Geçtiğimiz gün bir yerel gazetede “Esnafa CEFA Başkana SEFA” başlıklı bir haber yayınlandı. Haberin detayında şu bilgilere yer veriliyordu; “Pandemi sürecinde, Çanakkaleli esnaf Mart ayından beri 10 aydır kan ağlıyor. Kredilerle, yapılandırmalarla, bin bir türlü borçla dükkanını döndürmeye çalışan esnaflar birer birer kepenk kapatıyorlar. Esnafların temsilcileri Esnaf Odaları Birlik Başkanı Ünal Özcan ise 1 Milyon TL’lik makam aracı ile dikkat çekiyor. Ayrıca, esnafların sorunlarını konuşmak üzere kendisine ulaşılamayan Başkan Özcan için vatandaşlar “Esnafa cefa, başkana sefa” yorumlarında bulundular.”
Ünal Başkanı aradım, konuyla ilgili söyleyeceklerin varsa dinlemek isterim dedim.
Başkan, aracın sıfır değerinin o rakam olduğunu, aracın 2016 model olduğunu ve bu aracı 2019 yılında 258 bin lira aldıklarını, finansmanı ise odaya ait iki aracı satarak sağladıklarını söyledi. Ünal başkan, aracın makam aracı değil, hizmet aracı olduğunu özellikle belirterek bu aracın daha çok şehir dışındaki programlara katılmak için alındığını, ihtiyaç halinde aracın satılabileceğini ve odaya gelir getireceğini bu gelirin de ilerleyen dönemde planladıkları yeni oda binasının finansmanında kullanılabileceğini söyledi.
Başkan konuştu şimdi mikrofon bizde; “Makam aracı ile hizmet aracı arasında ne fark vardır?” diye bir soru ile başlayalım ve hemen cevabını verelim Audi A6 marka model bir araç makam aracıdır, Renault Fluence marka model bir araç hizmet aracıdır. Ekleyim ve örnekleyelim, ÇTSO’nun bir hizmet aracı var, Doblo tarzı bir araç bu aracı oda personeli resmi işlerde kullanıyor. ÇTSO Başkanın makam aracı yok, kendi şahsi aracıyla bütün organizasyonlara katılıyor. Hatta şehir dışında olan programlara katılırken uçak biletlerini dahi kendi ceplerinden ödüyorlar. ÇTSO Başkanı ve yönetimi huzur hakkı almıyorlar. Bu huzur haklarını ÇTSO’nun organizasyonuyla öğrencilere burs olarak veriyorlar. Eskiden böyle değildi Bülend Engin’in başkanlığı ile böylesi bir süreç başlamıştı ve sonrasında da devam ettirildi.
Esnaf Odaları başkanı dahil olmak üzere bütün oda başkanları huzur hakkı alıyorlar… Bu durum oda başkanlığının neden meslek haline geldiğinin aslında açık ispatı! O yüzden yıllarca oda başkanlığı koltuğunda oturan isimlere rastlıyoruz. Ünal başkan göreve gelirken “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demişti. Ama buradan bakınca “her şey eskisi gibi…”
Ünal Başkana Madenciler Odası Başkanı Fahrettin Dündar’ın Aynalı Çarşıda üyesi olan 9 esnafa 1300 lira kira yardımı yaptığını, esnaf odaları olarak benzer bir şeyi yapıp yapamayacaklarını sordum.
Ünal Başkan, Madenciler Odası Başkanın 850 üyesi varken sadece 9 üyeye böyle bir yardımda bulunmasını şov olarak değerlendirdi. Ve bu durumun bir bozgunculuğa sebep olacağını kapalı olan iş yerlerinin sayısını vererek ifade etti. Kapalı olan iş yeri sayısı 4980, bu insanlar gidip kendi odalarına siz de bize destek olun deseler ne olacak? Odaların çoğu giderlerini dahi karşılayamıyor nasıl yardım yapsınlar.
23 bin üyesi olan esnaf odalarının da böyle bir yardımda bulunmasının ekonomik olarak mümkün olmadığını, devletten bu konuda destek çıkması için ellerinden geleni yaptıklarını ve bu konuda son açıklanan “esnafa kira desteği”açıklamasının da bu çabanın sonucu olduğunu söyledi.
Başkan konuştu şimdi mikrofon tekrar bizde; Madenciler odası başkanı Fahrettin Dündar, Çanakkale’nin simgesi olan Aynalı Çarşıda ki, üyesi olan 9 esnafa yaptığı 1300 lira kira desteğini kendi huzur hakkından vermiş. Sembolik anlamı oldukça yüksek bir destek bu. Alkışlar Fahrettin Dündar’a, Dündar’ın yaptığı bu bozgunculuk umarım tüm oda başkanlarına örnek olur!