Muhalefetin “erken seçim” çağrısı sonrası siyasetin tüm aktörlerinin sanki yarın seçim olacakmış gibi sahaya indiğine şahit oluyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin zamanından 2023 yılında yapılacağını böyle bir gündemlerinin olmadığını söyledi fakat partisine “sahaya inin, vatandaşla bir araya gelin” diye talimatı da verdi. Siyasetçilerin sahada olmasında bir sorun yok ama “erken seçim” söyleminin dillendirilmesi pandeminin ağır sonuçlarının yaşandığı şu günlere ülkeye yapılacak en büyük kötülük. Muhalefet erken seçim diyor ama erken seçim tartışması kendisine de bir fayda sağlamaz. Salgının etkilerinin devam ettiği bir dönemde erken seçimi gündemde tutmayı seçmen fırsatçılık olarak görür. Çünkü erken seçim tartışması, yatırımcıyı ve ekonomik canlanmayı etkiler. “Ha bugün seçim olacak ha yarın seçim olacak” beklentisi, özel sektör ve dış yatırımcının alacağı ekonomik kararların ertelenmesini beraberinde getirir. Böyle olduğu için de tartışmayı yapanlar, Türkiye’ye zarar vermektedirler. İktidar partisi, erken seçim tartışmasını gündemden düşürmek istiyorsa muhalefetin bu tutumunun neye mal olduğunu halka her fırsatta anlatmalıdır.
Evet uzun süredir devam eden pandeminin, ekonomi başta olmak üzere birçok alanda olumsuz sonuçlar doğurduğu bir gerçek. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi Türkiye de bu krizden olumsuz etkilendi bu durumu zaten kimse inkar etmiyor. Fakat sanki pandemi olmamış sadece Türkiye tamamen iktidarın sorumluluğunda olan böylesi bir kriz yaşamış gibi muhalefet etmenin de açıkçası bir karşılığı yok. Evet sahaya indiğinizde “battık, bittik, zordayız” diyenlere sıklıkla rastlayabilirsiniz ama muhalefeti yanıltmasın. Bu rahatsızlığın sandığa yansıma oranı çok çok düşük olacaktır. Çünkü bizim insanımızın sandığa gittiğinde oy verme saikleri çok farklı buna son 20 yılda defalarca şahit olduk.
Şunu da belirtmeliyim ki muhalefet en konforlu günlerini yaşıyor böylesi bir “ekonomik krizin” yaşandığı dönemde hangi esnafın kapısını çalar, hangi vatandaşa el uzatırsanız “bizi kurtarın” dediklerine şahit olursunuz. Siyasetçi açısından bu tablonun motivasyonunu sanırım anlatmaya gerek yok. O yüzden Kılıçdaroğlu ’nu, Akşener’i ve diğer isimleri bu kadar hırslı görüyoruz…
Peki “krizin sorumlusu” olduğu iddia edilen iktidarın aktörleri sahaya indilerinde nasıl bir tabloyla karşılaşıyorlar? Bu sorumu AK Parti İl Başkanı Naim Makas’a sordum.
Son 3 ayda tüm ilçeleri 2 defa gezdiklerini, ticaret odaları, borsaları, oda ve sivil toplu kuruluşları en önemlisi de esnafla, vatandaşla bir araya geldiklerini söyleyen Makas, “Vatandaşımız, esnafımız, iş insanımız her şeyin farkında sahaya indiğimizde bize kimse sırtını dönmüyor. Onca köy gezdik, onca insanın elini sıktık, oturduk sohbet ettik kimseden “erken seçim” olsun diye bir şey duymadık. Evet sıkıntılar olduğunu söylüyorlar ama yaşanan bu sıkıntıların yine AK Parti ile kısa zamanda çözüleceğine inanıyorlar. Bunun emarelerini de son birkaç aydır görmeye başladıklarını söylüyorlar. Biz sahada siyasi propaganda yapmıyoruz vatandaşın dizine elimizi koyup dertleşiyoruz. Birçok yerde vatandaşlarımızın bizi motive ettiği oluyor, “iyi olacak, çalışın, koşturun, Tayyip Erdoğan’a sahip çıkın” diyorlar. Bizim insanımız samimiyeti seviyor, kendinden olana sahip çıkıyor, en büyük şansımız liderimiz onun selamıyla gittiğimizde bize açılmayan kapı yok hamdolsun.”
Sahada muhalefetin iddia ettiğinin aksine bir tablo olmadığının altını çizen Makas, “vatandaşımızın bir talebi varsa hemen notumuzu alıyoruz ve takip ediyoruz. Onca köy ziyareti yaptık gelen talepler öyle büyük talepler değil çünkü yatırım gitmeyen yer kalmadı en ücra köye kadar ulaştık, vatandaşımıza dokunduk. Bir köyde internet ile ilgili sorun varmış, bir yerde su kanalıyla ilgili bir sorun varmış. Anına ilgili kurumu, müdürü arayıp rica ediyoruz. İlçe başkanımız ve ilçe koordinatörümüz de işi takip ediyor ve nihayete erdiriyoruz. Gelen talepler, sorunlar böyle küçük sorunlar… Bu tablo bize çok şey anlatıyor. Esnaflarımızla bir araya geliyoruz pandemi döneminde verilen destekleri muhalefet her ne kadar küçümsüyor olsa da esnafımız bu desteklerden memnun. Kısa çalışma ödeneği, sosyal destek gibi başlıklarla 300 milyona yakın doğrudan bir destek sağlandı. İhtiyacı olan esnafımız vatandaşımız bu desteklerden faydalandı.”
Çanakkale’de devam eden yatırımları daha iyi anlatmak için köy muhtarları, sivil toplum kuruluşları ve derneklerle programlar yapmaya başladıklarını söyleyen Makas, “Çanakkale 1915 Köprüsü başta olmak üzere, Ezine Gıda OSB, Küçükkuyu tünelleri gibi ona yatırım yükseliyor. Muhtarlarımıza, derneklerimize ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerimize bu yatırımları gezdireceğiz bilgi sahibi olmalarını sağlamaya çalışacağız. İlimizde yükselen bu eserler çok kıymetli herkesin bu tarihi anlara şahit olmasını istiyoruz.”