloji üssü haline getirecek olan teknoparkımızı ilimize kazandıranlara şükranlarımı e teşekkürlerimizi sunuyorum. Ülkemiz yenilikçiliğe dayalı bir ekonomik kalkınma modeline geçmiştir. Yenilikçiliğin temelini ise araştırma ve geliştirme faaliyetleri oluşturmaktadır. Zira yenilikçilik, teknolojik gelişmelere, teknolojik gelişmeler bilgi üretimine, bilgi üretimi de profesyonel araştırma geliştirme birimlerinin faaliyetlerine bağlıdır. Araştırma ve geliştirme birimleri ise teknoloji bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Günümüz dünyasında gerçek anlamda bağımsızlığın ilk şartı teknolojiyi tasarlayan geliştire, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktır. Ülkemizin milli teknoloji hamlesinin başarıya ulaşması, teknoloji üreten bir toplum haline dönüşmemizle mümkündür. Çanakkale’miz ileri teknoloji besleyecek, akademik çalışmalara ev sahipliği yapacak teknoparkımız sayesinde, bilim ve teknolojide ülkemizin önemli bir merkezi haline gelecektir. Çanakkale’mizin vizyon projelerinden en önemlilerinden birisi olan Çanakkale Teknopark’ta üniversiteyle sanayi ve tarım buluşacak, işbirliği yapacak, ülkemiz ve ilimiz için ciddi bir katma değer ortaya çıkmasına vesile olacaktır. Çanakkale’mizin şanlı tarihine ve 21. Yüzyıl Türkiye’sine yakışır bir proje olan 1915 Çanakkale Köprüsü ve bağlantı yollarının tamamlanmasıyla da teknoparkımız, ilimizin ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına daha da önemli katkılar sunacaktır. Teknoparkımızın ülkemize, üniversitemize ve Çanakkale’mize hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
“BİZİM ÇANAKKALE’DE DEĞERLİ OLMAYAN BİR İŞİMİZ YOK”
Çanakkale’ye yeni bir marka değeri katmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ise, “Türkiye’de ve dünyada AR-GE’nin geliştiği. Yüksek teknolojinin çok büyük oranda büyüdüğü 35 milyar doları geçen sermayesinin, pazarının olduğu bir dünyada Çanakkale’mizin de buna kayıtsız kalması mümkün değildir. Çok lafa gerek yok. Tüm Çanakkale şahittir ki bu güzel kenti, şehitler diyarına olan borcumuzu ödemek için gece gündüz çalışıyoruz. Artık böyle yol yaptık, taş yaptık hizmetlerin değil, çok daha öte, uluslararası ve ulusal projelerden bahsediyoruz. Yine bir marka kıymeti olan Teknopark’ın açılışını yapacağız. Teknopark, 35 milyar dolar piyasası olan, Üniversite ile olan Ar-Ge’ler, son dönemlerde artığı özel bir alan. Bu alanın Çanakkale’de olmamasını düşünemezdik. Rektörümüz ile bu konuyu paylaştığımızda, büyük bir heyecan duyduk, adımlarımızı attık. Aynı şekilde GESTAŞ’ın kıymetli Genel Müdür, Özel İdarenin Kıymetli Genel Sekreteri, Teknopark Müdürü, İl Genel Meclisi Başkanımızla hep beraber omuz verdik ve bugün bir yıl erkene alarak açılışımızla bu güzel mekanı açıyoruz. Her işimiz estetik, her işimiz güzellik, sadece bir iş alanı olmaksızın, zaman zaman vizyonumuzun çok arkasında kaldığımızdan dolayı, burada futbol tesisleri, aynı zamanda kültürel merkezler, düğün yapma, konser yapma imkanı ile farklı bir yerel dünya kuracağız tabiri caizse. Zamanla görecekler ki adeta bir millet bahçesi haline gelmiş özel bir alan olacak. Hem iş imkanlarının olduğu, ama onun yanında sosyal alanlarının da olduğu bam başka bir hizmeti hayata geçiriyoruz. Bizim Çanakkale’de değerli olmayan bir işimiz yok. Biz bu topraklara hizmet etmekten onur duyacağız. Türkiye bir kitap olsa ön sözü Çanakkale’dir. Biliyorsunuz AR-GE faaliyetlerinin son dönemlerde artmasına bağlı olarak, hem istihdam hem de ihracatımız artma imkanı oldu. Hepsini bırak bir tarafa, bu ülkenin milli duruşuna, bu ülkenin dik duruşuna bağlı, özellikle Zeytin Dalı-Afrin operasyonlarında yerli çalışmanın, AR-GE’nin, nasıl ki sanayi savunmamıza yansıması oldu. Onun da başarısı hemen sahaya sürüldü. Zeytin Dalı Harekatının başarılı olmasının tabi ki çok sebebi vardır. Ama bir sebebi de bu ülkenin artık kendi silahını, kendi uçağını, kendi İHA’sını, roketini yapmaya başlamış olmasıdır. Önceden AR-GE faaliyeti olmayan, milli savunmasına hizmet etmeyenler ‘hadi bakalım roket yapalım’ dendiğinde, oradan izin al, bu operasyon yapılamaz diyerek bize karşı geldiler. Ama şimdi Türk malı olan, Türk Mühendislerinin, Türk gençlerinin yaptığı bu çalışmalar sayesinde küresel ortak olmak kıymetlidir. İstiyoruz ki Çanakkale’miz de bunlardan geri kalmasın. İstihdam üretsin, iş üretsin, ama bayrağına hizmet eden insanlar da üretsin” ifadelerini kullandı.
