Bu yazı iki kısımdan oluşuyor. İlk kısmını okuyunca “kardeşim bundan bize ne?” diye yorum yapabilirsiniz, haklısınız… Ama ikinci kısmını okuyunca, “kardeşim böyle iş mi olur?” diye yorum yapacaksınız…
Çanakkale 18 Mart Üniversitende, Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu var. Okulun internet sitesinde; “Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Misyonu: Bölgenin ihtiyaçları kapsamında uzmanlaştığımız alanlarda yenilikçi projelerle; eğitim kalitesini artırarak ulusal ve uluslararası sorunlara duyarlı aranan eleman yetiştirmek, bölgemizde ki mevcut sorunlara çözümler üretmek ve yeni ürün geliştirmek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin Araştırma Üniversitesi ve Dünya Üniversitesi olma vizyonuna destek sağlamaktır. Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Vizyonu: Yönetsel ve sistematik yaklaşımların yarattığı sonuçlar ile Türkiye'de örnek alınan Meslek Yüksekokulu olmaktır” deniliyor.
Yüksekokul 3 bölüm 4 programdan oluşuyor. Hemen onların da bilgilerini paylaşayım.
Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Teknolojileri Bölümü
- Gemi İnşaatı Programı
(Gemi İnşaatı programı mezunları tersanelerde, dizayn bürolarda, gemi inşaatı ve denizcilik konusunda hizmet veren kurum ve kuruluşlarda gemi inşaatı teknikeri sıfatıyla iş bulabilmektedirler.)
- Sualtı Teknolojisi Programı
Elektronik ve Otomasyon Bölümü
- Mekatronik Programı
Ulaştırma Hizmetleri Bölümü
- Deniz Liman İşletmeciliği
Çanakkale’de deniz var boğaz var, koylar var, adalar var, balıkçılık var var da var… Böylesi bir şehirde “Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu” olması öğrenciler için büyük bir fırsat. Öğrencilerin bu fırsatı daha iyi değerlendirmeleri için üniversiteye iki tekne kazandırılmış. Öyle küçük balıkçı teknesi de değil, 25 metre boyunda ve açık denizlerde de faaliyet gösterebilme özelliklerine sahip. Akademisyenlerin bilimsel çalışmalarını sahada yapmaları, öğrencilerin ise teoride öğrendiklerini pratiğe dökmeleri açsından böylesi bir imkanın olması oldukça kıymetli.
Şimdi “kardeşim böyle iş mi olur?” kısmına geldik. 10 yaşına bile gelmemiş bu iki teknenin değeri yaklaşık 5 milyonun üzerinde. Birisi Yeniköy diğeri ise Kumkale Limanına demirlemiş ve çürümeye terk edilmiş durumda…
Buradan sonrasını, Kumkale Limanında ki balıkçılar anlatsın; “Bu tekneler yaklaşık 10 yıldır Kumkale Limanımızda toplasan iki defa çalıştırılmadı. Milli servetimizdir, devletin malıdır bu şekilde çürümeye terk edilmiş olması çok üzücü, yazık oluyor. Tekneler neredeyse karaya oturmuş durumda çünkü limanın en köşesinde ve o bölümü kapattığı için su devridaim yapmıyor. Düzenli olarak bu tekneler çalıştırılmaz, bakımları yapılmaz ise çürür gider, 10 yıldır bunlara ne bakım yapıldı ne de gelip kontrol eden oldu… Ayrıca burası zaten küçük bir liman bizlere bile zor yetiyor, defalarca üniversite ile temasa geçtik “bunları buradan alın” diye. Uzun uğraşlar sonucu teknelerin birisini Yeniköy Limanına çektirdik. Birisi burada Kumkale Limanında diğeri de Yeniköy Limanında çürüyor…”
Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil… Bu konudan haberi olması gereken herkesin haberi var. “Milli servetimizdir, devletin malıdır, yazıktır, günahtır…” Bu tekneleri ya amacı doğrultusunda kullanın ya kullanacak bir kuruma protokol yaparak verin (bari onlar kullansın) ya da çürüyeceğine satın gitsin! Bu tabloya bakınca üniversite ilgili çok şey söylenebilir ama söylemiyorum. Çünkü üniversite sıradan bir devlet kurumunun çok daha ötesinde bir kurum böylesi bir kurumun itibarını zedeleyecek tek kelime etmeyi zül sayarım… Aynı hassasiyeti muhataplarından da beklerim “kurumun itibarını zedelemeyin!”
