Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Muhalif Kanadın Cehalet ve Vandallığı Neyle İzah Edilebilir?

28 Mayıs seçimleri sonrası “Toplum Dinamiklerini Korumak Nedir?” başlıklı bir yazı kaleme alarak yeni döneme dair hayallerimi ve beklentilerimi günlük siyasi dilin dışına çıkarak ifade etmeye çalıştım. Seçimleri geride bırakmamıza rağmen nefret söylemini en azından kısa bir sürede olsa kenara bırakmayanları görünce bir de sitemlerimi içeren bir yazı paylaşmak istedim. Hadi başlayalım. İktidar yanlısı cehaleti eleştirmenin kolaylıkları ve bazı gerekçeleri var. Ya muhalif kanadın cehalet ve vandallığı neyle izah edilebilir? Yeni yeni düşmanlıkların kapısını açmak, intikam çığırtkanlıkları yapmak, ırkçılık ve din karşıtlığı üzerinden nefret üretmek?  Karanlıktan boğulmuş ve umudunu kaybetme noktasındaki insanların en hassas olduğu noktalardan girip, makul ve mantıklı şeyler öneriyormuş gibi görünerek aslında duygu ve hisleri sömürmek suretiyle farklı bir cephede yeni bir karanlığın ateşini yakmanın çirkefliğine dayanamıyorum. Din şarlatanlarından ve dinin sömürülmesinden iğrendiğimiz noktada, şimdi de bilim şarlatanlığı yapan koca koca unvan sahibi insanların sosyolojik ve ahlaki kriterleri umursamadan yepyeni bir bağnaz hurafe bilim dini ürettiğini de görüyorum. Nefretin sonu büyük bir hüsrandır... Sadece siyasi partiler üzerinden konuşmak bir şeyi çözmüyor. Konu, bağnazlaşmış ve algısal körlüğe düşmüş yandaş veya muhalif halk kitleleri... Bu kitleler gerek din, gerek ırk, gerek bilim adı altında sürekli istismar ediliyor ve her seferinde tünelin ucu aynı yere çıkıyor... Seküler bir yaşam sürdürdüğü için kendini modern sanan o kadar çok yobaz var ki, savunduğu nefret dolu ve üstenci görüşleri fikir sanacak kadar da gerçeklikten kopmuş durumdalar. Maalesef coğrafyamızın gerçek bir Ortadoğu olmasına en büyük katkıyı da bu seküler yobazlar sağlıyor. Batının modernitesini kılık-kıyafet, yeme-içme ve eğlence kültürü sanan ama gerçekte tam bir gerici ve baskıcı olan bu seküler yobazlar, ülkenin kutuplaşmasına da en büyük desteği verip, koskoca bir ümitsizlik vadisine dönüşmemiz için dindar yobazlarla beraber çalışıyorlar... Dinci-dinsiz, inançlı-ateist, ırkçı-ümmetçi, sağcı-solcu fark etmeksizin aşırıcı ve kendi dışındakileri sapkın görüp nefret duyan tahammülsüzlerin tamamı yobaz, bağnaz ve geri kafalıdır. Tüm yobazlar, ideolojileri fark etmeksizin aynı yolun yolcusudur, aynı cehaletin ürünüdür... Bu ülkede kimse putunu paylaşamıyor. Nefret temel motivasyon kaynağı oluyor. O yüzden makul yaklaşımlar ve toplumu birleştirmeye kalkanlar sevilmiyor. Düşman üreten ve bunun karşılığında fanatik tarafgirler üretenler tercih ediliyor. Böyle olunca da bir adım ileri gidilemiyor... Bir ülke için en büyük tehlike ne ekonomik krizdir ne de farklı farklı toplum kesimlerinin varlığıdır. En büyük tehdit nefret söylemi ve hakikat tekelciliğidir. Asıl beka sorunu, kendi dışındakileri reddeden, kendi gibi olmayandan nefret eden, uzlaşıdan yoksun anlayışlardır... Ve son söz; “Her yanlışı düzeltemeyeceğimi öğrendim... Kötüleri düzeltmek için yaptığım ilkeli mücadelelerin kötüleri düzeltmeyeceğini ama bana kötülerden oluşan bir düşman kitlesi kazandıracağını da öğrendim... Dahası, kötülerin intikam tutkusunun hiç sönmeyen bir ateş olduğunu öğrendim...” Toplum Dinamiklerini Korumak Nedir? https://www.gazetedegisim.com/yazar/kerem-iric/toplum-dinamiklerini-korumak-nedir-780-kose-yazisi
Ekleme Tarihi: 31 Mayıs 2023 - Çarşamba

Muhalif Kanadın Cehalet ve Vandallığı Neyle İzah Edilebilir?

