HDP barajı geçtiği için pilav dağıtan Çanakkale Belediye başkanı Ülgür Gökhan bu olaydan sonra bütün Türkiye’de meşhur olmuş, adı pilavcı başkana çıkmıştı. Hemen her kesimden tepki almış bütün Çanakkalelileri utandırmıştı, mesele unutuluyor diyoruz ama maalesef böylesi bir ayıp unutulacak gibi değil… Çanakkale’yi ve Çanakkaleleri utandıran, HDP barajı geçtiği için pilav dağıtan Ülgür Gökhan bozulan imajını uzun süredir yaptığı hamlelerle düzeltmeye çalışıyor. En büyük hamlesini ise çevreciyim diyerek verdiği pozlar oluşturuyor. Ne mi yapıyor? Çanakkale'nin tek içme ve sulama suyu Atikhisar Su Havzası içerisinde faaliyet gösteren maden firmasına o kadar zorlamamıza rağmen şehrin birkaç noktasına astığı afişle bir de çevrecilerin Cumhuriyet meydanındaki programına katılmakla büyük bir iş yaptığını sanıyor. Bu konuda neler yapması gerektiğini daha önce defalarca yazdık ama Gökhan bu söylediklerimizi yapmak yerine, yapıyormuş gibi davranmayı tercih etti çünkü böylesi daha çok işine geliyor. Neden acaba? Aklınızda bir şeyler oluşması için şu hatırlatmayı yapayım. Ülgür Gökhan, Lapseki Şahinli‘de ki altın madeni için neden tek kelime etmedi, pardon Lapseki Çanakkale sınırları içinde değil mi? Çünkü orada farklı pazarlıklar vardı ve kendisine gelen talimat gereği sesini çıkarmadı! Sadece maden söylemleri üzerinden yürümek Gökhan’ın hedeflediği etkiyi yapmadı demek ki. HDP için pilav dağıtmak ve türlü şahsi hatalarından dolayı bozulan imajını düzeltmek için Çanakkale Belediyesinin bütçesinden parasını ödediği 26 ton elmayı vatadandaşa dağıtıyor. Çanakkale halkının hizmet edilsin diye ödediği paraları Ülgür Gökhan şahsi imajı düzeltmek için harcıyor… Yaptığı okul ziyaretlerinde çevreci nutuklar atarak bu elmaları dağıtıyor. Ne kadar samimiyetsiz değil mi? O kadar çevreciysen, toprak ağası, miras yedi bir adam olarak parana kıy kendin al o tonlarca elmayı ve Çanakkale Belediye Başkanı sıfatınla değilde bir çevreci sıfatınla dağıt ve propaganda yap...! Ama yapamaz, Gökhan ile yurt dışına çıkanlar anlatıyor, bir kahve ısmarlamamak için kırk takla atar...! Bu adam bir dönemde “belediyeden maaş almıyormuş” diye reklam yaptırdı kendini… Nasıl bir acizlik bu oysa ki reklamını yaptırdığı o dönemde Çanakkale Belediyesinin halen daha faaliyet gösteren akaryakıt istasyonu olmasına rağmen şehir içi otobüslerin tamamını sıfır iskontoyla kendi istasyonundan akar yakıt almaya zorladı, itiraz edenleri tehditler etti…! Hatta çok büyük yolsuzluklar oldu o zamanlar Gökhan buradaki marifetlerinden dolayı şu anda ağır cezada yargılanıyor...! Bu söylediklerimde yalan, yanlış varsa Gökhan’ın beni daha önce defalarca yaptığı gibi bu konuda savcılığa şikâyet etmesini istiyorum...! Ama edemez çünkü yaptı. Yargılandığı davadaki ifadeleri, dinleme kayıtlarını hepsini okudum… Sizinle de paylaşacağım ama Gökhan şikayet ederse hemen yarın yayına verebilirim…Bu sıralarda yeni bir söz bulmuş: BEN ÇANAKKALE HALKINA BUGÜNE KADAR HİÇ YALAN SÖYLEMEDİM…! Ne kadar büyük bir yalan…! Gökhan şimdide elma dağıtmamızı Milli Eğitim Müdürlüğü engelliyor diyerek bir propaganda yapıyor. Helal olsun müdür beye böyle samimiyetsiz, çakma çevrecilere karşı böylesi bir adım atmış olması gerçekten takdire şayan ayakta alkışlıyoruz kendisini… Hatta Gökhan’ı okullara da sokmasın. Bir belediye başkanı siyasi görüşü ne olursa olsun tabi ki okulları ziyaret etmeli ama böylesi samimiyetsiz bir adam okul ziyaretlerinde de günlük siyasi politik mevzulara giriyor aklınca siyaset yapıyor..! Bu durumdan birçok okul müdürü de rahatsız… Bu arada elde kalan 26 ton elmayı Gökhan ne yapacak… Durur mu, o elmaları şimdi belediye personeli ev ev belediye dağıtıyor, buradan bir mağduriyet yaratabilir miyim diye çaba harcıyor…! Ayıptır yahu…! Ayıptır, ayıptır, ayıptır…! Peki Ülgür Gökhan bunları yaparken ona muhalefet etmesi gereken partiler ve partililer ne yapıyor? Nasıldı o atasözü Köpeksiz Köyde Değneksiz Gezmek..! Durumun özeti bu olsa gerek…