Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Ben Artık AK Partiye Oy Vermeyeceğim!

Geçtiğimiz gün muhabbetini çok sevdiğim ve bugüne kadar AK Partiden başka bir partiye oy vermemiş bir dostumla oturuyordum. “Kerem ben artık AK partiye oy vermeyeceğim” dedi. Son dönemdeki sıkıntılardan dolayı olduğunu düşünerek “ekonomi düzelir önümüzdeki birkaç ay içinde rahatlama olur her şey yoluna girer merak etme” dedim.  Ben de öyle düşünüyorum ekonomi ve diğer sorunlar düzelir. Fakat benim gerekçem başka… Güzelyalı’da oturuyorum sabahları işe giderken İzmir Yolu (eski opel) önünde trafik kontrolü var neredeyse her sabah burada kimlik kontrolü yapılıyor. Buradan geçip organize sanayide ki iş yerime gidiyorum öğleden sonra ise küçük sanayide ki iş yerime gidiyorum. Bir çevirmede mezarlık önünde oluyor üstelik trafiğin en yoğun olduğu saatlerde. Bu durumun mantıklı bir açıklaması olamaz evet yabancı plakalı araçları şehre girerken kontrol etsinler kimse bunu yadırgamaz ama kontrol edilen araçların yüzde 90’nı 17 plaka insanlara gına geldi. Evet küçük bir şey bu belki ama böyle küçük şeyler yüzünden çok şey oluyor… Kendi ayaklarına sıkıyorlar gerçekten bu durumdan dolayı AK Partiye oy vermeyeceğim.” Sanırım çok bir şey demeye gerek yok adam haklı… Bu konuyla ilgili geçtiğimiz aylarda “Hoş Geldiniz Manzarası, Beton Bariyerli Polis Noktaları” başlıklı bir yazı yazmıştım oradan bir bölümü paylaşarak yazıya son vermek isterim; 2015 yılındaki terör olayları sonrası şehirlerin giriş ve çıkış noktalarına kurulan beton bariyerli polis noktalarının artık kaldırılmasının zamanı gelmedi mi? Turizm kentiyiz diyorsak “hoş geldin” manzaramız bu şekilde olmamalı… Şehrin giriş çıkışları zaten güvenlik kameralarınca kontrol ediliyorken, olağanüstü bir durum yokken bu kadarına da gerek yok diye düşünüyorum. Özellikle Marmara ve Ege’de bu şekilde olan kontrol noktaları uzun zaman önce kaldırıldı. Umarım “büyüklerimiz” gereğini yaparlar.  *** Tehditlerin, Hakaretlerin Altına İmza Attıklarının Farkında Değiller mi?  Geçtiğimiz gün “Bir Gece Yarısı İtibar Suikastına Maruz Kalabilirsiniz” başlıklı bir yazı kaleme almış ve mevcut ÇTSO başkanı Selçuk Semizoğlu’nun eski meclis başkan yardımcısı iş insanı Hayrettin Çetin Kaya’yı hedef alan (savcılığa gidilse suç unsuru olacak adli vakadır!) paylaşımlarını sizlerin takdirine sunmuştum. Kaldığımız yerden devam edelim ve Ekim ayında yapılacak ÇTSO seçimleri öncesinde ortamı gererek rakiplerine gözdağı vermek isteyen mevcut Semizoğlu’nun nasıl bir profil çizdiğine beraberce inceleyelim.  Bu arada Çanakkale Ticaret Borsası başkanı Kaya Üzen’in ÇTSO başkanlığına adaylığını açıkladığını bilgisini de sizlerle paylaşmak isterim.  Çok ciddi sosyolojik bir vaka ile karşı karşıyayız! Çanakkale küçük yer yer yönetimdekiler veya meclis üyeleri yarın Hayrettin Çetinkaya ile karşı karşıya geldiklerinde haysiyetine kadar ağır hakaret edilen eski meclis başkan yardımcısının yüzüne nasıl bakacaklar çok merak ediyorum. Bu durum dahi karşısında istifa etmeyerek Semizoğlu’nun açık tehditlerinin, hakaretlerinin altına imza attıklarının farkında değiller mi? İnanın bu durumu akılla ve ilzamla açıklamak mümkün değil! Semizoğlu seçimleri kazanması halinde kafası atınca sosyal medya üzerinde aynı hakaretleri ülkemizin ve ilimizin gururu ve göz bebeği meclis başkanı Osman Okyay’a veya İSO ilk 500 sanayi kuruluşu listesinde ön sıralarda yer alan İÇDAŞ temsilcisi Şerif Mutlu’ya yapmayacağının bir garantisi var mı? Yanındaysan sorun yok! Ama karşı bir görüş belirttiğinde hakaret küfür!  Peki neden bu kadar gergin ve atarlı bir başkanımız var? “Mış” gibi yapmıyoruz diyor ya tam da dananın kuyruğunun koptuğu yer işte burası! “mış” gibi yaptığını kendi de bildiği için her eleştiride aynaya bakmış oluyor da ondan böyle küplere biniveriyor! Zaten kaoscu genel sekreterin de tam istediği bu! Kötü bir şey olsun da oradan besleneyim ve kendime iş yapmış gibi paye çıkartayım.  Ekim ayında ÇTSO üyeleri hem kendileri hem de Çanakkale’nin önümüzdeki dört yıllık dönemi için oy verecek. Kürsüden konuşup basına demeç vermeyi iş sanan ve karşısına kim çıkarsa çıksın tehdit etmekten çekinmeyen bir başkanla mı devam edecekler? Kötülükten beslenerek üyelerinin yüzüne gülüp arkasından dedikodusunu yapan ve hatta tavır alabilen genel sekretere devam mı tamam mı diyecekler? Hep beraber bekleyip sonucu göreceğiz…
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2022 - Çarşamba

