İzmir depremi sonrası şöyle yazmıştım; “Böylesi felaketler yaşanmaması için…” diye başlayan cümleleri şu sıralar sıkça duyacağız, ama korkmayın en fazla bir ay sürecek. Hadi bu bir ayı iyi değerlendirelim bari…” Bu bir ay içerisinde konuyla ilgili iki yazı kaleme aldım aşağıda linklerini bırakıyorum bugüne kadar neler konuşulduğunu gözden geçirmek isterseniz okuyabilirsiniz.
“Mevcut Bakış Açısıyla Bir Arpa Boyu Yol Alınamayacak”
“Çanakkale Belediyesi Bürokrasinin Esiri Olmuş”
AK Parti Grubu Sosyal Konutlarda ki dönüşümün bugüne kadar çözülememiş olmasından Çanakkale Belediyesi Yönetimini sorumlu tuttu, bu konuda haksız olduklarını da söyleyemem. Çünkü başkanlık koltuğunda oturmanın bazı sorumlulukları var. Bu sorumluluklardan meselenin “bürokrasiye” nasıl takıldığını izah etmekle kurtulmak mümkün değil! Kurtulamadı da zaten sadece AK Parti değil, MHP ve İyi Parti de konun çözümü için acil adımlar atılması gerektiğini ifade ettiler.
Öyle ki bugün AK Parti İl Başkanı Naim Makas düzenlediği basın toplantısında meseleyi siyasallaştırmadan oldukça samimi bir açıklama ile artık bu mevzunun çözülmesi gerektiğini açık açık ifade etti. Kendilerine ne görev düşüyorsa yapmaya hazır olduklarını bir kez daha yeniledi. Artık beklemeye tahammüllerinin olmadığının ise altını özellikle çizdi.
Naim başkanın toplantısından birkaç saat sonra telefonum çaldı arayan Ülgür Gökhan’dı. Naim başkanın toplantısını takip ettiğini, Sosyal Konutlar meselesiyle ilgili yazdığım yazılardan dolayı konuyla ilgilendiğimi bildiği için kendisinin de bir şeyler söylemek istediğini belirtti. Anlattıklarının özetini burada sizlere geçmek isterim.
Başkan, Sosyal Konutlar meselesinin “riskli alan” ilan edilmesi mevzusu yüzünden bugüne kadar uzadığını, gelinen noktada yapıları “riskli bina” ilan edilerek dönüşüme başlayacaklarını, ilk projedeki gibi 13 katlı değil, 8 katlı yapılar yaparak ve hak sahiplerinin mevcut katlarında ve aynı cephesinde yeni daire sahibi olacaklarını, bunun için para ödemelerine gerek kalmayacağını söyledi. İşin finansman kısmını ise kat artışı ve belediyeye ait olan yerlerin değerlendirilmesiyle sağlanacağını, yetmediği noktada ise belediye olarak ayrıca destek olacaklarını özellikle belirtti. Konuyla ilgili çok hızlı hareket edeceklerini, önümüzdeki hafta bu işlerle ilgili olan sivil toplum kuruluşlarıyla ve sosyal konutlarda yaşayanlarla toplantılar düzenleyerek onların da görüşlerini alarak dönüşümü başlatacaklarını anlattı.
AK Parti Grubunun “TOKİ’ye izin vermediniz” ama şimdi “TOKİ mi yapar, kim yapar bilemiyorum!” eleştirisini de sordum. Başkan cevabında, “TOKİ’ye karşı değilim, bugüne kadar TOKİ Çanakkale’de çeşitli projeler yaptı, vatandaşı ev sahibi yaptı bundan memnuniyet duydum. Ama proje yaptığı araziler kamuya aitti Sosyal Konutlardaki gibi bir durum söz konusu değildi. Sosyal Konutlar meselesinde TOKİ’ye karşı çıkmamın sebebi yapılacak projede oradaki vatandaşlardan para istenirse ve orada yaşayan dar gelirli vatandaş da bu parayı veremez ise sıkıntıya düşer, ben bu yüzden TOKİ’ye izin vermedim. Geldiğimiz gün itibariyle zaten TOKİ söylemi ya da başka söylemler bitmiştir. Yeni bir yol haritası koyduk önümüze ve uygulamaya başlıyoruz” dedi.
Ülgür Gökhan’ın söylediklerinden dolayı AK Parti Grubunu tebrik etmek isterim çünkü Sosyal Konutlar meselesinde bugüne kadar AK Partinin savunduğu tezler belediye tarafından kabul görmüş. 13 katla değil 8 katla da meselenin çözülebileceği, vatandaşlardan para alınmadan burada dönüşümün gerçekleştirilebileceği gerçeği belediye tarafından geç de olsa kabul görmüş. Tekrar edelim, eleştirilerden faydalanmaya bakmak gerekiyor. Çünkü isabetli eleştiri, hakkaniyetli itiraz, nice yanlıştan dönülmesini sağlar, sağlamıştır. Nihayetinde, göz kendisini göremez. Hata insana mahsustur… Belediye yönetiminin de yapılan eleştirileri dikkate alarak harekete geçmiş olması da oldukça kıymetli…
Peki belediye bu işi yapabilir mi, sanırım yapabilir örneği var mı evet var. Mevcut belediye binasının bulunduğu otel ve eski kömürcülerin bulunduğu alan benzer bir modelle dönüştürülmüştü. Sosyal konutlarda doğru müteahhitler ve doğru bir iş planıyla bu işin altından kalkılabilir.
Meselenin çözümü için şu cümleyi kurmuştum; Hiçbir şey için geç değil tek yapmamız gereken, “haklılığımızdan iki tutam kesip kurban etmek!” Geldiğimiz gün itibariyle sanırım Sosyal Konutlar meselesinde hemen herkes son sözlerini söyledi. Şimdi icraat zamanı…