Tarım ve hayvancılık konusunda ne kadar büyük sorunlarla boğuştuğumuzu biliyoruz. Asgari ücretli bir ailenin doyasıya et yemesi artık bir hayal, pazarda yükselen meyve, sebze fiyatlarına rağmen kar edemeyen üretici, kısacı ne satan memnun, ne de alan… Hükümetin her geçen gün yeni destek planları açıkladığı, önlemler almaya çalıştığı tarım ve hayvancılık, Türkiyenin belki de üretim adına elinde kalan en büyük ve son kozu. Ekilip biçilmeyen tarlalar, konut yapılması için kat karışığı müteahhitte verilen tarım arazileri, köydeki arsasını satıp şehirden ev alarak, güvenlik görevlisi olmayı hayal eden yeni nesil, sanayileşen büyük baş hayvancılığı gibi bir çok sorun sayabiliriz…
Bu sorunlar, bakanlık açıklayacağı desteklerle çözülemez. Bakanlık bu soruna sosyolojik olarak bir çözüm bulamadığı takdirde, önümüzdeki 10 yılda, çok fazla keşkemiz olacağı kesin.
Peki ne yapmak lazım? Birincisi ve en önemlisi ülkede “köylü” imajının bir an önce düzeltilmesi lazımdır. Artık yeni nesil köyde yaşamak istemiyor, asgari ücretle çalışabileceği bir iş bularak şehirde yaşamak en büyük hayal. Kızlar köye gelin gitmek istemiyor, erkekler ise malı mülkü satıp şehre yerleşmenin derdinde. Çünkü onlar “köylü” ve artık köylü milletin efendisi değil…! Köylü, fakirdir, muhtaçtır, yoksuldur imajı maalesef toplumun kafasında oturmuş durumda, bu sorun çözülmediği takdirde, yarın köydeki arazileri ekip biçecek, hayvancılık yapacak bir nesil kalmayacak.
Devlet örnek projeler yaparak, hani o filmlerdeki gibi köyler inşaa etmeli, şehirdekinden daha modern yollara ve imkanlara sahip, şehirde benim diyenlerin oturamayacağı çiftlik evlerinin olduğu, sosyal donatılarıyla tatil köylerini aratır projeler üretmeli, ihtisas köyleri oluşturulmalı, birkaç köyü bir araya getirerek yapmalı belki bunu ama köyün ve köylünün imajı acil olarak düzeltilmeli. Kooperatifleşme işi daha profesyonel yapılarak, köylüye hizmet etmeli…Devletin yapacağı çok şeyi sayabiliriz ama işin özünde köyün ve köylünün imajının düzeltilmesi yatıyor. İşte o zaman gençler asgari ücretle şehre göçmek yerine köyde yaşarlar.
Peki köylü ne yapmalı dersek? Hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklememeli, sektörünü takip etmeli, yeniliklere açık olmalı ve yıllardır böyle yapıyoruz demekten vazgeçerek, daha farklı nasıl yaparız diye kafa yormalı. Belki de en önemlisi, kazandığını harcamalı ve kazandığını çocuğuna göstererek, yaşam standartlarını yükseltmeli, çünkü köyde yaşamak istemeyen nesil, aslında kazanıyoruz fakat hep yokluk içindeyiz diyoruz.