Lapseki Siyanür Festivaline Hoş Geldiniz Bir süre önce Lapsekideki Nurolun baskın toplantısı sonrası bir çok bilgi gelmeye başladı. Meğer Nurol neymiş ! Güneyden Kuzeyden Çanakkaleye baskın yapıyor. Tam da 100 yıl kutlamaları yılında Anzakların yapamadığını yapma kararlılığında. Daha Lapsekideki siyanürlü madencilik baskınını bitirmeden bu kez Babaderede turizmi öldürecek, zeytinleri yok edecek ve denizi kirletecek projeye imza attığını öğrendik.  Babadereye gelmeden önce Nurolun öldürücü madencilik hevesine biraz daha göz atmak gerekiyor. Bayramdere barajına 2 km yakınlıktaki siyanürlü madencilik Lapseki halkını da korkutmaya başladı. ÇED toplantısında dışarıdan yaptığı yığınak ve köylülerin bir kısmını kandırması ile toplantıyı yasalara aykırı şekilde düzenlemesi anlaşılan köylülerin de sonradan akıllarını başlarına getirmiş. Projenin gerekliliğine baktığınızda Lapsekiyi, Çanakkale boğazını tehlikeye atmanın ne kadar gereksiz olduğunu itiraf ediyorlar. Bu kadar para hırsı nedir? Bütün bilimsel çalışmalar Türkiyenin giderek su fakiri ülke haline gediğini gösteriyor.  Araştırmalar, tarımsal sulamanın yanında temiz içme suyu konusunda bile Türkiyeyi zor günlerin beklediğini gösteriyor. Ancak buna rağmen siyanürlü madenciliğin firmaların iştahını kabartmasını anlamakta zorlanıyoruz. Altın madenciliği tehlikeli bir iştir. Böyle insanlardan bilgi kaçırarak yapılacak bir iş değil. Bugün herkese açık olması gereken bilgiyi bile saklayan siyanürcü Nurol, eğer başlarsa Lapsekideki ölümcül madencilikle başta yakın köyler olmak üzere Lapsekideki tüm tarım alanlarını, insanları ve Çanakkale boğazını zehirleme potansiyeline sahip. Lapseki kiraz ve şeftali dünya markası haline geldi. Hatta belediyenin kiraz festivali var.  Muhtemelen siyanürcü Nurol eğer valilik izin verirse işletmeye başladığında festivalinde adını değiştirecektir. “1. Lapseki Siyanür Festivali” fena bir isim olmaz. Artık başkan da herkese siyanür ikram eder. 2015 anma etkinliklerinde de Nurol, Çanakkalelilere biraz siyanür hediye ederse şaşırmayız. Böylece Nurol 100 yılın intikamı almış olacaktır. 100 milyon dolar için Çanakkaleyi öldürecekler Madenin insan yaşamına karşı tehlikesi, çevre açısından riskleri ve ölümcül tehditleri çok önemli. Bunları yeniden yeniden değerlendireceğiz. Nurolun gizli saklı iş yapma hevesini de yine değerlendirmeye devam edeceğiz. Şimdilik madenin ekonomik özelliğini yazmak istiyorum. Siyanürcü Nurol şirketi, ÇED raporunda amaçlarının kendi kazanacakları para olduğunu açıkça itiraf ediyor. Yani Türkiye ekonomisi, köylüler, Çanakkale boğazı, tarım, Çanakkalelilerin yaşam tehlikesi, çevre hiç umurlarında değil. Mali müşavir bir dostumdan rakamları mali açıdan değerlendirmesini istedim. Bana söylediği bu işletmenin karlı olmadığı. Yani rakamlarda da bir işler var! Toplamda 400 milyon dolarlık altın çıkacaklar. 300 işçiye asgari ücret verecekler, yılda 8 milyon ton zehirlenmiş toprak üretecekler, kamyona, siyanüre verdikleri paraların toplamı 260 milyon dolar. 40 milyon dolar da Avustralyalılara ortak olmak için vermişler. Yani bu kadar para için Çanakkalenin geleceğini yok edecekler.  Ve en önemlisi su nereden bulacaklar belli değil. İyi ki Valimiz Ahmet Çınar, hala Çanakkalede. Bu paraya Çanakkalenin geleceğini tehlikeye atmayacaktır.