Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Balıkçıların Bu Şikayetlerine Kulak Verin

“Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü'nce, Karadeniz'in büyük bir bölümünde avlanan hamsi balıklarında yasal avlanabilir boy uzunluğunun altında ve et verimlerinin de düşük olduğu tespit edildi. Bakanlık, gelecek yılların hamsi stoklarına ve anaçlarının olumsuz etkilememesi için İstanbul Boğazının tamamı ile Karadeniz'de İstanbul İli Sarıyer ilçesi Kumköy Aslan Burnu'ndan Gürcistan sınırına kadar olan her türlü av aracıyla ticari amaçlı hamsi avcılığına 10 gün süreyle yasak getirdi. Bakanlık bu süreyi iki kez 10’ar gün daha uzatarak 1 aya tamamladı. Bakanlık, 1 aylık yasağın ardından ek tedbirlerle hamsi avına yeniden izin verdi. Gerekli görülen hallerde bu yasaklama karalarını yeniden alacak.” Peki Bu Yasak Çanakkale’yi Nasıl Etkiledi?  Bölgenin en eski balıkçılarından Kemerli Ali Aksoy alınan kararın bölgeye etkisini şu sözlerle anlatıyor; “Bandırma, İstanbul ve Karadeniz’in büyük balıkçı tekneleri Karadeniz’de ki denetimlerden sonra Kuzey Ege’ye yani Babakale ve Enez’e gelerek yasak avcılığa devam ettiler/ediyorlar. Denizlerimizde kullanılması yasak olan devasa ağlarıyla gelecek senenin balıklarını avladılar. Şu an Ege Denizi’nde bol olması gereken bölgenin vitamin kaynağı sardalye balığının nesli tükendi. 1380 sayılı su ürünleri kanununa göre gırgır teknelerinde ağ derinliği 90 kulacı geçemez, yüzde 10 esnemesiyle gırgır teknelerinde 99 kulaçtan derin ağlar yasaklanmıştır. Fakat bu tekneler şu an en küçüğü 140 derinlik en büyüğü 200 kulaç derinliğe sahip ve Ege Denizi’ni kurutmak için bir yarış halindeler. Çanakkale balıkçıları olarak şikayetlerimiz bir işe yaramıyor!” Görünen O ki Şikayet Dikkate Alınmamış! Tabloya bakınca Bandırma, İstanbul ve Karadeniz bitti, sırada Çanakkale Bölgesi var…  Konuyla ilgili Su Ürünleri Koop. Birliği Başkanı Hasan Uysal’ı aradım. Bölgedeki balıkçıların şikayetlerini, kooperatif olarak bir çalışmalarının olup/olmadığını sordum. Uysal, “evet, bu şikayetleri bizler de aldık ve üst birliğimiz olan Sür-Koop - Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği kanalıyla, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğüne ilettik. Onlar bu şikayetleri değerlendirirler ve Sahil Güvenlik kanalıyla denetlemelerini yaparlar” dedi.  Görünen o ki şikayet dikkate alınmamış… Umarım bu yazıdan sonra başta Çanakkale Valimiz İlhami Aktaş olmak üzere ilgili kurum ve kişiler konuya el atarlar bölgemizin geleceği açısından çok hassas bir konu olduğu ortada.  Birlik Başkanı Hasan Uysal’ı aramışken balıkçık sektörüne dair biraz sohbet de ettik. Birlik Başkanı Hasan Uysal’ı aramışken balıkçık sektörüne dair biraz sohbet de ettik. Çanakkale’de balık fiyatlarının İstanbul, İzmir, Bursa’ya göre daha pahalı olmasını, ilçelerdeki balıkçıların neden Bandırma’dan balık almaya gittiklerini de sordum.  Türkiye’de ki balığın 4/1’nin bu bölgeden çıktığını ancak balıkçı barınağı ve balık çıkış noktalarının az olması sebebiyle Çanakkale’de pazar oluşmadığını söyledi. Geçtiğimiz dönem AK Parti Kepez Belediye Başkan adayının, Kepez’de Bakanlıkla ortak bir balıkçı barınağının yapılması projesinin olduğunu söyleyen Uysal, “Bu projenin hayata geçmesi bölgemiz açısından çok önemli, Kepez’e böyle bir balıkçı barınağı yapılırsa. Çanakkale’de Pazar oluşur, ilçelerimiz Bandırma’dan değil, Çanakkale’den balıklarını temin ederler. Ayrıca Çanakkale halkı balığı biraz daha ucuza yer ve en önemlisi ciddi bir iş istihdamı sağlar” dedi.  Gerekirse Kapısında Yatmalı! Balıkçı barınağının hayata geçirilmesi demek sadece yukarda ki sorunların çözülmesi demek değil. Hemen her yağmurdan sonra Kepez’de teknelerin batması sorunun da çözülmesi anlamına geliyor. Bu konuda yerel yönetimin de talepkar olması çok önemli. CHP’li Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, AK Partinin hazırladığı proje dosyasını alıp önce AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın kapısını çalmalı, gerekirse kapısında yatmalı! Ankara’da çalınmadık kapı bırakmamalı… Sadece Birol Arslan değil, oda/borsa ve sivil toplum kuruluşları da bu işin peşinden koşmalı!  Lapseki tüm Kurumlarıyla Sahip Çıktı Yemeyenin malını yerler, örneği çoktur. Çanakkale’nin yat limanı hayali suya düştü, düştüğü yerden alıp hayata geçiren ise Lapseki oldu. Lapseki başta belediye olmak üzere tüm kurumlarıyla projeye sahip çıktı ve 50 milyon liralık yatırım aldı. Limanın inşası son hızla devam ediyor. Çanakkale 1915 Köprüsüyle beraber, Liman da hizmete girecek…
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2021 - Pazartesi

