Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Slogan Atmakla Bu Davayı Bir Yere Taşımak Mümkün Değil

Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Yüksek sesle ve ellerimizde pankartla slogan attığımız vakit daha “etkili oluyor” uzun yıllardır yapılan bu… “Filistin Davasına” dair çok etkili yazılar yazılıyor, ağıtlar yakılıyor, gözyaşları dökülüyor. Lakin İsrail bir türlü kahrolmuyor, yıkılmıyor. İsrail'in kahrolması için, onları kahredecek işler yapmamız gerekiyor! Dünyanın gözleri önünde bir katliam yaşanıyor. Masum çocuklar, siviller öldürülüyor! Yaşananlar insanlık suçu… Fakat uluslararası insan hakları örgütleri ve kurumların sesi çıkmıyor… İsrail’in zulmüne dair söyleyecek çok şey var ve söyleniyor. Bunların üzerine ne söylersem eksik kalır…  Meseleyi başka bir boyutuyla paylaşmak isterim. Mahmud Abbas 83 yaşında.    Yaşı 30'un altında olan Filistinlilerin yüzde 70'i hayatlarında hiçbir seçime katılmadılar. Filistin Anayasası, her 4 yılda bir genel seçimlerin yapılmasını öngörürken İsrail işgali ve ablukası gerekçe gösterilerek 2006 yılından bu yana genel seçim yapılmadı. Bu tablo heyecanı yok etmiş durumda. Filistinli gençler kaybolmuş durumda. Kurumlar yok. Seçimler yok, demokrasi yok. Filistin kendi içinde paramparça halde; El-Fetih, Hamas, İslami Cihad Örgütü, bağımsızlar.  Nüfusun yüzde 70’i 30 yaşın altında olmasına rağmen yüksek öğretim almış genç sayısı oldukça az. Sorun aslında tam olarak burada başlıyor. Bakın Ermeni nüfusuyla, Filistin nüfusu benzer, Ermeni lobisinin neler yapabileceğini görüyoruz. Öyle ki geçtiğimiz günlerde ABD’ye “soykırım” dedirttiler. Tamam Filistin/Müslüman lobisinin onların ki kadar güçlü olmasını beklemiyoruz. Lakin Filistinli aileler çocuklarına “Kahrolsun İsrail” demeyi, taş atmayı öğrettikleri kadar keşke bilimin, akademinin ne denli önemli olduğunu da öğretselerdi. Dünyada farklı alanlarda ödüller alan ve muhteşem işler yapan 100 Filistinli, “Filistin Davasını” bambaşka bir zemine taşıyabilirdi. Nobel ödülü alan bir Filistinli, törende yaşanan zulme dikkat çekse fena mı olurdu? Meseleyi sloganlaştıranların “İsrail Mallarını Boykot Edelim” zeminine taşıması ise popülizmden başka bir şey değil. Müslüman ülkeler birer birer kınama metinleri yayınlıyorlar. Oysa ki kınama yerine ortak bir platform kursalardı, her ülke 1 milyar dolarlık katkı sağlayarak Filistin’e dikkat çeken ve istihdam yaratacak yatırımlar yapsalardı acaba İsrail bombaları atarken iki defa düşünmez miydi?  Sonuç İsrail’in Filistin işgali dünyada en çok bilinen işgallerden birisi. Bir dönem Avrupa ve ABD, İsrail’i umursadıkları için Filistin meselesini umursuyorlardı. Şimdi ise Filistin’deki duruma ilgi duymayan hükümetler var. Eskiden istediğimiz sonuçları alamasak da Filistin meselesi dünyanın gündeminde en ön sıralarda yer alıyordu. Şimdi ise öyle değil.  Bu durumu değiştirecek olan Filistinlilerin kendisidir. Filistinliler izledikleri siyasetlerde değişikliğe gitmeli. Her ne kadar uluslararası konjonktür şu anda Filistin lehine değil olmasa da harekete geçmeliler. İşgale karşı silahlı mücadele ile bir şey elde edilmesi çok zor. Dünyayı Filistin meselesinin çok tehlikeli olduğuna ikna etmeliyiz. Filistin’in dünyanın en tehlikeli bölgesi olduğunu, her an üçüncü dünya savaşına patlak vereceği bir coğrafya olabileceğini dünyaya hatırlatmalıyız.  İsrail’de sağcı gruplar güçleniyor. Tanrı’nın Yahudilerle olduğunu düşünüyorlar ve çok radikal talepleri var. Böyle düşünenler hükümette ve orduda etkililer. Bu nedenle de çok tehlikeliler. Uluslararası kamuoyuna bu durumun ne kadar tehlikeli olduğunu ne tür bir küresel krize yol açabileceğini anlatmamız lazım. Bunu anlatırken slogan atarak değil, tane tane sakince anlatmamız gerekiyor… Ve son söz: “Her topluluk layık olduğu gibi idare olunacaktır. Biz, kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir.” Ra'd Suresi
Ekleme Tarihi: 11 Mayıs 2021 - Salı

Slogan Atmakla Bu Davayı Bir Yere Taşımak Mümkün Değil

Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail…. Kahrolsun İsrail….