Bu yazı iki kısımdan oluşuyor. İlk kısmını okuyunca “kardeşim bundan bize ne?” diye yorum yapabilirsiniz, haklısınız… Ama ikinci kısmını okuyunca, “kardeşim böyle iş mi olur?” diye yorum yapacaksınız…
Çanakkale 18 Mart Üniversitende, Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu var. Okulun internet sitesinde; “Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Misyonu: Bölgenin ihtiyaçları kapsamında uzmanlaştığımız alanlarda yenilikçi projelerle; eğitim kalitesini artırarak ulusal ve uluslararası sorunlara duyarlı aranan eleman yetiştirmek, bölgemizde ki mevcut sorunlara çözümler üretmek ve yeni ürün geliştirmek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin Araştırma Üniversitesi ve Dünya Üniversitesi olma vizyonuna destek sağlamaktır. Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Vizyonu: Yönetsel ve sistematik yaklaşımların yarattığı sonuçlar ile Türkiye'de örnek alınan Meslek Yüksekokulu olmaktır” deniliyor.
Yüksekokul 3 bölüm 4 programdan oluşuyor. Hemen onların da bilgilerini paylaşayım.
Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Teknolojileri Bölümü
- Gemi İnşaatı Programı
(Gemi İnşaatı programı mezunları tersanelerde, dizayn bürolarda, gemi inşaatı ve denizcilik konusunda hizmet veren kurum ve kuruluşlarda gemi inşaatı teknikeri sıfatıyla iş bulabilmektedirler.)
- Sualtı Teknolojisi Programı
Elektronik ve Otomasyon Bölümü
- Mekatronik Programı
Ulaştırma Hizmetleri Bölümü
- Deniz Liman İşletmeciliği
Çanakkale’de deniz var boğaz var, koylar var, adalar var, balıkçılık var var da var… Böylesi bir şehirde “Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu” olması öğrenciler için büyük bir fırsat. Öğrencilerin bu fırsatı daha iyi değerlendirmeleri için üniversiteye iki tekne kazandırılmış. Öyle küçük balıkçı teknesi de değil, 25 metre boyunda ve açık denizlerde de faaliyet gösterebilme özelliklerine sahip. Akademisyenlerin bilimsel çalışmalarını sahada yapmaları, öğrencilerin ise teoride öğrendiklerini pratiğe dökmeleri açsından böylesi bir imkanın olması oldukça kıymetli.
Şimdi “kardeşim böyle iş mi olur?” kısmına geldik. 10 yaşına bile gelmemiş bu iki teknenin değeri yaklaşık 5 milyonun üzerinde. Birisi Yeniköy diğeri ise Kumkale Limanına demirlemiş ve çürümeye terk edilmiş durumda…
Buradan sonrasını, Kumkale Limanında ki balıkçılar anlatsın; “Bu tekneler yaklaşık 10 yıldır Kumkale Limanımızda toplasan iki defa çalıştırılmadı. Milli servetimizdir, devletin malıdır bu şekilde çürümeye terk edilmiş olması çok üzücü, yazık oluyor. Tekneler neredeyse karaya oturmuş durumda çünkü limanın en köşesinde ve o bölümü kapattığı için su devridaim yapmıyor. Düzenli olarak bu tekneler çalıştırılmaz, bakımları yapılmaz ise çürür gider, 10 yıldır bunlara ne bakım yapıldı ne de gelip kontrol eden oldu… Ayrıca burası zaten küçük bir liman bizlere bile zor yetiyor, defalarca üniversite ile temasa geçtik “bunları buradan alın” diye. Uzun uğraşlar sonucu teknelerin birisini Yeniköy Limanına çektirdik. Birisi burada Kumkale Limanında diğeri de Yeniköy Limanında çürüyor…”
Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil… Bu konudan haberi olması gereken herkesin haberi var. “Milli servetimizdir, devletin malıdır, yazıktır, günahtır…” Bu tekneleri ya amacı doğrultusunda kullanın ya kullanacak bir kuruma protokol yaparak verin (bari onlar kullansın) ya da çürüyeceğine satın gitsin! Bu tabloya bakınca üniversite ilgili çok şey söylenebilir ama söylemiyorum. Çünkü üniversite sıradan bir devlet kurumunun çok daha ötesinde bir kurum böylesi bir kurumun itibarını zedeleyecek tek kelime etmeyi zül sayarım… Aynı hassasiyeti muhataplarından da beklerim “kurumun itibarını zedelemeyin!”
Not: Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu müdürü Halit Kuşku yazı sonrası arayıp bir düzeltme yaptı o düzeltmeyi aynen yayınlıyorum; “Söz konusu 2 adet gemi, Deniz Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi’ne (4 senelik eğitim veren) resmi olarak tahsis edilmiştir. Deniz Teknolojileri Meslek Yüksek Okulu (2 senelik eğitim veren) ayrı bir birim olup gemilerle hiçbir alakası bulunmamaktadır.”
*Üniversite içinde böylesi bir durum söz konusu fakat resmi internet sitelerinde Kuşku’nun paylaştığı düzeltmeye ilişkin herhangi düzenleme yapılmamış. Yazıda referans olarak kurumun internet sitesinde yer alan bilgiler kullanılmıştır.