2 bine yakın insanın çalıştığı şehrin en büyük şantiyesi olan 1915 Çanakkale Köprüsü inşaatından Çanakkale’nin neden olması gerektiği gibi faydalanamadığını, ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu’na düzenlediği basın toplantısında sormuş; “Bu konu sizin de dikkatinizi çekiyor mu? Bunun için bir şeyler yapmanız gerekmiyor mu?” diye bitirmiştim.
Semizoğlu’nun verdiği cevap bir hayli dikkat çekici olmuştu. Üyelerinin de bu durumdan rahatsız olduklarını, konuyla ilgili olarak siyasilerle temasa geçtiklerini belirterek; “Bakıyorsunuz; denizde motor kiralanacak o kişi kiralıyor. Adamın işinin motorculukla alakası yok. Otel kiralanacak o kişi kiralıyor. Adamın otelcilikle alakası yok. O kişinin kim olduğunu boş verin! Hoş bir olay değil. Konuyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Ama maalesef siyasi büyüklerimizin isimleri kullanılarak bu işler gerçekleşiyor. Ama büyüklerimizin bu işlerden haberleri yok! Onları da konuşacağız. Herkesi düşünmek zorundayız” ifadelerini kullanmıştı.
Semizoğlu’nun açıklamaları sonrası “o kişi” bana ulaştı ve cevap hakkımızı kullanmak istiyoruz dedi. “İstiyoruz” deyince “siz kimsiniz” diye sordum, “Biz 100’e yakın üyesi olan Lapseki Balıkçıları Derneğiyiz, biz Lapseki Su Ürünleri Kooperatifiyiz, biz Lapseki Denizcilik Limited Şirketiyiz” cevabını aldım.
“O kişi” diye nitelendirilen isim Lapseki Balıkçıları Derneği Başkanı Fatih Gündoğdu. Gündoğdu, başkanı olduğu dernek, başkan yardımcısı olduğu kooperatif adına, Semizoğlu’nun iddialarına cevap verdikleri “Bu zamana kadar neredeydin sayın başkan?” başlıklı bir açıklama metni gönderdi, o metni eksiksiz olarak sizlerle paylaşıp sonrasında birkaç yorum yapacağım. Açıklamada altını çizdiğim yerleri özelikle dikkat etmenizi istiyorum.
“2020 değerlendirme toplantısında yaşanan bu soru cevap diyaloğu üzerine, Başkan Semizoğlu’nun verdiği üstü kapalı, ucu açık, çözümden uzak, suçlayıcı O Kişi kim? sorusuna neden olmuştur.
1915 Çanakkale Köprü şantiyesinin deniz taşımacılığı işlerinin bir kısmını Lapseki Denizcilik şirketi olarak bizler karşılıyoruz.
Lapseki Su ürünleri kooperatifi ve Lapseki Balıkçıları Destekleme ve Yardımlaşma Derneği tarafından kurulan, Lapseki, Gelibolu ve Çanakkale’den yaklaşık 40’a yakın balıkçılık yapan kaptan arkadaşlarımızı istihdam eden, ÇTSO üyesi olan Lapseki denizcilik şirketi olarak, konuya kendimizi muhatap kabul ediyor ve kamuoyunun aydınlanması anlamında cevap hakkımızı kullanmak istiyoruz ve şu sorulara cevap bekliyoruz.
1.) Makamınız ve misyonunuz gereği, bitişi yaklaşan bu dev projenin, ortaklarıyla, şantiye yetkilileriyle kaç defa görüştünüz? Sizce yeterli oldu mu? Eğer olduysa bu kadar ticaret erbabı üyelerimiz neden şikayetçi? Üyelerinizle bir araya getirdiniz mi? Üyelerinize bu yatırım ile alakalı brifing aldırdınız mı? Böyle bir organizasyonunuz oldu mu? Bu şantiyede Çanakkale’den birkaç firma haricinde iş yapan yok, yaklaşık sekiz bin üyenizin içinden bu şantiyenin gıda, hafriyat, nakliyat, beton, lojistik, tedarik, vs ihtiyaçlarını karşılayacak hiç mi firma yok, üyeleriniz için bu diyaloğu sağladınız mı?
Sağladınız da üyeniz olan Lapseki Denizcilik şirketi olarak bizler size mani mi olduk?
2.) İstanbul firmaları tarafından yapılan deniz taşımacılığı işlerinin bir kısmının, Lapseki denizcilik şirketi tarafından alınmasının hemen ertesinde gelen bu talihsiz açıklamayı çok manidar buluyoruz! Ve diyoruz ki sayın başkan siz İstanbul Ticaret Odasının mı, Çanakkale Ticaret Odasının mı başkanısınız?
