AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent turan partisinin kongrelerine katılmak için Çanakkale’deydi. Turan’ın bugüne kadar sahnedeki konuşmalarının neredeyse tamamını dinledim diyebilirim bu sefer ki mesajları oldukça dikkat çekici idi. Özellikle dikkatimi çeken bölümleri sizlerle paylaşmak ve Turan’ın önümüzdeki günler için partisine gösterdiği istikamete, hassasiyetlere dikkatlerinizi çekmek isterim.
Kongreleri teşkilatların check-up’ının yapıldığı özel günler olarak tanımlayan Turan önümüzdeki 3 yıl kim ne derse desin seçim olmayacağının altını özellikle çizdi.
“Kendimizle Yarışıyoruz”
AK Partinin kendisiyle yarışan bir parti olduğunu belirten Turan; “AK Parti kendi rekorlarını kırmaya çalışan, kendi çıtasını daha çok yukarı çekmeye çalışan özel bir hareket. Şu anda 10 milyon 500 bin üyemiz var, diğer partilerin en çoğu 800 binlerde kıyası mümkün değil. Biz şimdi 15 milyonu hedefliyoruz. Kimle yarışıyoruz, kendimizle…”
“Giden Gitsin Bize Ne Diyemeyiz!”
Son dönemde AK Parti içinden ayrılanların kurduğu iki partiyi de dikkate alırsak Turan’ın “Giden gitsin bize ne diyemeyiz!” söylemi ise oldukça önemliydi; “Bu partiye yan bakan kim varsa, ayrılan kim varsa, küsen kim varsa toparlamak bizim görevimiz. Bizim niyetimiz yanlış değil. Giden gitsin bize ne diyemeyiz! Kim varsa giden bizden gider. O yüzden kim gidiyorsa onu toparlamak bizim görevimiz.
“MHP Bizim Rakibimiz Değil, Dostumuz”
Turan’ın kürsüde verdiği belki de en önemli mesaj ise MHP ile kurulan Cumhur İttifakına dair. İttifakın daha da güçlenerek devam etmesinin önemine vurgu yapan Turan MHP ile rakip olmadıklarını, MHP ile refik (dost) olduklarını güçlü şekilde ederek; “Kendi aramızda aramızdaki birlik ve beraberliği sağlamaktan da öte başta Cumhur İttifakımızın ortağı olmak üzere tüm beraberliklerimizi ilmek ilmek döşeyeceğiz. MHP bizim rakibimiz değil, refikimiz. En zor zamanda Türkiye’de ki krizleri aşmak için MHP ile birlikte ittifak kurduk, güzel işler yaptık. Biz MHP ile kavga edersek, beraber olmazsak kimlerin sevineceği ortada. O yüzden asla Cumhur İttifakımızın ortağıyla, bırakın kavgayı yan bakmayacağız, beraber Türkiye’nin büyümesi için gayret edeceğiz” dedi.
“Oy Vermese De Nefret Etmemesini Sağlamak Bizim Görevimiz”
Kürsüden bir de özeleştiri yapan Turan, insanların AK Partiden beklentilerinin değiştiğini, sadece yapılan hizmetleri anlatarak seçmenden oy alamadıklarını, daha farklı dil ve söylemlerle vatandaşla iletişim kurulmasını, oy vermese bile nefret etmemelerinin sağlanması gerektiğine vurgu yaparak; “Bir lafımda AK Partililere, yani bizlere var. Hizmet etmek tek başına oy almanın adı değil. Bazen altından asfalt döşesek, gümüşten taş döşesek oy alamadığımız yerler de gördük. Artık taşla, yolla değil daha öte değerlerle, 82 milyonun kardeş olduğunu ifade ederek, bize oy vermeyenlerin de psikolojisini anlayarak, AK Partiyle buluşamamışlarla buluşarak 82 milyonu kucaklamak bizim görevimiz. İnsanlar artık bize yol yap diye oy vermeyecek. İnsanlar bize bu ülkenin kardeşliğini, büyümesini siz sağlarısınız diye oy verecekler. Dilimizde başkalarına da mutlaka yer vereceğiz, AK Parti ulaşamamıştır, yanlış görmüştür, anlatmamışızdır, sana kızmıştır, bana kızmıştır. Ama bize oy vermeyen insanların da gönlünü almak, oy vermese de, nefret etmemesini sağlamak bizim görevimiz. İstirham ediyorum, rica ediyorum, bize oy vermeyen düşmanımız değil, ulaşamadığımız insan, bize oy vermeyen savaş edeceğimiz insan değil konuşamadığımız insan konuştuğumuzda ikna edemeyeceğimiz hiç kimse olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Atatürkçülük Heykel Yapmakla Olmaz; İş Yaparak Olur, Üreterek Olur”
Son olarak ülke gündemine yansıyan CHP’de ki “Atatürk krizine” de değinen Turan “Bir AK Parti İl Başkanı çıkıp da ‘ben Mustafa Kemal derim, Atatürk demem’ deseydi ne olurdu?” diye sorarak CHP’lilerin bu konuda göstermiş olduğu “iki yüzlü” tavrı eleştirdi. Turan; “Mavi Vatan mı bilirdik? Amerika’nın karşısında, Avrupa’nın karşısında dik durmayı mı bilirdik? Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu meydanlarda, Çanakkale’de savaşırken bu ülkede egemenlik kayıtsız şartsız milletin olsun diye savaşmadı mı? Atatürk’ten sonraki yıllarda fabrikaları kapatan, içe kapanan, ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ü bize yanlış anlatarak hiçbir yere baktırmayan, 2 bin dolara milli geliri aşamayan ülke bu ülke değil miydi? Atatürkçülük heykel yapmakla olmaz; iş yaparak olur, üreterek olur. Bu ülkeyi büyüterek olur. Daha düne kadar bize Atatürk ile ilgili ithamda bulunanların İstanbul İl Başkanı geçen hafta ‘ben Atatürk demeyeceğim, sadece Mustafa Kemal derim’ dedi. Sözüm ona Atatürkçü CHP’lilerden bir tek söz çıktı mı peki? Tersten soruyorum AK Parti İl Başkanı çıkıp da ‘ben Mustafa Kemal derim, Atatürk demem’ deseydi ne olurdu? Kıyamet kopardı, kavga çıkardı, tartışmalar olurdu. Ama CHP İl başkanı ben Atatürk demem deyince birkaç milletvekilleri hariç kimse ağzını açmadı. Kılıçdaroğlu duymadı bile...”