Ben Artık AK Partiye Oy Vermeyeceğim!

Geçtiğimiz gün muhabbetini çok sevdiğim ve bugüne kadar AK Partiden başka bir partiye oy vermemiş bir dostumla oturuyordum. “Kerem ben artık AK partiye oy vermeyeceğim” dedi. Son dönemdeki sıkıntılardan dolayı olduğunu düşünerek “ekonomi düzelir önümüzdeki birkaç ay içinde rahatlama olur her şey yoluna girer merak etme” dedim. 

Ben de öyle düşünüyorum ekonomi ve diğer sorunlar düzelir. Fakat benim gerekçem başka… Güzelyalı’da oturuyorum sabahları işe giderken İzmir Yolu (eski opel) önünde trafik kontrolü var neredeyse her sabah burada kimlik kontrolü yapılıyor. Buradan geçip organize sanayide ki iş yerime gidiyorum öğleden sonra ise küçük sanayide ki iş yerime gidiyorum. Bir çevirmede mezarlık önünde oluyor üstelik trafiğin en yoğun olduğu saatlerde. Bu durumun mantıklı bir açıklaması olamaz evet yabancı plakalı araçları şehre girerken kontrol etsinler kimse bunu yadırgamaz ama kontrol edilen araçların yüzde 90’nı 17 plaka insanlara gına geldi. Evet küçük bir şey bu belki ama böyle küçük şeyler yüzünden çok şey oluyor… Kendi ayaklarına sıkıyorlar gerçekten bu durumdan dolayı AK Partiye oy vermeyeceğim.”