3.) Üyelerinizden gelen bu konuyla alakalı haklı şikâyetlere yine üyeniz olan firmamızı hedef göstererek (suçlayarak) çözüm bulmuş mu oluyorsunuz? Siz çözüm odaklı mısınız, yoksa sorun odaklı mı?
4.) Motorculukla, Denizcilikle alakası yok dediğiniz o kişi, kişi değil gördüğünüz üzere uzun yıllardır ekmeğini denizden çıkaran insanlardan oluşan dernek ve kooperatif odaklı sizin de üyeniz olan bir şirket, dolayısıyla bizim denizciliğimizi sorgulamak sizin işiniz değil, üyeniz olan şirketimizi, iş bilmezliğiniz yüzünden hedef almanız etik mi?
Konuyla alakalı, Lapseki denizcilik şirketi olarak dernek başkanımız tarafından görüşme talebimiz Başkan Semizoğlu’na bildirilmesine rağmen, başkanın iş yoğunluğu sebebiyle görüşme sağlanamamıştır, dolayısıyla kamuoyunu bu şekilde bilgilendirmek haricinde bir yolumuzun kalmadığını üzülerek beyan ediyoruz.
Bizler Çanakkaleliyiz, Çanakkaleliler olarak birbirimize destek olmak durumundayız. Şirket üyesi olduğumuz ÇTSO’nun yönetimindeki değerli arkadaşların ve üyelerimizin kesinlikle yıpranmasından yana olmadık, olamayız da! Ama ne var ki bu makamın yerel firmaların önünü açmak ve destek olmak amacıyla hizmet vermesi gerekmektedir.
Uzun yıllar bu kutsal kurum bu denli basit ve sığ bir açıklama görmemiştir, bireysel olan bu açıklamayı kuruma ait olarak görmediğimizi de kamuoyuna bildirmek isteriz.
Bu talihsiz ve tutarsız açıklamanız neticesinde son olarak sayın başkan makamınızın hakkını verin, bizde işimize bakalım diyor ve konuyu ÇTSO üyelerimizin ve Çanakkale kamuoyunun vicdan takdirlerine bırakıyor, sizleri ve değerli yönetim kurulu üyelerinizi Lapseki Balıkçı barınağında balık yemeğe veya en azından bir çay içmeye beklediğimizi ifade etmek istiyoruz...”
Yapılan açıklamanın üzerine çok bir şey söylemeye gerek yok. Dikkatimi çeken yerlerin altını özellikle çizdim. “Çanakkale’den birkaç firma haricinde iş yapan yok, yaklaşık sekiz bin üyenizin içinden bu şantiyenin gıda, hafriyat, nakliyat, beton, lojistik, tedarik, vs ihtiyaçlarını karşılayacak hiç mi firma yok, üyeleriniz için bu diyaloğu sağladınız mı?” bu kısmı bir kez daha özellikle paylaşmak istedim.
Çanakkale’nin bütün dinamikleri bir araya gelmez ise işte ortaya böyle bir tablo çıkıyor. Eğer Lapseki örneğinde ki gibi bir birliktelik sağlanmış olsaydı bugün Çanakkale’de ki onlarca firma köprüye iş yapıyor olurdu. Umarım bu tablo bize ders olur, inşaat süreci devam eden Ezine Gıda OSB ve benzer projelerde belki bu birliktelik sağlanır…
Gündoğdu’ya, Semizoğlu’nun “Otel kiralanacak o kişi kiralıyor. Adamın otelcilikle alakası yok” iddiasını da sordum. O konuya da açıklamanın dışında cevap verdi, “Biri Edremit’te 200 yataklı, diğeri Lapseki’de 60 yataklı iki otelimiz var, 20 yıldır otelcilik yapıyoruz. Köprüde ki firmalara sadece bizim Lapseki’de ki otelimizi değil, Kolin, Hilton başta olmak üzere 10’nun üzerinde oteli hizmet veriyor. Bundan kim niye rahatsızlık duyar anlamış değilim… Semizoğlu’nun, bu rahatsızlığının muhatabı sadece ben de değilim, şu pandemi döneminde köprüye hizmet sağlayan diğer otel sahipleri de aynı zamanda bu rahatsızlığa muhatap. Açıkçası bu konuya çok da takılmış değilim o yüzden cevap niteliğinde bir açıklamada yapmadım. Bizim için önemli olan derneğimiz, kooperatifimiz, üyelerimize ait olan şirket ben üyelerimizin hakkını korumak zorundayım!”