Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Riskler büyük, bıçak sırtında ilerliyoruz!

GERÇEK ENFLASYON VATANDAŞIN HİSSETTİĞİ KADARDIR. “Hiperenflasyon, enflasyonun yılda yüzde 200 sınırını aştığı anlardaki halidir. Dörtnala enflasyon olarak da adlandırılır. Paranın değerini yitirdiği en şiddetli enflasyon biçimidir.” Bu iki tanımı yaptıktan sonra başlamak istedim.  1 Nisan itibariyle temel ihtiyaç maddelerinden olan deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi ürünlerin KDV'si %18'den %8'e indirildi.  KDV indirimlerinin yapılması çok ama çok yanlış kararlar. Bütçeye çok büyük bir yük getiriyor ve istenilen amaca hizmet etmiyor.  Daha önce yapılan KDV indirimleri raflardaki fiyatlara nasıl yansımadıysa bu indirimler de yansımayacak üstelik ürünlerin fiyatlarının artmasına sebep olacak.  Firmalar “zaten zam yapmamıştık, zararına satıyorduk” diyerek fiyatları indirmek bir yana artı %10 zam yaparak KDV indirimiyle birlikte toplamda %20 zam yapmış olacak.  Yapılan %10 KDV indirimi enflasyonu %1 oranında düşürüyor. Yani hiçbir faydası yok… KDV indirimlerinden ziyade işverene sigorta primlerinde destek sağlansa çok daha fayda sağlar.  Gündemde olan “asgari ücrete yeniden zam yapılacak” söylemi ise ülke için “felaket” olur. Artan personel giderini işletmeler fiyatlara doğrudan yansıtacak ve çarpan etkisiyle hemen her şeyin fiyatı artacaktır.  Geçtiğimiz hafta Ankara’da bir taksiye bindim. Şoför yanlış yoldan girdi, adresi bulmakta zorluk çekti. Özür diledi ve şu açıklamayı yaptı; “Asgari ücretin 4.250 TL olmasının ardından çalıştığım şirket 35 kişiyi işten çıkardı.  Bu taksi abimin taksisi maalesef abim de yanındaki arkadaşı işte çıkardı beni aldı. Ben gündüz abim ise akşam taksiyi kullanıyor. Yeni başladım ondan bazı yolları karıştırıyorum.” Asgari ücrete ikinci defa zam gelmesi demek iddia ediyorum işsizliğin en az %10 artmasına sebep olur.  Uzun süredir “yeni ekonomi” modeli diye diretilen sistemin önünde en fazla 3 ay var eğer hedeflenen “başarı” elde edilemez ise kontrol tamamen kaybedilir. İşte o zaman isminin açıklanmasını istemeyen resmî ağızlardan “hiperenflasyon” açıklamalarını duymaya başlarız.  Son söz; “Riskler büyük, bıçak sırtında ilerliyoruz!”
Ekleme Tarihi: 31 Mart 2022 - Perşembe

Riskler büyük, bıçak sırtında ilerliyoruz!

GERÇEK ENFLASYON VATANDAŞIN HİSSETTİĞİ KADARDIR.

“Hiperenflasyon, enflasyonun yılda yüzde 200 sınırını aştığı anlardaki halidir. Dörtnala enflasyon olarak da adlandırılır. Paranın değerini yitirdiği en şiddetli enflasyon biçimidir.”

Bu iki tanımı yaptıktan sonra başlamak istedim. 

1 Nisan itibariyle temel ihtiyaç maddelerinden olan deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi ürünlerin KDV'si %18'den %8'e indirildi. 

KDV indirimlerinin yapılması çok ama çok yanlış kararlar. Bütçeye çok büyük bir yük getiriyor ve istenilen amaca hizmet etmiyor. 

Daha önce yapılan KDV indirimleri raflardaki fiyatlara nasıl yansımadıysa bu indirimler de yansımayacak üstelik ürünlerin fiyatlarının artmasına sebep olacak. 

Firmalar “zaten zam yapmamıştık, zararına satıyorduk” diyerek fiyatları indirmek bir yana artı %10 zam yaparak KDV indirimiyle birlikte toplamda %20 zam yapmış olacak. 

Yapılan %10 KDV indirimi enflasyonu %1 oranında düşürüyor. Yani hiçbir faydası yok… KDV indirimlerinden ziyade işverene sigorta primlerinde destek sağlansa çok daha fayda sağlar. 

Gündemde olan “asgari ücrete yeniden zam yapılacak” söylemi ise ülke için “felaket” olur. Artan personel giderini işletmeler fiyatlara doğrudan yansıtacak ve çarpan etkisiyle hemen her şeyin fiyatı artacaktır. 

Geçtiğimiz hafta Ankara’da bir taksiye bindim. Şoför yanlış yoldan girdi, adresi bulmakta zorluk çekti. Özür diledi ve şu açıklamayı yaptı; “Asgari ücretin 4.250 TL olmasının ardından çalıştığım şirket 35 kişiyi işten çıkardı. 

Bu taksi abimin taksisi maalesef abim de yanındaki arkadaşı işte çıkardı beni aldı. Ben gündüz abim ise akşam taksiyi kullanıyor. Yeni başladım ondan bazı yolları karıştırıyorum.”

Asgari ücrete ikinci defa zam gelmesi demek iddia ediyorum işsizliğin en az %10 artmasına sebep olur. 

Uzun süredir “yeni ekonomi” modeli diye diretilen sistemin önünde en fazla 3 ay var eğer hedeflenen “başarı” elde edilemez ise kontrol tamamen kaybedilir. İşte o zaman isminin açıklanmasını istemeyen resmî ağızlardan “hiperenflasyon” açıklamalarını duymaya başlarız. 

Son söz; “Riskler büyük, bıçak sırtında ilerliyoruz!”

Yazıya ifade bırak !