Bu millet feraset sahibidir. Bu millet akıllıdır. Bu millet mahşeri vicdanıyla gönlüyle konuşur. Bu millet kendisine karşı kurulan koalisyon lobisini de Allah’ın izniyle sandıklara gömer, dedik  ve gömdü de. Sandıktan çıkan yüzde elli oyu sadece AK Partinin seçim kampanyasının bir sonucu olarak görüyorsanız yanılıyorsunuz. Sandıktan çıkan sonuç inananların duasının zaferiydi aslında. Güneydoğuda mahallesine hendekler kurulan yıllarca PKKnın canına canlarına, mallarına kastettiği o saf masum insanların duasının zaferiydi bu sonuçlar, her gün şehit haberleriyle yıkılan insanımızın duasının zaferiydi bu sonuçlar, bu davaya gönül vermiş, genci yaşlısı, öteden beri bu yolda yürüyenlerin, milli görüş geleneğinden gelen hacı amcaların, hacı teyzelerin duasının zaferiydi bu sonuçlar ve belki de duası en makbul, en kabul olan Suriyeli kardeşlerimizin duasının zaferiydi bu sonuçlar. Hani CHPnin bunları göndereceğiz dediği, onca baskı ve sindirmeye rağmen AK Partinin zalimden kaçana kapımızı kapatmayacağız dediği iki milyon mazlumun duasını Allah duymazdan mı gelecekti. Bu sonuçlara bir de bu yönüyle bakmak gerekir, Allah mazlumlarla beraberdi, mazlumun yanına olanla beraberdir bunu 1 Kasımda hep birlikte yaşadık ve gördük. İnsanımız 1 Kasım da sadece 7 Haziran’dan bu yana yaşanan istikrarsızlığa, tereddüde, endişeye son vermekle yetinmedi. İçeride ve dışardaki işgalcilere, memleketi yangın yerine çevirmek isteyenlere çok ağır bir cevap verdi. Emaneti ehline teslim etti. Ülkeye, millete, tarihe sahip çıkanlara verdi. Bu son kurtuluş savaşı derken, milletimizi ülkesine sahip çıkmaya çağırırken, coğrafyanın tek istikrar adasını koruma mücadelesi verirken 1 Kasım’da hepsinin cevabı, en gür sesle verilmiş oldu. Artık biliyoruz: Bu ülke asla diz çökmeyecek. Yeniden vesayet altına girmeyecek. Mısır, Ukrayna, Suriye olmayacak. Etnik ve mezhep savaşına sürüklenemeyecek. Yeniden Anadolu sınırlarına hapsedilemeyecek. Türkiye çok daha büyük adımlar atacak. Enerjisini iç ihanetlere, fitne fesatlara değil bu büyük adımlara harcayacak.1 Kasım zaferi AK Parti’ye, bu büyük davanın öncülerine, ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Evet vesayetçiler kaybetti. Milletle omuz omuza veren “Bizim insanlarımız” başardı. Türkiye’ye ve coğrafyaya hayırlı olsun. Zafer milletindir! Bir dipnot; Hayır bildiklerimizde şer şer bildiklerimizde hayır vardı. 7 Haziran akşamında hemen herkes koalisyondan bahsederken sadece bir isim sandığı işaret etti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, onun aklı olmasaydı Türkiye bugün dört aydır koalisyona teslim olmuş bir ülke idi, varın gerisini siz düşünün...   Çanakkalede artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Çanakkaleye hizmet etmek isteyen ve bu şehri top yekûn ayağı kaldırmaya ant içmiş bir isim var Bülent Turan. 7 Haziran sonrasında Çanakkalede kaybedilen vekilli yeniden kazanacağız ve AK Partiyi yeniden birinci parti yapacağız “bu şehre en çok AK Parti yakışır” dedi ve Çanakkale için çok önemli bir fırsat olan Ayhan Gider ile sırt sırta vererek dediğini yaptı. Zaman, mesai kavramı olmadan ayak basmadık köy, sıkılmadık el bırakmadılar ve sonuçlar bu başarıyı getirdi. Ülke genelindeki havanında etkisiyle Çanakkalede çok güzel bir tablo ortaya çıktı. Siz şimdi önümüzdeki şu dört yılda Çanakkaleye biraz daha yakından bakın tüm il genelinde nasıl bir sıçramaya yaşayacağız ve Çanakkale layık olduğu kimliğine nasıl kavuşacak buna şahit olacağız.    Turan Gökhan Kavgası Devam Eder mi? Bir soruya da cevap vermek istiyorum, şu günlerde sıklıkla karşılaştığım bir soru var;; “Çanakkalede önümüzdeki dönemde siyasetin dili geçtiğimiz altı aydaki gibi mi olacak?, AK Parti ile CHP arasında, Bülent Turan, Ülgür Gökhan arasında ki bu polemikler artarak devam mı edecek?” diye soranlar oluyor.  Cevabım buna karar verecek olan kişi Belediye Başkanımız Ülgür Gökhandır diyorum. Nasıl mı, Sayın Gökhan bundan sonraki süreçte belediye meclis toplantıları öncesinde bazen bir saati bulan genel siyasi değerlendirmeleri devam ettiği sürece bu polemikler artarak devam edecek. Karar Sayın Gökhanın, ama benim tanıdığım Gökhan o değerlendirmeleri yapacaktır ve dolayısıyla da bu polemikler artarak devam edecektir.