ˮÇanakkaleʹde Yaşanan Depremler Fizik Kurallarına Aykırıˮ

Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre 28 Ekim saat 19.20’de merkez üssü Marmara Denizi olan 4.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. AFAD ise depremin büyüklüğünü 4.4 olarak duyurdu. Deprem İstanbul ve çevresinde de hissedildi. 26 Ekim tarihinde ise Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, (AFAD) saat 23.08’te merkez üssü Çanakkale’nin Ezine İlçesi olan 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. AFAD’tan yapılan açıklamada, depremin 7 kilometre derinlikte meydana geldiği belirtildi. Yine ikinci deprem ise Saat 04.25’te Ege Denizi’nin Çanakkale açıklarında 4.4 büyüklüğünde oldu. Sarsıntı 35 km derinlikte ölçüldü. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi olarak çalışırken emekli olan Prof. Dr. Doğan Perinçek, ise yaşanan depremlerin ardından yaptığı açıklamada enerji birikimlerine dikkat çekiyor. Ve yaşanan durumun fizik kurallarına aykırı olduğunu söylüyor.

Öncelikle 26 Ekim tarihinde Çanakkale Ezine yakınında gerçekleşen 4.4 büyüklüğündeki depremleri değerlendiren Perinçek; depremlerin kısa sürdüğünü ve artçıların bir gün içinde bittiğine dikkat çekti. Artçıların 13 ile sınırlanmasını ve bir gün içinde bitmesini önemsediğini söyleyen Perinçek, ayrıca dün Marmara Denizi’nde gerçekleşen 4.5 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Marmara depreminde de son 24 saat içinde sadece 3 artçı olduğunu belirtti. Çalışmalarının sürdüğünü henüz sonuçlanmadığını dile getiren Perinçek, bölgede bazı alanlarda enerji birikimlerine işaret ederek açıklamasında şunları söyledi: “Son bir ayda ve önceki aylarda olan toplam deprem sayısı ve yerlerini haritalar üzerinde incelediğimizde aynı fay zonunun bazı kesimlerinde çok sayıda deprem olurken diğer kesimlerinin sessiz ve sakin olduğunu buralarda çok az sayıda deprem olduğunu görüyoruz. Gelibolu Yarımadası ve Biga Yarımadası’nda haritaya koyduğum elipslerin dışında ve iki ucunda son depremde dahil çok sayıda deprem oluyor. Beni dikkatli olmaya yönlendiren bu durum. Elipsler içinde kalan bölge önemli fay zonları içinde yer alıyor, buna rağmen deprem sayısı az. Elipsin uzun ekseni dışında iki uçta ise çok sayıda deprem oluyor. Elips içindeki alanda ise kırılma olmadan enerji birikiyor. Biriken enerji birden bire boşalırsa büyük deprem yaşayabileceğimizi düşünüyorum. Beklediğim depremin zamanını ise bilmem mümkün değil. Paylaştığım haritada kuzeydeki elips içinde “Mürefte-Şarköy-Bolayır” yer alıyor. Güneydeki elips merkezinde ise “Çan-Bayramiç-Yenice” kalıyor. Söz konusu fay zonlarının elips dışındaki iki ucunda çok sayıda deprem olmasına rağmen, elips içinde deprem sayısı çok az ya da yok. Bu durum fizik kurallarına aykırı. Elips içinde enerji birikiyor. 28 Ekim Çarşamba günü olan Marmara depremi de kuzeydeki elipsin doğu dışında oldu. Bu tip çalışmayı tüm Türkiye için yapıyorum. Çalışmam henüz sürüyor, belki seneler sürecek. Net ve beni de tatmin eden bir sonuç alırsam çalışmamı yayınlayacağım.Çalışmalarım henüz sonuçlanmadı” Kaynak:canakkaleicinde.com/Şebnem Göksel