Balıkçıların Bu Şikayetlerine Kulak Verin

“Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü'nce, Karadeniz'in büyük bir bölümünde avlanan hamsi balıklarında yasal avlanabilir boy uzunluğunun altında ve et verimlerinin de düşük olduğu tespit edildi. Bakanlık, gelecek yılların hamsi stoklarına ve anaçlarının olumsuz etkilememesi için İstanbul Boğazının tamamı ile Karadeniz'de İstanbul İli Sarıyer ilçesi Kumköy Aslan Burnu'ndan Gürcistan sınırına kadar olan her türlü av aracıyla ticari amaçlı hamsi avcılığına 10 gün süreyle yasak getirdi. Bakanlık bu süreyi iki kez 10’ar gün daha uzatarak 1 aya tamamladı. Bakanlık, 1 aylık yasağın ardından ek tedbirlerle hamsi avına yeniden izin verdi. Gerekli görülen hallerde bu yasaklama karalarını yeniden alacak.”

Peki Bu Yasak Çanakkale’yi Nasıl Etkiledi? 

Bölgenin en eski balıkçılarından Kemerli Ali Aksoy alınan kararın bölgeye etkisini şu sözlerle anlatıyor; “Bandırma, İstanbul ve Karadeniz’in büyük balıkçı tekneleri Karadeniz’de ki denetimlerden sonra Kuzey Ege’ye yani Babakale ve Enez’e gelerek yasak avcılığa devam ettiler/ediyorlar. Denizlerimizde kullanılması yasak olan devasa ağlarıyla gelecek senenin balıklarını avladılar. Şu an Ege Denizi’nde bol olması gereken bölgenin vitamin kaynağı sardalye balığının nesli tükendi. 1380 sayılı su ürünleri kanununa göre gırgır teknelerinde ağ derinliği 90 kulacı geçemez, yüzde 10 esnemesiyle gırgır teknelerinde 99 kulaçtan derin ağlar yasaklanmıştır. Fakat bu tekneler şu an en küçüğü 140 derinlik en büyüğü 200 kulaç derinliğe sahip ve Ege Denizi’ni kurutmak için bir yarış halindeler. Çanakkale balıkçıları olarak şikayetlerimiz bir işe yaramıyor!”