Sanırım çok bir şey demeye gerek yok adam haklı…

Bu konuyla ilgili geçtiğimiz aylarda “Hoş Geldiniz Manzarası, Beton Bariyerli Polis Noktaları” başlıklı bir yazı yazmıştım oradan bir bölümü paylaşarak yazıya son vermek isterim; 2015 yılındaki terör olayları sonrası şehirlerin giriş ve çıkış noktalarına kurulan beton bariyerli polis noktalarının artık kaldırılmasının zamanı gelmedi mi? Turizm kentiyiz diyorsak “hoş geldin” manzaramız bu şekilde olmamalı… Şehrin giriş çıkışları zaten güvenlik kameralarınca kontrol ediliyorken, olağanüstü bir durum yokken bu kadarına da gerek yok diye düşünüyorum. Özellikle Marmara ve Ege’de bu şekilde olan kontrol noktaları uzun zaman önce kaldırıldı. Umarım “büyüklerimiz” gereğini yaparlar. 

***

Tehditlerin, Hakaretlerin Altına İmza Attıklarının Farkında Değiller mi? 

Geçtiğimiz gün “Bir Gece Yarısı İtibar Suikastına Maruz Kalabilirsiniz” başlıklı bir yazı kaleme almış ve mevcut ÇTSO başkanı Selçuk Semizoğlu’nun eski meclis başkan yardımcısı iş insanı Hayrettin Çetin Kaya’yı hedef alan (savcılığa gidilse suç unsuru olacak adli vakadır!) paylaşımlarını sizlerin takdirine sunmuştum. Kaldığımız yerden devam edelim ve Ekim ayında yapılacak ÇTSO seçimleri öncesinde ortamı gererek rakiplerine gözdağı vermek isteyen mevcut Semizoğlu’nun nasıl bir profil çizdiğine beraberce inceleyelim. 

Bu arada Çanakkale Ticaret Borsası başkanı Kaya Üzen’in ÇTSO başkanlığına adaylığını açıkladığını bilgisini de sizlerle paylaşmak isterim. 

Çok ciddi sosyolojik bir vaka ile karşı karşıyayız! Çanakkale küçük yer yer yönetimdekiler veya meclis üyeleri yarın Hayrettin Çetinkaya ile karşı karşıya geldiklerinde haysiyetine kadar ağır hakaret edilen eski meclis başkan yardımcısının yüzüne nasıl bakacaklar çok merak ediyorum. Bu durum dahi karşısında istifa etmeyerek Semizoğlu’nun açık tehditlerinin, hakaretlerinin altına imza attıklarının farkında değiller mi? İnanın bu durumu akılla ve ilzamla açıklamak mümkün değil!

Semizoğlu seçimleri kazanması halinde kafası atınca sosyal medya üzerinde aynı hakaretleri ülkemizin ve ilimizin gururu ve göz bebeği meclis başkanı Osman Okyay’a veya İSO ilk 500 sanayi kuruluşu listesinde ön sıralarda yer alan İÇDAŞ temsilcisi Şerif Mutlu’ya yapmayacağının bir garantisi var mı? Yanındaysan sorun yok! Ama karşı bir görüş belirttiğinde hakaret küfür! 

Peki neden bu kadar gergin ve atarlı bir başkanımız var? “Mış” gibi yapmıyoruz diyor ya tam da dananın kuyruğunun koptuğu yer işte burası! “mış” gibi yaptığını kendi de bildiği için her eleştiride aynaya bakmış oluyor da ondan böyle küplere biniveriyor! Zaten kaoscu genel sekreterin de tam istediği bu! Kötü bir şey olsun da oradan besleneyim ve kendime iş yapmış gibi paye çıkartayım. 

Ekim ayında ÇTSO üyeleri hem kendileri hem de Çanakkale’nin önümüzdeki dört yıllık dönemi için oy verecek. Kürsüden konuşup basına demeç vermeyi iş sanan ve karşısına kim çıkarsa çıksın tehdit etmekten çekinmeyen bir başkanla mı devam edecekler? Kötülükten beslenerek üyelerinin yüzüne gülüp arkasından dedikodusunu yapan ve hatta tavır alabilen genel sekretere devam mı tamam mı diyecekler? Hep beraber bekleyip sonucu göreceğiz…

Yazıya ifade bırak !