Çanakkale Belediyesinde hiç mi iyi bir şey olmuyor, hep eleştiriyorsun diyenler olacaktır. Oluyor, Sayın Erkek’in göreve geleli neredeyse bir yıl oluyor. Gözle görülür çok bir şey yapılmadı. Fakat projesi yapılan ve önümüzdeki günlerde temeli atılacak bir projeden bahsedeyim; Cevatpaşa Ortaokulu'nun arkasındaki toplam 5800 metrekarelik belediyenin mülkiyetinde bulunan alana, tek katlı, 8 derslikli, 160 çocuğun faydalanabileceği ekolojik kreş kurulacak. Ekolojik Kreş nasıl oluyor? Yağmur suları toplanacak, filtre edilecek ve sulamada kullanılacak. Çatıya güneş panelleri yerleştirilecek. Gıda atıkları ise geri dönüştürülecek. Çok güzel bir proje özel kreş ücretleri almış başını gitmişken çok daha makul ücretlerle hizmet veren bu kreşlerin sayısı artmalı umarım her mahalleye 2-3 tane kreş yapılır. Bu konuda ilimizdeki hayırseverlerin de desteği alınarak daha hızlı yol da alınabilir. Şimdi gelelim yazımızın asıl konusuna, Şubat ayı Çanakkale Belediye Meclisinde İYİ Parti Grup Başkanvekili Emirhan Şahbaz “YILLARDIR SÜREN ELEŞTİRİLERİNİZ ÖZDE DEĞİL MEĞERSE SÖZDEYMİŞ” başlıklı bir haberi  CHP Genel Başkanı Özgür Özel her fırsatta diyor ki; “Gençler konuşmalı, itiraz edebilmeli. Kayırmacılığa son verilmeli, mülakat derhal kaldırılmalı.” Gençler ise bu çağrıya cevap veriyor, CHP Gençlik Kolları başlattıkları kampanyada; “Torpilsiz bir Türkiye istiyorsan SENİN YERİN CHP... Mülakatlar kalksın diyorsan SENİN YERİN CHP” diye adeta haykırıyor. Güzel ilkeli bir çıkış… Peki gerçekten böyle mi oluyor? Yerel seçimler öncesinde, CHP’li belediye başkan adayları liyakat kelimesinin üzerinde adeta tepinerek birçok belediyeyi kazanmıştı ama kazandıkları belediyelerden her gün bir haber basına yansıyor. Eş, dost, akraba kayırılarak, kılıfına uydurularak kadrolar veriliyor. Bakın Çanakkale örneğine... Şubat ayı Çanakkale Belediye Meclisinde İYİ Parti Grup Başkanvekili Emirhan Şahbaz, CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan’ın danışmanının eşinin, 6 kişi arasından seçilip, mülakatla belediyede işe alınmasına sert tepki gösterdi.  Şahbaz’ın söylediği şu sözlerin ise dikkat çekici; “Sayın başkan sizi 10 aylık başkanlık döneminizde çok kez uyardık. Yönetim kuruluna liyakatsiz atamalarınız, çifte maaş alan özel kaleminiz, yine çifte maaş alan yönetim kurulu üyeleriniz, muhalefeti susturmaya çalışmanız, şimdi de mülakat ve torpille işe alım. Bu yönetim anlayışını esefle kınıyoruz. Yıllardır süren eleştirileriniz özde değil meğerse sözdeymiş. Siz de gücü eline alınca eleştirdikleri gibi olanlardanmışsınız.”  Muharrem Erkek’in, bu eleştirilere karşı cevap vermemesi ise ayrı bir tartışma konusu... Belediye meclisinde halkın oylarıyla seçilmiş bir meclis üyesinin Çanakkale halkı adına dile getirmiş olduğu bir konuya cevap vermemek, verememek kendisi gibi tecrübeli ve “hak, hukuk, adalet” kavramlarını dile getiren bir isim olarak doğru değildir. Açıkçası ben “kadrolaşmaya karşı değilim!” sadece bu şekilde olmasına karşıyım. Elbette ki bir belediye başkanı çalışmak istediği isimleri göreve getirebilmeli bu konuda belli bir sayıda doğrudan atama yetkisi de bulunmalı. (Şu anda sadece özel kalem müdürünü atayabiliyor.) Ancak bu atamaları çıkıp belediye meclisinde duyurmalı, meclis üyelerini ikna etmeli ve oylamaya sunmalı arka kapılardan yapmamalı. Aksi takdirde vatandaş size der ki; “Milletin eleştirdiği iktidardan ne farkınız kaldı? Liyakatli olabilir ama etik değil. Kamu kurumu akrabalık yeri değildir. Liyakatli ise zaten her yerde iş bulabilir. Ekibinizi eşten dosttan değil, ehil kişilerden oluşturun!”