“GÜÇLÜ BİR TEKNOLOJİ GELİŞTİRME ALTYAPISI İNŞA ETTİK”
Son olarak konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Rekabet gücünü kalıcı olarak arttırmanın teknolojiyi geliştirip, üretmekle mümkün olduğunu biliyoruz. Teknolojinin sadece kullanıcısı olmak maalesef sizi karlı bir Pazar haline getiriyor. Hatta günden güne bağımlı yapıyor. Dolayısıyla fikri, AR-GE’yi, ürünü ve ticareti bir bütün olarak ele alan yenilikçi yaklaşımların hızla çoğalmasını arzu ediyoruz. Ülke menfaatleri için hayallerinin peşinden koşan hevesli ve heyecanlı gençler, girişimciler istiyoruz. Onlar için rahat çalışabilecekleri, farklı alanlarda işbirliklerini geliştirebilecekleri ve birlikte üretmenin keyfine varabilecekleri mekanlar hazırlıyoruz. Çünkü şunu çok net biliyoruz; yenilikçilik dediğimiz şey, sadece tek bir kişinin eseriyle olmaz. Bunun için güçlü ve iyi çalışan bir ekosisteme ihtiyaç var. İşte biz de Bakanlık olarak bu amaç doğrultusunda ilerliyor, üniversiteleri, reel sektörü ve kamuyu en verimli şekilde bir araya getirip inovasyon ruhunu harekete geçirmek istiyoruz. Nitekim teknoparklarımız bu verimli buluşmaya ev sahipliği yapan ekosistemin en önemli mekanlarından. 16 yıl boyunca AR-Ge ve yenilikçi reform paketleriyle güçlü bir teknoloji geliştirme altyapısı inşa ettik. 2001’de sadece 2 olan teknopark sayımız, bugün 54 şehrimizde 81 rakamına ulaştı. 61’i aktif bir şekilde faaliyet gösteriyor. Kalan 20 teknoparkımızın da bir an önce faaliyete geçmesi için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bugüne kadar 3,8 milyar dolar ihracat, 119 milyar lira satış gerçekleştiren teknoparklarda, 5 bin 334 firma faaliyet gösteriyor ve 42 bin 159 AR-GE personeli istihdam ediliyor. Girişimcilere kurumlar vergisi, gelir vergisi, gümrük vergisi alanlarında istisnalar sağlıyoruz. Satın aldıkları ekipmanları KDV’den muaf tutuyoruz. Ayrıca işletmelerin SGK priminin yüzde 50’sini devlet olarak biz ödüyoruz. İstihdam edilen temel bilim mezunlarına iki yıl boyunca nakdi destek sağlıyoruz. Bakanlıkça teknoparkların alt yapıları, kuluçka binaları ve hizmet binaları için şimdiye kadar 1 milyar lira yatırım yaptık. Vergi teşvikleri ve hibelerin yanı sıra buralarda sunulan benzersiz hizmetlere de katkılarımız var. Teknopark firmaları mentörlük, iş eşleştirmeleri, ticarileşme, ihracat teşvikleri gibi alanlarda da bizim desteklerimizden faydalanıyorlar.”
