Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsüyle ilgili sıkça boyundan posundan bahsediyoruz. Köprünün hizmete açılmasından birkaç yıl sonra doğrudan turizme dolaylı olarak da şehirde su, ekmek satan küçük esnafa kadar çok büyük ekonomik katkılar sağlayacak. Nasıl mı gelin bunlardan bahsedelim.
Boğaz Köprüsü ve Otoyolu Projesiyle birlikte bölgemiz Tekirdağ, Çorlu, Çerkezköy, İstanbul, İzmit Bursa, Manisa gibi zengin sanayi bölgelerine, yaklaşık 30 milyonluk bir nüfusun şehrimize ulaşımını 2 saate kadar düşürecektir. Bu bağlamda 2023 yılında 80’in üzerinde fabrikanın üretime başlayacağı Ezine Gıda OSB doğrudan istihdama katkı sağlarken dolaylı olarak da turizme çok büyük katkı sağlayacaktır. Ayrıca köprüyle birlikte ulaşılabilir ve yatırımlara açık olan ilimiz Ezine Gıda OSB’de yatırım yapan firmaların diğer bölgelerimizde de daha farklı yatırımlar yapmasını da teşvik edecektir.
Bu ulaşım kolaylığı yüksek gelir grubuna sahip grupların hafta sonları dahil dahi Çanakkale’yi tercih etmesine sebep olacak ve bunun doğal bir sonucu olarak bölgemizdeki nitelikli tesislerin sayısının artmasını da teşvik edecektir. Bu kapasite artışı bölgemizde nitelikli ve dünya standartlarında bir yat limanın yapılmasını da mecbur kılacaktır. Yüksek gelir grubuna sahip insanlar araçları ile kısa sürede Çanakkale’ye gelip, yatına binip Bozcaada, Gökçeada ve koylara seyahat edecektir.
Potansiyel olarak diğer bölgelerimize kıyasla daha düşük turizm potansiyeli olan Lâpseki, Biga, Çan, Yenice, Bayramiç, Ezine, Ayvacık ilçelerimizde de turizmin geliştiğine şahitlik edeceğiz. Yenice ve Bayramiç özelinde büyükşehirlerin stresinden kurtulmak isteyenlerin, hafta sonu trekking turizmi için bölgemize geleceğini, buradaki potansiyelin her geçen gün artacağını göreceğiz.
Ayrıca Biga, Ayvacık, Ezine’de her geçen gün sayısı artan termal tesislerimize olan ilgi de aynı şekilde artacak ve bölgemiz yılın her günü turist ağırlayan bir cazibe merkezi haline gelecektir. Termal turizmindeki potansiyelimizi ilimizin tüm kurumlarıyla birlikte katıldığı yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda tanıtarak yabancı turistlerin de ilgisini çekeceğimize inanıyorum. Bu kapsamda geriatri dediğimiz yaşlı bakımı turizmi geliştirmemizin önü açılır. Bunun için de ilgili kurumlarımızla birlikte hareket ederek dünya sigorta kuruluşları ile görüşmek ve hizmetlerimizi sigorta kapsamına aldırmak için çaba harcamamız gerekiyor. Özellikle İskandinav ülkelerinde sağlık hizmeti ve termal turizm giderlerini sigortalar ödüyor.
Son olarak köprü ve otoyol projesiyle birlikte ulaşım kolaylığı olduğu için kongre turizminin de önü açılacaktır. İstanbul’un kalabalığından sıkılan ve alternatif bölgelerde hem toplantı hem de sosyalleşmek isteyen kurumların yeni alternatifi olarak Çanakkale bir cazibe merkezi olacaktır. Bölgemizde önümüzdeki dönemde turistlik tesislerin çeşitliliğin artığına ve yerli ve yabancı turistlerin çok büyük ölçüde artacağına şahitlik edeceğiz. Burada en önemli nokta nitelikli işgücünü ve tesislerimizin kalitesini artırmaktır. Aksi halde önümüzdeki yıllarda “dışardan geldiler….” diye başlayan cümleleri çok duyarız.