Bildiğiniz üzere ilimizin en büyük ve en önemli sivil toplum kuruluşları olan Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası ile Çanakkale Ticaret Borsasında Ekim 2022 ayı içinde seçim heyecanı yaşanacak. Bizler de hep beraber bu heyecanı yaşayıp göreceğiz, bizim heyecanımızın sebebi seçilecek yönetimlerin 4 yıl boyunca ilimizin geleceğiyle ilgili kararların ya tam ortasında ya da öncüsü olarak yer alacak olmalarıdır.
Mevcut Oda ve Borsa Yönetimlerinin 4 yıllık çalışmalarına baktığımızda büyüyen ve gelişen Çanakkale’ye çok da ayak uydurabildiklerini söyleyebilmemiz mümkün değil. Peki oda ve borsalar nasıl olursa, yönetimleri nasıl oluşursa ilimize, bölgemize ve ülkemize faydalı olabilir? Bu sorunun cevabı aslında çok basit. Öncelikle yönetimlerde yer alacak kişilerin kendi işlerinde başarılı olmaları olmazsa olmaz kuraldır. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın son dört yılı için yaptığım değerlendirmede en temel kriter bu aslında.
Yönetim Kurulu Üyelerinin kaç tanesi kendi işlerinde başarılı veya mevcut işlerini bir adım ileriye götürebilmiş kişilerden oluşuyor? Kaç tanesi baba mirası işlerini devam ettirebiliyor veya ettirmeye çabalıyor. Tırnaklarıyla kazıyarak ve üzerine koyarak büyüyen kaç şirket sahibi sayabiliriz? Kaç tanesinin sabah 08.30’da başına geçtiği, denetlediği veya ileriye götürebildiği işi var da ilin ekonomisine katkı sağlamak hedefiyle ÇTSO Yönetimde yer almayı kendilerine hak olarak görebiliyor? Bir de bu arkadaşlara sorsanız milliyetçilikte mangalda kül bırakmaz ve herkesten daha fazla milliyetçiyiz derler! Hani vatanını en çok seven vatanı için en çok çalışandı.
Çanakkale için odanın imkanlarıyla yemek, içmek ve gezmek haricinde ne yaptınız beyler? Bırakın da artık bu mevkilere işinde hırslı, tuttuğunu koparan vizyon sahibi yöneticiler gelsin. Ama yok bırakmazlar… Ayak oyunlarını, belden aşağı vurmayı bilmeyenlerin mevcut yönetim karşısında şansı yok gibi! Bırakın da Çanakkale deyince heyecandan kalbi hızla çarpan yöneticiler gelsin. Korku imparatorlukları yaratarak küçük kasabanın şerifi oyunundan vazgeçin artık.
Çanakkale’de her şey var, tarım, turizm, mobilya, inşaat, teknoloji, maden ve yenilenebilir enerji gibi çok sayıda ön plana çıkarılacak sektörler mevcut. Bu sektörleri her alanda bir adım ileri taşıyacak nitelikte, hırslı ve vizyon sahibi insanlar ama bu insanlar da korkmuş ve yılmış! Odadan artık bir şey olmaz düşüncesine kapılmışlar çok yazık!
Aynı şeyi oda üyeleri söylüyor aslında… Sadece aidat zamanında kendilerinin hatırlanmasından bıkmışlar. Faaliyet belgesi almanın ötesinde hizmet, işleriyle ilgili sorunlara çözüm üretilmesini istiyorlar ve bekliyorlar. Ama gördükleri fotoğraf 200 bin lira harcanan Kıbrıs çıkarması! Şehir merkezinde atıl durumda bıraktıkları binanın tadilatı için boşa harcanan 500 bin…! Her fırsatta biz siyaset üstüyüz, 8 bin üyemiz var diyenler ÇTSO’yu boş vakitlerini geçirmek için kıraathane olarak kullanmaktan vazgeçmeliler!
Önümüzde ki oda seçimleri bu kurumların güven ve itibarlarını yeniden geri kazanma üyelerine ne işe yaradıklarını gösterebilecekleri önemli bir fırsat sunuyor. Herkesin şapkasını önüne koyarak objektif bir şekilde değerlendirme yapma ve aynaya bakma zamanı geldi!
Mevcut yönetimler oda imkanlarıyla üye ziyaretlerine başlayacaklar, hâl hatır soracaklar. Şimdiye kadar neredeydiniz bizim için ne yaptınız diye sormanın şimdi tam zamanı. Eğer şimdi sormaz ve gereğini yapmazsanız sonra ah vah demek için çok geç olabilir. Boğaz Köprüsüyle, Ezine Gıda OSB’siyle, yurtiçi ve yurtdışından gelen onca yatırımcısıyla Çanakkale artık eski Çanakkale değil. Tam da bu yüzden bu seçimler çok önemli.
Bakın milyar dolarlık boğaz köprüsü yapıldı. Oda yöneticileri uzaktan baktılar, elin oğlu İstanbul’dan ordan burdan geldi milyonlarca liralık iş yaptı. Oysa oda yönetimleri arada köprü olup şehirdeki bütün esnafın buradan nasiplenmesi için çaba gösterebilirdi ama onların derdi sadece kendi tezgahları!
Rahat Koltuğu Kim Bırakmak İster ki?
Bir parantez de oda Genel Sekreteri için açmak istiyorum, çünkü yönetimler kadar odanın iç işleyiş ve karar alma süreçlerinde genel sekreterlik kilit bir rol oynuyor. Odanın Genel Sekreteri nitelikli, hırslı ve vizyoner olmalı. Dünyanı ve Türkiye’yi ekonomik ve sosyolojik açıdan okuyabilmeli. Ama ne yönetimin böyle bir beklentisi var ne de sekreterliğin böyle bir vizyonu. Ne güzel iş Vali’den fazla para alınan ancak rutin evrak sorulukları haricinde bir sorumluluğu olmayan rahat koltuğu kim bırakmak ister ki?
Sonuç: Bugüne kadar Oda ve Borsalar Çanakkale’nin elitistlerini besledi, büyüttü, bir yerlere getirdi, yedirdi, içirdi ve gezdirdi. Şimdi sıra iş yapacak Çanakkale’yi şaha kaldıracak vizyoner yöneticilerde. Biz yıllarca büyük şirketlerin patronlarının ve müdürlerinin oda yönetiminde olmasını eleştirdik. Ama geldiğimiz gün itibariyle onları arar hale geldik, çok yazık… Karar sizlerin.