CHP Merkez İlçe Başkanlığı tarafından 12 Ocak’ta düzenlenen İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın gözlemci olarak divanda yer aldığı, İl Genel Meclis üyeliği ve Belediye Meclis üyeliği eğilim yoklaması yapıldı.   3579 üyenin oy kullandığı İl Genel Meclisi seçiminde; Ömer Ar 1262 oy alırken 1139 oy alan Güneş Pehlivan ikinci sırada en yüksek oyu alan aday adayı oldu. 1091 oy alan İsmail Gürses üçüncü, 1051 oy alan Nejat Önder dördüncü, 821 oy alan Mehmet Emin beşinci ve 815 oy alan Tayfun Barın ise en yüksek oyu alan isimler oldu. Belediye Meclisi’nde ise 4 bin 492 seçmenden 2 bin 27 kişi oy kullandı. Seçime katılan üyelerin 1522’inin desteğini alan Rebiye Turan Ünüvar en yüksek oyu alırken, Ünüvar’ı 1233 oyla Özden Çetin ve 1119 oy ile Gülay Güney Sarıkaya izledi. Belediye Meclisi’nde ilk 14 sıralaması şu şekilde oldu; Rebiye Turan Ünüvar, Özden Çetin, Gülay Güney Sarıkaya, Deniz Erdem, Ethem Levent Polis, Bilge Şimşek, Mesut Dinç, Birten Sarıbaş, Kanber Koç, Mustafa Alptuğ Akkoca, Süheyla Eriş, Adnan Güler, Şafak Yılmaz, Hayrettin Karabıyık. Yapılan bu seçim öncesinde Çanakkale kamuoyunda genel merkezin fermuar yönetimi uygulayacak olmasından dolayı gündem olmuştu, ortaya çıkan sonuç seçimin yine gündem olacağını gösteriyor. Çünkü Belediye ve İl Genel Meclis üyeliği eğilim yoklamasında şaibe olduğu gerekçesi ile Saffet Kocabaş, Nejat Önder, Mustafa Alptuğ Akkoca, Hüseyin Koç, Halil Ertuğrul gibi isimler genel merkeze ortak bir dilekçe yazarak itirazda bulundu.  Bu isimlerin şikayetleri genel merkez tarafından değerlendiriliyor. Peki bu isimler hangi gerekçelerle yapılan seçime itiraz ediyorlar. Diyorlar ki, salonda olmayan, hasta yatağında olan, şehir dışında olan bazı isimlere oy kullandırıldı! Bu şekilde tespit ettiğimiz sadece bir sandıkta 27 kişi var, toplamda 19 sandık vardı, sonuçları değiştirecek ölçekte bir “üç kağıt” var bu işte!Bu operasyonu yapan isimler belediye başkanı ve onun birlikte yol yürüdüğü isimdir. Belediye başkanından talimat alan merkez ilçe başkanı Rebiye Ünüvar’ın sandıktan birinci çıkması için böylesi kirli bir yönteme başvurmuşlardır! Biz hakkımızı arayacağız gerekirse noterden orada olmadıklarına dair belgeler alıp, genel merkeze başvurumuzu yapacağız.  Ülgür Gökhan ve Rebiye Ünüvar’a muhalif olan Muharrem Erkek, Serdar Soydan, Remzi Yiğit, Nejat Önder, Hamza Karagöz gibi isimlerin iddiaları bu yönde. Bu isimlerin içinde olduğu ilk “üç kağıt” olayı bu değil hatırlarsınız parti delege seçimlerinde neler yaşanmıştı; CHP Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi olan sandık görevlisi A.S.'nin 3 kez sandığa oy atma görüntülerinin ortaya çıkması, partide tepki toplamış ve o ismin istifası alınmıştı! Bu sefer görüntü yok sadece iddialar var. “Üç kağıtçılıkla” suçlanan karşı taraf ne diyor diye araştırdım. Bakın neler buldum; Karşı taraf diyor ki, kişi kendinden bilir işi, 40 oyla il genel meclis üyeliğini kaybedenlerin böylesi mesnetsiz iddialarla yerel seçimler öncesinde ne yapmaya çalıştıklarını Çanakkale halkının görmesi gerekir. Böylesi yalan dolan iddialar CHP’ye zarar vermektedir, 31 Mart’ta seçim var ama sözüm ona kırk yıldır CHP’liyim diyenler kendi koltuk dertlerinden belediyeyi AK Parti alsın istiyorlar, belki de bu itirazda bulunan isimler AK Partinin adayı Ayhan Gider’e oy verecekler! Ama bu isimlerin iddiaları baştan sona yalan! Diyorlar ki, eski kent konseyi başkanı Saim Yavuz şehir dışında panelde olmasına rağmen oy kullanmış, hayır efendim tutanaklar ortada oy falan kullanmamış, diyorlar ki askerde olan oy kullanmış nasıl olur, olur efendim çocuk geldi o gün oradaydı kimliğini verdi oyunu kullandı. İtirazları zaten hep böyle şeyler, seçimin yapıldığı salonda iddia ettikleri gibi organize bir olayın yaşanması mümkün değil. Çünkü her sandıkta hem sözüm ona belediye grubu hem de muhalif gurubun adamları var. Tüm adaylar salona sürekli girip çıkıyorlar yani kim oy atıyor, kim var kim yok tüm adaylar sürece hâkimdi. Ayrıca parti İzmir Milletvekilini, Yüksek Disiplin Kurulu Başkan Yardımcısını görevli göndermiş Allah aşkına eğer böyle bir “üç kâğıt” vardıysa hemen orada bu iddiada bulunanalar neden suçüstü yapmadılar, yapsalardı ya! Buradan herhangi bir şey çıkmaz! Biz de itirazlara baktık, merkez ilçe başkanıyla birlikte acaba mı diyerek oy pusulalılarını inceledik, tutanaklara baktık iddia ettikleri şekilde bir olaya rastlamadık. Bizim bu oy pusulalarına, tutanaklarına bakmış olmamız bunlara müdahale edebileceğimiz anlamı taşımaz, nasıl tutanakları değiştirelim yerlerine imza atalım! Ayrıca bizim 100-200 oya ihtiyacımız yok, belediye meclis üyesini olmasını istediğimiz adaylarımı zaten sandıktan çıktılar, çıkamayabilirlerdi de ama bu durum birilerinin tenezzül ettiği gibi böylesi aşağılık, kirli yöntemlere tenezzül edeceğimiz anlamına gelmez. Kaybedenlerin son çırpınışı bu arkalarına genel başkan yardımcısı Muharrem Erkek’i de almışlar sabahın beşinde hava alanında toplantı yapıyorlar eski düşmanlar dost olmuşlar, acaba bu seçimi nasıl iptal ettiririz diye yöntem bulmaya çalışılıyorlar!  İki tarında iddialarını ve savunmalarını sizlere aktardım. Takdir sizin ama bir yorum eklemek isterim. CHP işte böyle bir parti hatırlayın Muharrem İnce’nin genel başkan olmak için topladığı imza sürecini Çanakkale’ye ne kadar benziyor değil mi? Hemen her şehirde böyle sorunlar yaşıyor. Böyle bir CHP bu ülkeyi yönetebilir mi, şehri olması gerektiği gibi ideal anlamda yönetebilir mi?