Çanakkale savaşlarının 100’üncü yılını büyük bir gururla kutluyoruz. 100 yıl önce bu coğrafyada Çanakkale’yi ele geçirme planları yapan Kanadalı, Avustralyalılar böylece bütün Anadoluyu sömürge haline getirmeyi amaçlamıştı.
100 yıl önce istediklerini başaramayanlar, bu kez yerli destekle Çanakkale’nin göbeğinde kirli bir gösteri yaptılar. O günün askerleri ise bugünün siyanürcüsü olarak karşımıza çıkıyor. Kanadalı siyanürcüler bu kez yanına yerli gıda şirketlerini ve Valiliği almış durumda.
Siyanürcülerin rallisinin ismi çok anlamlı: "100. yıl rallisi"... Yani 100 yıl önceki mağlubiyetlerinin intikamı. Buna kimler destek oluyor peki?
Çanakkale Valiliği ön sırada ne yazık ki! Yanında Biga Ticaret Borsası, Gelibolu Ticaret ve Sanayi Odası. Siyanürcülerin yanında yer almak bu kurumlara denk düşüyor mu? Çevre ile ilgili bir etkinlikte Vali Yardımcısının yuhalanması demek ki boşa değil.
Siyanürcülere karşı bir Atatürk mü arayacağız?
İnsanın en çok canını acıtan ise, siyanürcülerin ölüm yarışı parkuru Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş temellerinin atıldığı onurlu mücadele alanı. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye Cumhuriyetinin Valiliği, şehitlerimizin mezarları üstünde siyanürcülerin lastiklerinin dolaşmasına göz yumdu.
Anlaşılan Çanakkale, Valiliği de siyanürcülere teslim durumunda. Ancak konu hakkında görüşlerine başvuracağımız AK Parti Milletvekili adayı Bülent Turan ise muhtemelen gelişmelerden habersiz ve bu duruma tepkisini gösterecektir. MHP Milletvekili adayı Kürşat Tuna ile CHP adayı Muharrem Erkek’in ise bu siyanürcülerle bir işi olmayacağını biliyorum. Kısaca Çanakkale siyasetçileri siyanürcülere geçit vermeyecektir. Haftaya seçimler öncesi görüşlerini sizlerle paylaşacağım. Bakalım siyanürcülerin arkasında hangi siyasetçi duracak. Bunu bilmek Çanakkaleli seçmenlerin hakkı.
Gelen Ralliciler Kime Alet Oldu?
Fotoğraflara baktığımda ise çok ilginç bir saflık duruyor. Çanakkale’ye ölüm getirecek siyanürcülere destek olmak isteyen ralliciler yani Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu ise Şehitlik abidesi önünde 100 yıl öncesine nispet yapmanın onuru ile önümüzdeki 100 yıl gurur duyarak yaşayacaklardır. Gerçi Eskişehirli rallicilerin açıklaması oldukça onur kırıcı. Şunu demeye getiriyorlar: Paramız yoktu, Çanakkale’nin madencileri yani siyanürcüleri para verdiler biz de geldik diyorlar.
Rallinin broşürü üstüne baktığımızda çok ilginç detaylar görmek mümkün. Yıllarca Çanakkale’nin köylerinde zehir saçan, köylülerin tepkileri üzerine sahalardan kaçanların, Teck, Kuzey Biga, Esan Eczacıbaşı’nın ve halka kapalı halk toplantısı (!) yapan siyanürcü Nurol’un yanında Çanakkale’de sahası olmadığını iddia eden bir maden firması daha var. Böylece siyanürcülerin söylediğinin nasıl gerçek dışı olduğunu bir kez daha gördük. Benim anlamadığım ise bu siyanürcülerin yanında Kale Gıda’nın yer alması. Bir gıda firmasının siyanürcülerle yan yana olmasını nasıl yorumlamak lazım? Örneğin şöyle bir reklam rahatsız edici değil mi: "Kale Gıda... Bir avuç siyanürle iyi gider".
Mahkemenin "Dur", Köylünün "Defolun" Dediğine Vali Başımızın Üstünde Yeriniz Var Diyor
Teck, Kuzey Biga, Esan, Agola, Tümad, Truva Bakır maden şirketleri köylerden kovulan şirketler. Dahası mahkemede iptal kararları çıkmış. Hepsi Çanakkale’yi siyanürle zehirleyecekler diye mahkemeler dur demiş. Önceki valimiz bu siyanürcülere yol vermemiş. Hatta görüşmemiş bile. Amma, şimdiki valimiz ne yapıyor? Bu maden şirketlerinin tamamında toplam 100 kişi çalışmıyor. Birbirlerine ruhsat alanlarını satarak 30 yıldır Çanakkale’nin doğasını, tarım alanlarını yok etmişler. Bu küçük firmaların yanında nasıl olur da Valilik İCDAŞ gibi, Kale Seramik gibi firmaları monte eder. İCDAŞ ve Kale Seramik Valiliğin talebi ile zorunlu bu birlikteliğe katılmışlardır diye düşünüyorum.
Bu siyanür rallisi daha çok su kaldıracak. Bakalım önümüzdeki günlerde kimler siyanürcülerin yanında yer alamaya devam edecek.