28 Mayıs seçimleri sonrası “Toplum Dinamiklerini Korumak Nedir?” başlıklı bir yazı kaleme alarak yeni döneme dair hayallerimi ve beklentilerimi günlük siyasi dilin dışına çıkarak ifade etmeye çalıştım. Seçimleri geride bırakmamıza rağmen nefret söylemini en azından kısa bir sürede olsa kenara bırakmayanları görünce bir de sitemlerimi içeren bir yazı paylaşmak istedim. Hadi başlayalım.

İktidar yanlısı cehaleti eleştirmenin kolaylıkları ve bazı gerekçeleri var. Ya muhalif kanadın cehalet ve vandallığı neyle izah edilebilir? Yeni yeni düşmanlıkların kapısını açmak, intikam çığırtkanlıkları yapmak, ırkçılık ve din karşıtlığı üzerinden nefret üretmek? 

Karanlıktan boğulmuş ve umudunu kaybetme noktasındaki insanların en hassas olduğu noktalardan girip, makul ve mantıklı şeyler öneriyormuş gibi görünerek aslında duygu ve hisleri sömürmek suretiyle farklı bir cephede yeni bir karanlığın ateşini yakmanın çirkefliğine dayanamıyorum.

Din şarlatanlarından ve dinin sömürülmesinden iğrendiğimiz noktada, şimdi de bilim şarlatanlığı yapan koca koca unvan sahibi insanların sosyolojik ve ahlaki kriterleri umursamadan yepyeni bir bağnaz hurafe bilim dini ürettiğini de görüyorum. Nefretin sonu büyük bir hüsrandır...

Sadece siyasi partiler üzerinden konuşmak bir şeyi çözmüyor. Konu, bağnazlaşmış ve algısal körlüğe düşmüş yandaş veya muhalif halk kitleleri... Bu kitleler gerek din, gerek ırk, gerek bilim adı altında sürekli istismar ediliyor ve her seferinde tünelin ucu aynı yere çıkıyor...

Seküler bir yaşam sürdürdüğü için kendini modern sanan o kadar çok yobaz var ki, savunduğu nefret dolu ve üstenci görüşleri fikir sanacak kadar da gerçeklikten kopmuş durumdalar. Maalesef coğrafyamızın gerçek bir Ortadoğu olmasına en büyük katkıyı da bu seküler yobazlar sağlıyor.

Batının modernitesini kılık-kıyafet, yeme-içme ve eğlence kültürü sanan ama gerçekte tam bir gerici ve baskıcı olan bu seküler yobazlar, ülkenin kutuplaşmasına da en büyük desteği verip, koskoca bir ümitsizlik vadisine dönüşmemiz için dindar yobazlarla beraber çalışıyorlar...

Dinci-dinsiz, inançlı-ateist, ırkçı-ümmetçi, sağcı-solcu fark etmeksizin aşırıcı ve kendi dışındakileri sapkın görüp nefret duyan tahammülsüzlerin tamamı yobaz, bağnaz ve geri kafalıdır. Tüm yobazlar, ideolojileri fark etmeksizin aynı yolun yolcusudur, aynı cehaletin ürünüdür...

Bu ülkede kimse putunu paylaşamıyor. Nefret temel motivasyon kaynağı oluyor. O yüzden makul yaklaşımlar ve toplumu birleştirmeye kalkanlar sevilmiyor. Düşman üreten ve bunun karşılığında fanatik tarafgirler üretenler tercih ediliyor. Böyle olunca da bir adım ileri gidilemiyor...

Bir ülke için en büyük tehlike ne ekonomik krizdir ne de farklı farklı toplum kesimlerinin varlığıdır. En büyük tehdit nefret söylemi ve hakikat tekelciliğidir. Asıl beka sorunu, kendi dışındakileri reddeden, kendi gibi olmayandan nefret eden, uzlaşıdan yoksun anlayışlardır...

Ve son söz; “Her yanlışı düzeltemeyeceğimi öğrendim... Kötüleri düzeltmek için yaptığım ilkeli mücadelelerin kötüleri düzeltmeyeceğini ama bana kötülerden oluşan bir düşman kitlesi kazandıracağını da öğrendim... Dahası, kötülerin intikam tutkusunun hiç sönmeyen bir ateş olduğunu öğrendim...”

Toplum Dinamiklerini Korumak Nedir?

https://www.gazetedegisim.com/yazar/kerem-iric/toplum-dinamiklerini-korumak-nedir-780-kose-yazisi

Yazıya ifade bırak !