“ŞEHRİNİZLE VE TEKNOPARKINIZLA NE KADAR ÖVÜNSENİZ AZDIR”
“Çanakkale’de 2012’de kurulan teknoparkımız, 2014’te faaliyete geçti. 39 firmaya ev sahipliği yapan bu yerleşke, yüzde yüz doluluk oranına sahip. Yapılan AR-GE çalışmaları hem şehrimiz, hem de ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Bugüne kadar teknoparkımıza yaklaşık 11 milyon lira hibe desteği sağladık. Aynı zamanda yeni bir hak edişi de yolladılar, ondan da haberim var. İnşallah ona da elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Nitekim bu yeni hizmet binası desteklerimiz sayesinde hayat buldu. Sevindirici olan gelişme ise bu yeni binamızın da yüzde yüz doluluk oranıyla çalışacak olması. Firmalarımız ve girişimcilerimiz hazır. Bir an önce faaliyete geçmek için gün sayıyorlar. İnşallah ilk aşamada burada yaklaşık 300 AR-GE personeli istihdam edilecek. Büyüyen teknoparkımız ilimizin ekonomik sıçramasına da önemli katkılar sunacak, bundan eminim. Burası sadece bir teknopark olmamış. Teknopark ekosistemi kadar, teknoparkın yaşam alanı da çok mühim. İşte burada siz değerli AR-Ge insanlarının rahat yaşayabileceği, fikirlerini çok rahat geliştirebilecekleri çok güzel bir yaşam alanı oluşturmuşsunuz. Buraya gelip görmüş olmaktan büyük bir gurur duydum. Bence şehrinizle ve teknoparkınızla ne kadar övünseniz azdır. Üniversite gençliğine, parlak fikirleri olan girişimcilere ve üretmek isteyen herkese kapımız açık. 16 yılda ciddi bir yapısal dönüşüm gerçekleştirdik. Hem ekonomik hem de sosyal anlamda. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 16 yılda bilime ve teknolojiye büyük önem verdik. Bu noktada savunma sanayisi önemli bir başarı hikayesi oldu. AR-GE önderliğindeki çalışmalar, yüzde 65’in üzerinde yerlilik oranına sahip bir savunma sanayisine ulaşmamızı sağladı. Bu alelade bir oran değil.”
“HEM MASADA, HEM DE ALANDA ÇOK GÜÇLÜYÜZ”
Ekonominiz ne kadar güçlü olursa olsun, diplomasi de hangi başarıları yakalamış olursanız olun, günün sonunda iş dönüp dolaşıp, savunma sanayindeki bağımsızlığınıza geliyor. Türkiye bu konuda çok çekti. Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra parasını ödediğimiz uçakları 3 yıl boyunca bize teslim etmediler. Hatta bakım ve onarım için gönderdiğimiz uçakları dahi bize teslim etmediler. Ama artık kendi İHA’sını, SİHA’sını, tankını yapabilen bir ülke olarak hem masada, hem de alanda çok güçlüyüz, elhamdülillah. Biz bu başarıyı sanayinin diğer alanlarında da yakalamak istiyoruz. Bu başarıyı sanayinin bütün alanlarında elde etmek istiyoruz. İşte bu gibi merkezlerimiz hedeflerine ulaşmada ve tam ekonomik bağımsızlığımız yakalamamızda kilit role sahip. İnşallah burada elde edeceğimiz başarılar hepimizin yüzünü ağartacak.
31 MART’I ÇANAKKALE İÇİN BİR FIRSAT
Burası Çanakkale’nin sadece tarımda, turizmde değil, AR-GE iile birlikte sanayi ve teknoloji alanında da güçlü bir şehir olmasını sağlayacak. Biz Çanakkale’yi her alanda güçlendirirken, elbette yerelde de güçlü, modern bir Çanakkale görmek istiyoruz. Bunun için 31 Mart’ı Çanakkale için gerçekten bir fırsat olarak görüyoruz. Bizim yerelle genelin uyumunu yakalamamız lazım. Gerçekten başarıya ulaşmak istiyorsak, gerçekten katma değer üretmek istiyorsak, gerçekten neticeye ulaşmak istiyorsak yereldeki aktörlerin tamamının genelle beraber hareket etmesi lazım. İnşallah bu manada ben Çanakkale’nin 31 Mart’ta doğru tercihi yapacağına inanıyorum. Doğru tercihi yaparak yerelle genelin tam uyumunu yakalayacağına inanıyorum” diye konuştu.