Görünen O ki Şikayet Dikkate Alınmamış!

Tabloya bakınca Bandırma, İstanbul ve Karadeniz bitti, sırada Çanakkale Bölgesi var… 

Konuyla ilgili Su Ürünleri Koop. Birliği Başkanı Hasan Uysal’ı aradım. Bölgedeki balıkçıların şikayetlerini, kooperatif olarak bir çalışmalarının olup/olmadığını sordum. Uysal, “evet, bu şikayetleri bizler de aldık ve üst birliğimiz olan Sür-Koop - Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği kanalıyla, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğüne ilettik. Onlar bu şikayetleri değerlendirirler ve Sahil Güvenlik kanalıyla denetlemelerini yaparlar” dedi.  Görünen o ki şikayet dikkate alınmamış… Umarım bu yazıdan sonra başta Çanakkale Valimiz İlhami Aktaş olmak üzere ilgili kurum ve kişiler konuya el atarlar bölgemizin geleceği açısından çok hassas bir konu olduğu ortada. 

Birlik Başkanı Hasan Uysal’ı aramışken balıkçık sektörüne dair biraz sohbet de ettik. Birlik Başkanı Hasan Uysal’ı aramışken balıkçık sektörüne dair biraz sohbet de ettik. Çanakkale’de balık fiyatlarının İstanbul, İzmir, Bursa’ya göre daha pahalı olmasını, ilçelerdeki balıkçıların neden Bandırma’dan balık almaya gittiklerini de sordum. 

Türkiye’de ki balığın 4/1’nin bu bölgeden çıktığını ancak balıkçı barınağı ve balık çıkış noktalarının az olması sebebiyle Çanakkale’de pazar oluşmadığını söyledi. Geçtiğimiz dönem AK Parti Kepez Belediye Başkan adayının, Kepez’de Bakanlıkla ortak bir balıkçı barınağının yapılması projesinin olduğunu söyleyen Uysal, “Bu projenin hayata geçmesi bölgemiz açısından çok önemli, Kepez’e böyle bir balıkçı barınağı yapılırsa. Çanakkale’de Pazar oluşur, ilçelerimiz Bandırma’dan değil, Çanakkale’den balıklarını temin ederler. Ayrıca Çanakkale halkı balığı biraz daha ucuza yer ve en önemlisi ciddi bir iş istihdamı sağlar” dedi. 

Gerekirse Kapısında Yatmalı!

Balıkçı barınağının hayata geçirilmesi demek sadece yukarda ki sorunların çözülmesi demek değil. Hemen her yağmurdan sonra Kepez’de teknelerin batması sorunun da çözülmesi anlamına geliyor. Bu konuda yerel yönetimin de talepkar olması çok önemli. CHP’li Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, AK Partinin hazırladığı proje dosyasını alıp önce AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın kapısını çalmalı, gerekirse kapısında yatmalı! Ankara’da çalınmadık kapı bırakmamalı… Sadece Birol Arslan değil, oda/borsa ve sivil toplum kuruluşları da bu işin peşinden koşmalı! 

Lapseki tüm Kurumlarıyla Sahip Çıktı

Yemeyenin malını yerler, örneği çoktur. Çanakkale’nin yat limanı hayali suya düştü, düştüğü yerden alıp hayata geçiren ise Lapseki oldu. Lapseki başta belediye olmak üzere tüm kurumlarıyla projeye sahip çıktı ve 50 milyon liralık yatırım aldı. Limanın inşası son hızla devam ediyor. Çanakkale 1915 Köprüsüyle beraber, Liman da hizmete girecek…

Yazıya ifade bırak !