Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Bir Gece Yarısı İtibar Suikastına Maruz Kalabilirsiniz

Şehrin en önemli 5 kurumunu sayın deseler o kurumlar arasında belki de en önemlisi Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) olur. Fakat ÇTSO son 4 yılın en başarısız dönemini yaşıyor! Seçimlerde türlü “Ali Cengiz oyunlarıyla” başkanlık koltuğuna oturan Selçuk Semizoğlu maalesef iş üretmek yerine sadece laf üretiyor. “Yanlış yapıyorsunuz” diye eleştiride bulunanlara ise sosyal medya hesabı üzerinden tehditler savurarak hakaretler ediyor! Bir gazeteci olarak yaptığım eleştirilerden dolayı ben de Semizoğlu’nun tehdit ve hakaretlerine maruz kalıyorum ve not olarak buraya düşüyorum: “başıma bir şey gelirse sorumlusu bu adam ve çevresindeki birkaç isimdir!” Baba parasıyla değil, tırnaklarıyla kazıyarak şehrin en önemli şirketlerinden birisi haline gelen, yüzlerce insana istihdam sağlayan, bu şehrin saygın iş insanlarına da aynı şekilde sosyal medya hesabı üzerinden tehditler savurarak hakaretler ediyor. Nedeni ise ekim ayında yapılacak oda seçimleri, “Vay efendim oda seçimlerinde nasıl benim karşımda çalışırsınız!” Sorsan “herkesin demokratik hakkı, tabi ki çalışacaklar” diyecektir. Ama öyle değil oda genel sekreteri ve etrafındaki bazı yancıların dolduruşuna gelerek yalan yanlış bilgileri teyit dahi etmeden veryansın ediyor! Kendi gölgesiyle bile kavga eden birisi için bu durum aslında çok da şaşırılacak bir durum değil. Semizoğlu’nun hedefinde sadece gazeteci ve iş adamları yok. Aynı şekilde kapalı kapılar ardında bu şehrin valisi, milletvekilleri, belediye başkanları için neler söylediğini de biliyoruz!  4 yıldan bu yana temsil ve ağırlamanın dışında hiçbir icraatı olmayan Sayın başkan seçim yaklaştıkça eski başkan Bülend Engin’in odaya kazandırdıklarını kendi hanelerine yazarak “biz yaptık” diye pazarlıyor.  Peki başkanın hiç mi bir icraatı olmadı kardeşim diye sorabilirsiniz… Haksızlık etmeyelim oldu.  Mesela pandemi döneminde aidatlarını ödemekte dahi zorlanan üyelerin parasıyla 200 bin liralık Kıbrıs gezisi düzenlediler adına “liderlik akademisi” dediler. Peki bu liderlik akademisine Türkiye’de ki 252 odadan kaçı katılmıştır sadece 7’si… Sanırım daha fazla bir şey söylemeye gerek yok. Şehrin kalbinde yer alan ve kaderine terk ettikleri eski ticaret ve sanayi odası binası için durduk yerde 500 bin liralık tadilat yaptırdılar. Yetmedi yüz bin liranın üzerinde para harcayarak tam teşekküllü bir restoran mutfağı yaptırdılar. Beyefendiler burayı lokal yapacaklarmış (şehir kulübü gibi bir yer yapalım, iş insanları burada bir araya gelsin dediler!” Vizyona bak bu şehrin esnafı için bir şey yapmadıkları gibi bir de oda olarak esnafa rakip olacaklar… Peki ne oldu bunca masraftan sonra hiçbir şey, lokalden de vazgeçtiler. Bina orada öylece orada duruyor! Yarın birileri burasını bize verin bari biz kullanalım der ve sayın başkan da bunu başarı olarak “protokol imzaladık” diye pazarlar! Bitti mi elbette ki bitmedi. Sayın başkan odaya bir de makam aracı aldırdı koskoca başkanın siyah renkli, siyah camlı bir arabası olmasın mı sadece araç olmaz bir de makam şoförü lazım. Odada ki bir görevliyi de kendine makam şoförü atadı. Oysa ki önceki dönem oda başkanı Bülend Engin, göreve geldiğinde odanın makam aracını satmış ve başkan olarak kendi özel aracını kullanmıştı! Nereden nereye acaba Bülend Engin gelse ve kendi yönetiminde ki bir ismin bu icraatlarını görse ne düşünürdü… Oysa ki ben bugün Çanakkale’nin ayağına gelen Kurvaziyer turizmi fırsatından bahsedecektim. Bizim şunları şunları yapmamız gerekiyor diyecektim ama kimin umurunda. Sorsan biz kurvaziyer turizmiyle ilgileniyoruz çalışıyoruz derler evet… Geçenlerde oda yönetiminden birisi demiş ki, “KRUVAZİYER TURİZMİNİ İLİMİZİN ULUSLARARASI TANITIMI İÇİN ÖNEMLİ BİR FIRSAT OLARAK GÖRMELİYİZ” evet görüyorlar. Kurvaziyer gemileri boğazdan geçerken görüyorlar başka da bir şey yapmıyorlar!  Ekim ayında oda seçimleri yapılacak belki yine bu anlayış seçimi kazanacak çünkü bu kimselere karşı mücadele etmek zor. Çünkü bir gece yarısı sosyal medyadan itibar suikastına maruz kalabilirsiniz. 
Ekleme Tarihi: 06 Eylül 2022 - Salı