Yüksek sesle ve ellerimizde pankartla slogan attığımız vakit daha “etkili oluyor” uzun yıllardır yapılan bu… “Filistin Davasına” dair çok etkili yazılar yazılıyor, ağıtlar yakılıyor, gözyaşları dökülüyor. Lakin İsrail bir türlü kahrolmuyor, yıkılmıyor. İsrail'in kahrolması için, onları kahredecek işler yapmamız gerekiyor! Dünyanın gözleri önünde bir katliam yaşanıyor. Masum çocuklar, siviller öldürülüyor! Yaşananlar insanlık suçu… Fakat uluslararası insan hakları örgütleri ve kurumların sesi çıkmıyor… İsrail’in zulmüne dair söyleyecek çok şey var ve söyleniyor. Bunların üzerine ne söylersem eksik kalır… 

Meseleyi başka bir boyutuyla paylaşmak isterim.

Mahmud Abbas 83 yaşında.   

Yaşı 30'un altında olan Filistinlilerin yüzde 70'i hayatlarında hiçbir seçime katılmadılar. Filistin Anayasası, her 4 yılda bir genel seçimlerin yapılmasını öngörürken İsrail işgali ve ablukası gerekçe gösterilerek 2006 yılından bu yana genel seçim yapılmadı. Bu tablo heyecanı yok etmiş durumda. Filistinli gençler kaybolmuş durumda. Kurumlar yok. Seçimler yok, demokrasi yok. Filistin kendi içinde paramparça halde; El-Fetih, Hamas, İslami Cihad Örgütü, bağımsızlar. 

Nüfusun yüzde 70’i 30 yaşın altında olmasına rağmen yüksek öğretim almış genç sayısı oldukça az. Sorun aslında tam olarak burada başlıyor. Bakın Ermeni nüfusuyla, Filistin nüfusu benzer, Ermeni lobisinin neler yapabileceğini görüyoruz. Öyle ki geçtiğimiz günlerde ABD’ye “soykırım” dedirttiler. Tamam Filistin/Müslüman lobisinin onların ki kadar güçlü olmasını beklemiyoruz. Lakin Filistinli aileler çocuklarına “Kahrolsun İsrail” demeyi, taş atmayı öğrettikleri kadar keşke bilimin, akademinin ne denli önemli olduğunu da öğretselerdi. Dünyada farklı alanlarda ödüller alan ve muhteşem işler yapan 100 Filistinli, “Filistin Davasını” bambaşka bir zemine taşıyabilirdi. Nobel ödülü alan bir Filistinli, törende yaşanan zulme dikkat çekse fena mı olurdu?

Meseleyi sloganlaştıranların “İsrail Mallarını Boykot Edelim” zeminine taşıması ise popülizmden başka bir şey değil. Müslüman ülkeler birer birer kınama metinleri yayınlıyorlar. Oysa ki kınama yerine ortak bir platform kursalardı, her ülke 1 milyar dolarlık katkı sağlayarak Filistin’e dikkat çeken ve istihdam yaratacak yatırımlar yapsalardı acaba İsrail bombaları atarken iki defa düşünmez miydi? 

Sonuç

İsrail’in Filistin işgali dünyada en çok bilinen işgallerden birisi. Bir dönem Avrupa ve ABD, İsrail’i umursadıkları için Filistin meselesini umursuyorlardı. Şimdi ise Filistin’deki duruma ilgi duymayan hükümetler var. Eskiden istediğimiz sonuçları alamasak da Filistin meselesi dünyanın gündeminde en ön sıralarda yer alıyordu. Şimdi ise öyle değil. 

Bu durumu değiştirecek olan Filistinlilerin kendisidir. Filistinliler izledikleri siyasetlerde değişikliğe gitmeli. Her ne kadar uluslararası konjonktür şu anda Filistin lehine değil olmasa da harekete geçmeliler.

İşgale karşı silahlı mücadele ile bir şey elde edilmesi çok zor. Dünyayı Filistin meselesinin çok tehlikeli olduğuna ikna etmeliyiz. Filistin’in dünyanın en tehlikeli bölgesi olduğunu, her an üçüncü dünya savaşına patlak vereceği bir coğrafya olabileceğini dünyaya hatırlatmalıyız. 

İsrail’de sağcı gruplar güçleniyor. Tanrı’nın Yahudilerle olduğunu düşünüyorlar ve çok radikal talepleri var. Böyle düşünenler hükümette ve orduda etkililer. Bu nedenle de çok tehlikeliler. Uluslararası kamuoyuna bu durumun ne kadar tehlikeli olduğunu ne tür bir küresel krize yol açabileceğini anlatmamız lazım. Bunu anlatırken slogan atarak değil, tane tane sakince anlatmamız gerekiyor…

Ve son söz: “Her topluluk layık olduğu gibi idare olunacaktır. Biz, kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir.” Ra'd Suresi

Yazıya ifade bırak !