Kültür ve Turizm bakanlığının geçtiğimiz yıl ilkini gerçekleştirdiği Kültür Yolu Festivalleri bu yıl da 11 ilde yapılıyor o şanslı illerden birisi yine Çanakkale oldu. Troya Kültür Yolu Festivaliyle Çanakkale halkı nitelikli konserlere, söyleşilere, tiyatrolara, çocuk etkinlikleriyle dolu dolu bir hafta yaşacak. Dünyanın en kapsamlı kültür sanat projelerinden biri olan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, Türkiye’nin kültürel değerlerini mimarlık, tarih, kültür ve sanat yoluyla zihinlere aktarmanın yanında şehirlere marka etkinlikler de kazandırıyor.
9-17 Eylül tarihleri arasında 40’tan fazla noktada, 500’den fazla etkinlik yapılacak. Festival kapsamında Anadolu Hamidiye Tabyası Açık Hava Sahnesi’nde, her akşam saat 21.30’da konser programları olacak. Konserlerin açılışını, 9 Eylül Cumartesi akşamı Ferhat Göçer yapacak. 10 Eylül’de Anadolu Ateşi, 11 Eylül’de Resul Dindar, 12 Eylül’de Uğur Aslan, 13 Eylül’de Sinan Akçıl, 14 Eylül’de Gökhan Tepe, 15 Eylül'de Murat Dalkılıç, 16 Eylül'de Simge Sağın, 17 Eylül'de ise Fatma Turgut sahne alacak. Troya Kültür Yolu Festivali süresince; Devrim Erbil'in Renkleri Sergisi, Eskizden Piksele Dijital Sanat Sergisi, Kanatlı Sözler-İzler, Sentez İzler Karma Sergisi, Atatürk'ün Sonsuzluk Yolculuğu gibi sergiler, sanatseverlerle buluşacak.
Tüm etkinliklerin yer aldığı takvimi linkini buraya bırakıyorum.
https://troya.kulturyolufestivalleri.com
***
Aslında Mesele Muhalif Olmak Değil
Yapılan bu festivalleri çok kıymetli buluyorum. Belli bir grubun “AK Parti sanata, sanatçıya, festivale karşı” argümanlarını tamamen ellerinden alıyor. AK Parti iktidarının sanata, sanatçıya verdiği destekleri bakanlığın sitesine girerek görebilirsiniz. Aynı şekilde son 20 yılda yapılan kültür sanat tesislerine ise kafamızı çevirdiğimiz her yönde görebiliyoruz.
Peki bunca yatırıma desteğe rağmen AK Parti neden sesi çok çıkan ama o kadar da kalabalık olmayan bazı muhalif grupların her zaman hedefinde? Aslında mesele muhalif olmak değil. Sahneyi bir politik muhalefet sesine çevirmek. Tartışılması gereken bu. Elbette bir sanatçı muhalif olabilir, en tabii hakki. Fakat kalkıp bu toplumun değerlerini imha eden cinsiyetçilik ideolojisi gibi konularda sözcülük yaparsa tepkiler de olur.
Şöhretin Kapıları Aralanıyor İşte O Vakit Gerçek Yüzleri de Ortaya Çıkıyor
Maalesef bazı sanatçılar belli bir aşamaya gelene kadar normal bir vatandaş gibi davranıyor. Ancak ne zaman ki güç ve şöhretin kapıları aralanıyor işte o vakit gerçek yüzleri de ortaya çıkıyor. Biliyorsunuz şarkıcı Melek Mosso seçimlerden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek vereceğini söyleyen insanlara küfreden kadını kendine idol edindiğini açıklamıştı. Hatta o ağır küfür eden kadının giyim tarzına bürünerek “Seçim kombinim hazır” paylaşımı yapmıştı. Bu davranışlarından dolayı çok büyük bir tepki almıştı.
Disney Platformunun Atatürk dizisini yayından kaldırması konusunda gördük. Her olaya sosyal medya hesaplarından tepki gösteren sözde muhalifler ve sanat camiası Ermeni lobisine boyun eğen Disney Plus’a karşı ses çıkaramadı.
Bu muhaliflerin “onlardan bize iş gelmiyor” diye şikayet ettiklerini de duyuyoruz. Her türlü hakareti et, senin oy verdiğin partiye oy vermediği için aşağıla sonra da ikiyüzlülükle, pişkinle “bize iş vermiyorlar” diye şikayet et. Ne yapsın AK Parti, AK Partililer, sen bize çok güzel hakaret ettin al bu da senin ödülün, aynı şekilde küfür etmeye devam et mi desin.
Son söz; Her şeye külli bir muhaliflik ahmaklık başka bir şey değil…