Bir Gece Yarısı İtibar Suikastına Maruz Kalabilirsiniz

Şehrin en önemli 5 kurumunu sayın deseler o kurumlar arasında belki de en önemlisi Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) olur. Fakat ÇTSO son 4 yılın en başarısız dönemini yaşıyor! Seçimlerde türlü “Ali Cengiz oyunlarıyla” başkanlık koltuğuna oturan Selçuk Semizoğlu maalesef iş üretmek yerine sadece laf üretiyor. “Yanlış yapıyorsunuz” diye eleştiride bulunanlara ise sosyal medya hesabı üzerinden tehditler savurarak hakaretler ediyor! Bir gazeteci olarak yaptığım eleştirilerden dolayı ben de Semizoğlu’nun tehdit ve hakaretlerine maruz kalıyorum ve not olarak buraya düşüyorum: “başıma bir şey gelirse sorumlusu bu adam ve çevresindeki birkaç isimdir!”

Baba parasıyla değil, tırnaklarıyla kazıyarak şehrin en önemli şirketlerinden birisi haline gelen, yüzlerce insana istihdam sağlayan, bu şehrin saygın iş insanlarına da aynı şekilde sosyal medya hesabı üzerinden tehditler savurarak hakaretler ediyor. Nedeni ise ekim ayında yapılacak oda seçimleri, “Vay efendim oda seçimlerinde nasıl benim karşımda çalışırsınız!” Sorsan “herkesin demokratik hakkı, tabi ki çalışacaklar” diyecektir. Ama öyle değil oda genel sekreteri ve etrafındaki bazı yancıların dolduruşuna gelerek yalan yanlış bilgileri teyit dahi etmeden veryansın ediyor! Kendi gölgesiyle bile kavga eden birisi için bu durum aslında çok da şaşırılacak bir durum değil. Semizoğlu’nun hedefinde sadece gazeteci ve iş adamları yok. Aynı şekilde kapalı kapılar ardında bu şehrin valisi, milletvekilleri, belediye başkanları için neler söylediğini de biliyoruz! 

4 yıldan bu yana temsil ve ağırlamanın dışında hiçbir icraatı olmayan Sayın başkan seçim yaklaştıkça eski başkan Bülend Engin’in odaya kazandırdıklarını kendi hanelerine yazarak “biz yaptık” diye pazarlıyor. 

Peki başkanın hiç mi bir icraatı olmadı kardeşim diye sorabilirsiniz… Haksızlık etmeyelim oldu. 

Mesela pandemi döneminde aidatlarını ödemekte dahi zorlanan üyelerin parasıyla 200 bin liralık Kıbrıs gezisi düzenlediler adına “liderlik akademisi” dediler. Peki bu liderlik akademisine Türkiye’de ki 252 odadan kaçı katılmıştır sadece 7’si… Sanırım daha fazla bir şey söylemeye gerek yok.

Şehrin kalbinde yer alan ve kaderine terk ettikleri eski ticaret ve sanayi odası binası için durduk yerde 500 bin liralık tadilat yaptırdılar. Yetmedi yüz bin liranın üzerinde para harcayarak tam teşekküllü bir restoran mutfağı yaptırdılar. Beyefendiler burayı lokal yapacaklarmış (şehir kulübü gibi bir yer yapalım, iş insanları burada bir araya gelsin dediler!” Vizyona bak bu şehrin esnafı için bir şey yapmadıkları gibi bir de oda olarak esnafa rakip olacaklar… Peki ne oldu bunca masraftan sonra hiçbir şey, lokalden de vazgeçtiler. Bina orada öylece orada duruyor! Yarın birileri burasını bize verin bari biz kullanalım der ve sayın başkan da bunu başarı olarak “protokol imzaladık” diye pazarlar!

Bitti mi elbette ki bitmedi.

Sayın başkan odaya bir de makam aracı aldırdı koskoca başkanın siyah renkli, siyah camlı bir arabası olmasın mı sadece araç olmaz bir de makam şoförü lazım. Odada ki bir görevliyi de kendine makam şoförü atadı. Oysa ki önceki dönem oda başkanı Bülend Engin, göreve geldiğinde odanın makam aracını satmış ve başkan olarak kendi özel aracını kullanmıştı! Nereden nereye acaba Bülend Engin gelse ve kendi yönetiminde ki bir ismin bu icraatlarını görse ne düşünürdü…

Oysa ki ben bugün Çanakkale’nin ayağına gelen Kurvaziyer turizmi fırsatından bahsedecektim. Bizim şunları şunları yapmamız gerekiyor diyecektim ama kimin umurunda. Sorsan biz kurvaziyer turizmiyle ilgileniyoruz çalışıyoruz derler evet… Geçenlerde oda yönetiminden birisi demiş ki, “KRUVAZİYER TURİZMİNİ İLİMİZİN ULUSLARARASI TANITIMI İÇİN ÖNEMLİ BİR FIRSAT OLARAK GÖRMELİYİZ” evet görüyorlar. Kurvaziyer gemileri boğazdan geçerken görüyorlar başka da bir şey yapmıyorlar! 

Ekim ayında oda seçimleri yapılacak belki yine bu anlayış seçimi kazanacak çünkü bu kimselere karşı mücadele etmek zor. Çünkü bir gece yarısı sosyal medyadan itibar suikastına maruz kalabilirsiniz. 

Yazıya ifade bırak !