Bülent Turan AK Parti Grup Başkanı sıfatıyla geçtiğimiz günlerde Bülent Arınç’ın, “Ahmet Türk'ün terörle alakası yoktur" sözlerine “çıkmış bir ağabeyimiz, yok Ahmet Türk’ün terörle ilgisi yokmuş. Hadi oradan yahu. Hiçbir adam ezbere gerekçelerle, uyduruk gerekçelerle görevden alınmaz" diye karşı çıkmıştı.  Arınç yeni bir açıklama yaparak Turan’a; “Sivrisinek ısırığı kadar beni ilgilendirmez. Sana yazık olur”  sözleriyle hafif denilebilen, kibirle dolu bir üslupla cevap verdi. Ve tamamen fitne amaçlı şu sözleri de araya sıkıştırdı; “Bülent Turan’ın Çanakkale’deki seçimine azda olsa katkım oldu. Ama bütün Çanakkaleliler benden şikayetçi oldular. Bu adamı başımızdan alın tekrar İstanbul’a gönderin diye.”Arınç’ı geçtiğimiz yıllarda Çanakkale’de kadın kollarının düzenlemiş olduğu bir saatlik çay programı dışında hiç görmedik, kimle konuştu, kimle temas etti sormak isteriz? Arınç eğer bunun dışında birileriyle gizlice görüştüyse, ki çok sever gizli görüşmeleri o isimleri açıklasın da bilelim ve bilgilendirelim o isimler şu anda hangi partinin yapılanmasında yer alıyor diye.  Arınç, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın; “yaptığı bu açıklamalar şahsi fikirleridir. Cumhurbaşkanlığını bağlamaz”açıklamasına tek laf edemiyor “evet şahsi görüşlerimdir”diyerek bir yönüyle geri adım atıyor. Ama Turan’a veryansın ediyor. Yani gücümün yettiğine çemkiririm diyor.  Arınç bunu aslında hep yapıyor...Bakın Arınç’ın durumunu AK Parti eski Milletvekili Mehmet Metiner şu sözlerle özetliyor; “Liderine ne kadar düşman kişi ve çevre varsa onlara zeytin dalı uzatmayı pek sever.  Yeniden siyasi güç kazanmak için göz kırpar o malum odaklara. Lideri ne demişse tersini der.  Hâlâ ait olduğunu iddia ettiği partisinin siyasalarını takmaz. Varsa yoksa kendi fikirleri.  Liderinin azgın düşmanlarını överken kendi mahallesindekilere öfke kusar.  Liderine hayasızca hakaret savuranları bilmem ne özgürlüğü adına savunmaktan geri durmaz.  Lakin kendisine yönelik eleştiri getiren kendi mahallesindeki insanlara bir ömür boyu düşmanlık yapar. Liderinin nefsinin bir önemi yoktur onun için. Liderinin hukukunu korumanın zerrece önemi yoktur onun için. Partisiyle tersleşmemek gibi bir kaygısı da...  Bir tek kendi nefsi azizdir. Sadece kendi hukuku kutsaldır. Hep kendi partisinin yanlış konuştuğu ve davrandığı algısı oluşturur ki o malum odaklar “Helal olsun adama, bir tek onda liderini ve partisini eleştirecek yürek var, yalnızca o doğruyu söyleyebiliyor!” desinler...  Adeta bir kibir abidesi gibi “bana bir şey olmaz”diyen Arınç gitsin, “Ahmet Türk’ün terörle iltisakıyok” sözlerini Diyarbakır’da HDP binasının önünde evlatlarını geri isteyen annelerin önünde de söylesin... Alacağı cevap Turan’ın söyledikleri yanında hiç kalır... Turan’a terör sevicilere göz kırpmadığı, tepki gösterdiği için yazık olacaksa da varsın olsun!  Turan son olarak attığı bir twitle aslında Arınç’ın ne yapmaya çalıştığını şu sözlerle özetliyor; “Bizim gibi düşünmeyenleri anlamaya çalışmak bir erdemdir ve asla kaybedilmemelidir. Ancak camiamızın belki en büyük sorunu ‘karşı mahalleye’ yaranma çabası. İki alkış alacağım diye gereksiz bu adım siyasi hatıralarımızı gölgelemiş, dostlarımızı/liderimizi kırmış kimin umurunda!”