Çanakkale’de gündem olmayınca farklı fakat dikkat çeken bir konuyu sizlerle paylaşmak isterim. 7 Temmuz'dan sonra otomobil fiyatlarında ortalama %20 civarında bir artış olması bekleniyor. Bunun sebebi, yeni güvenlik standartlarının getirdiği ek maliyetler. Bu artış, bazı markalar tarafından kompanse edilebilirken, özellikle ekonomik modellerde daha belirgin olacak. 7 Temmuz'dan önce gelen araçlar veya stoktaki araçlar yeni standartlara uymadıkları için satılamayacak. Hükümet, markaların 2023 yılında sattıkları araç sayısının %10'u kadar stok araç satmalarına izin veriyor. Yeni Güvenlik Standartları Nelerdir?  Yeni güvenlik standartları arasında şerit değiştirme asistanı, yorgunluk algılama sistemi, hız acil fren sistemi, geri park sensörü ve geri kamera gibi teknolojiler yer alıyor. Bu teknolojilerin maliyeti ortalama 700-800 Euro civarında olacak ve ÖTV ve KDV ile birlikte Türkiye'de 2.000 Euro'ya kadar çıkabilecek. Ortalama bir otomobilin fiyatının %20 oranında artması bekleniyor. Bu durum, alım gücünü düşürecek ve otomotiv satışlarını olumsuz etkileyecek. Fiyat artışı tüm markaları eşit şekilde etkilemeyecek. Lüks markalar bu artışı daha kolay kompanse edebilirken, ekonomik modellerde fiyat artışı daha belirgin olacak. Bu durum, ekonomik modellerin satışlarında daha fazla düşüşe neden olabilir. 7 Temmuz Öncesi Fiyatlarda İndirim Olacak mı? Evet, 7 Temmuz öncesinde stoktaki araçlarda indirim olması muhtemel. Bunun sebebi, 7 Temmuz'dan sonra bu araçların satılamayacak olması. Otomotiv sektörü, 7 Temmuz öncesinde stoktaki araçları eritmek için çeşitli çözümler üretmeye çalışıyor. Markalar, stoktaki araçları eritmek için indirimler ve kampanyalar düzenliyor. Bu kampanyalar arasında sıfır faizli kredi imkanı, takas imkanı ve hediye çekleri gibi seçenekler yer alıyor. Otomotiv sektörü, 2023 yılında ilk kez 8 yıl aradan sonra cari açık verdi. Dış ticaret fazlası veren bir sektörden cari açık veren bir sektöre dönüşmesi bugün ki ekonomik koşulları dikkate aldığımızda endişe verici. Bunun sebebi, ÖTV matrahlarının güncellenmemesi ve ithalatın artması olarak gösteriliyor. Yerli üretimin payı %31’lere kadar düştü. Özellikle Çin'den yapılan ithalat 4 kat arttı. Bu durum, cari açığın artmasına ve Türk otomotiv sanayinin rekabet gücünün zayıflamasına yol açıyor.