Çanakkale, Ocak ayı sonunda beklenmedik bir gelişmeyle sarsıldı: Şehrin tek özel hastanesi olan Medical Park Çanakkale Hastanesi, ani bir kararla kapılarını kapattı. 75 yatak kapasitesi ve 186 çalışanıyla hizmet veren bu hastane, günde binin üzerinde poliklinik yaparak sadece özel sağlık hizmeti sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Çanakkale Devlet Hastanesi’nin üzerindeki yükü de hafifletiyordu. Devlet hastanesinin günlük 10 binin üzerinde poliklinik yaptığı düşünüldüğünde, bu kapanışın yaratacağı boşluk göz ardı edilemez bir gerçek.
Haberlere göre, hastanenin kapanma gerekçesi deprem yönetmeliğine uygun olmayan bir bina. 29 Ocak’ta başlayan süreç, 30 Ocak’ta gece yarısı yapılan gürültülü deprem testleriyle hızlandı ve 31 Ocak’ta Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Usta’nın açıklamasıyla resmiyet kazandı. Ancak işin perde arkasında başka bir hikaye yatıyor olabilir. İddialara göre, binanın sahibi olan MHP eski Milletvekili Hayati Arkaz, uzun süredir Medical Park’tan binayı boşaltmasını ve kendi hastanesini açmak istediğini talep ediyordu. Bu talebin reddedilmesiyle başlayan kriz, Bolu’daki yangın faciası sonrası depreme dayanıksız binaların gündeme gelmesiyle tırmandı. Medical Park, olası şikayetler ve itibar kaybı riskini göze alamayarak binayı apar topar terk etme kararı aldı. Resmi açıklama ne kadar deprem güvenliği üzerine yoğunlaşsa da, bu iddialar kapanışın ardındaki asıl motivasyonu sorgulatıyor.
“Aklınızda Olsun” Diyerek Şehri Terk Ettiler
Medical Park’ın kapanması, Çanakkale için ciddi bir kayıp. Şehir halkı, uzun süredir hem yeni bir özel hastane hem de yeni bir devlet hastanesi bekliyor. Ancak bu beklentiler şimdilik havada kalmış durumda. Yeni devlet hastanesi meselesi ise tam bir muamma: Yetkililer, “Yarın hizmete açılacakmış gibi” müjdeler verse de ne temel atma tarihi belli ne de açılış için somut bir takvim var. Uzmanlar, bugün kazma vurulsa bile hastanenin en erken dört yılda hizmete girebileceğini söylüyor. Devlete “Neden yapmadın?” diye hesap sorabiliriz belki, ama özel sektöre “Neden kapattın?” diye soramayız. İşine gelmemiş, kapatmış; bu kadar net!
Peki, bu noktada Çanakkale ne yapabilir? Şubat başında iki ayrı zincir hastane yöneticisinin şehre gelip araştırma yaptığını biliyoruz. Öncelikleri, mevcut bir binayı hastaneye dönüştürmekti ama uygun bir yapı bulamadılar. Ardından arsa arayışına girdiler, ancak merkezdeki yüksek arsa maliyetleri nedeniyle “Aklınızda olsun” diyerek şehri terk ettiler. İşte tam da burada, Çanakkale’nin kurumlarına büyük bir sorumluluk düşüyor: Belediye, İl Özel İdaresi, üniversite ve ticaret odaları, bu fırsatı kaçırmamak için harekete geçmeli.
Şehir İçin Birlik Zamanı
Çanakkale’nin sağlık alanındaki bu krizi aşabilmesi için yerel aktörlerin işbirliği yapması şart. Özel hastane yatırımcılarını teşvik edecek modeller geliştirilmeli. Mesela, yap-işlet-devret yöntemi ya da uzun vadeli kiralama gibi cazip fırsatlar sunulabilir. Belediye, elindeki arazileri yok pahasına sermaye gruplarına satmak yerine, “Gelin buraya hastane yapın, sizi destekliyoruz” diyerek yatırımcıları çekmeli. Üniversite, Sarıcaeli’deki arazisine Bahçeşehir Koleji’ni kazandırdığı gibi, zincir hastanelerle masaya oturup “Çanakkale’de böyle bir fırsat var, buyurun gelin” demeli.
Ticaret Odaları da boş durmamalı. Organize Sanayi Bölgesi ile işbirliği yaparak, OSB’de hastane için bir alan ayrılıp ayrılamayacağını araştırmalı. Ayrıca, oda üyesi iş insanlarıyla görüşüp ellerindeki hastane olabilecek arsalar için arabuluculuk yapmalı. İl Özel İdaresi ise Hilton Otel’in uzun dönemli kiralama modeliyle şehre kazandırıldığı gibi, benzer bir stratejiyle hastane yatırımı için adım atmalı.
Özetle, şehrin kurumları bir masa etrafında toplanıp “Çanakkale’ye nitelikli bir özel hastane nasıl kazandırırız?” sorusuna kafa yormalı. Bir komisyon kurularak zincir hastanelerle görüşmeler yapılmalı, teşvik paketleri hazırlanmalı ve bu fırsat açıkça duyurulmalı. Eminim ki böyle bir irade ortaya konursa, birkaç ay içinde Çanakkale’ye bir zincir hastanenin yatırım müjdesini duyarız. İlgililerine hastane yeri için anlaşma yapıldıktan ne kadar sonra hizmete girer diye sordum, en geç 18 ay diye cevap aldım.
İrade ve Samimiyet Şart
Bu işler zor değil; yeter ki istensin, yeter ki samimiyetle hareket edilsin. Medical Park’ın kapanışı bir kayıp, evet, ama aynı zamanda bir fırsat. Çanakkale, bu krizi avantaja çevirebilir. Şehrin sağlık altyapısını güçlendirmek için şimdi harekete geçme zamanı. Aksi takdirde ne özel hastane ne de yeni devlet hastanesi hayalleri gerçek olur; biz de sadece kapanan kapılara bakakalırız. Çanakkale halkı bunu hak etmiyor. Şimdi sorumluluk alma ve çözüm üretme vakti!