Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Hey Gidi Günler Hey Nerede O Eski İyi Parti?

İyi Parti %16 oy oranı ve 62.715 oy ile Çanakkale’de 3.parti oldu. Eğer seçimden önceki anket sonuçlarından haberiniz yoksa İyi Partinin Çanakkale’de aldığı bu sonuç büyük bir başarı gibi görülebilir. Hatta bu başarıda 1.sıra milletvekili adayı Rıdvan Uz’un payı olduğu da iddia edilebilir. Fakat işin öyle olmadığını İyi Partinin seçimlerden önce yaptırdığı ankete bakınca görürsünüz. Henüz İyi Partinin vekil adaylarının kimler olacağı açıklanmamışken genel merkezin yaptırdığı ankette İyi Partinin Çanakkale’deki oyu %25’lerde, yaklaşık 90 bindi.Fakat partinin il yönetimiyle kavgalı Rıdvan Uz’u birinci sıraya koyması, ikinci sıraya ise Rıdvan Uz ile kavgalı İsmet Balkan’ı koyması. Aday gösterilen isimlerin şehrin geleceğine, sorunlarına dair tek söylemde bulunmaması, yetmezmiş gibi her türlü çamurluğu yapması bir gece vekil olmanın ötesinde bir şey getirmedi!  Uz; “ben vekil oldum” diye açıklama yaptı ama yurt dışı oylarıyla ertesi gün olamadığını gördü. Anketlerde 90 bin oyu olan İyi Parti yanlış aday ve adayların yanlış politika ve söylemleriyle 200-300 oya muhtaç kaldı ve vekil çıkaramadı… Umarım ve dilerim Rıdvan Uz ellerini başının arasına alıp ben nerede yanlış yaptım diye sağlam bir muhasebe yapmıştır. Normal şartlarda AK Partililerin, kendisini sağcı olarak görenlerin “CHP vekil çıkaracağına, İyi Parti çıkarsın” demeleri gerekirdi. Fakat Rıdvan Uz ve İsmet Balkan’ın bu süreçteki çirkin eylem ve söylemleri yüzünden bu saydığım kesimler CHP’nin vekil çıkarmasına adeta sevindi, bunun sorumlusu Rıdvan Uz’dur, İsmet Balkan’dır.  Rüzgâr tersine dönmüştür, İyi Partiden, MHP’ye dönmek isteyenlerin sayısı bir hayli fazladır., hata ettik, göremedik diyenler MHP il binasının önünde adeta tur atmaktadırlar. MHP’ye geri dönmek isteyenler istifa etmek için İyi Partiye gittiklerinde ise istifa dilekçeleri kabul edilmemektedir. Türkiye genelinde ben Cumhurbaşkanı olacağım diyerek yola çıkıp, terörün uzantısı HDP’nin bile altında oy alan İyi Partinin, Meral Akşener’in karizması fena halde çizilmiş durumda.Bir iddiada bulunuyorum İyi Parti bundan sonraki gireceği hiçbir seçimde 24 Haziran’da aldığı oyu alamayacaktır. Yerel seçimlerde bunun en net göstergesi olacaktır. İyi parti şimdi il ve ilçe yönetimlerinde yeni bir yapılanmaya gidecek, yerel seçimlerde bir belediye başkan adayı gösterecek oradan çıkacak sonuç ise partinin aslında tüm Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de de kaderini belirleyecek, eğer tablo 24 Haziran’dakine benzer çıkarsa parti görevini tamamlamış olacak ve dağılma sürecine girecektir.  Soranlar olacaktır neydi ki görevi? Aslında Meral Akşener başkanlık sistemine geçilmesine en az Devlet Bahçeli kadar katkı sunmuş bir isimdir. Akşener’in çıkışları kime yaramıştır?  Akşener’in 1.Çıkışı:“Ben MHP’nin başına geçeceğim!”  O süreci hatırlayın Akşener’in partiyi ele geçirme harekâtı AK Parti ile MHP’nin yakınlaşmasını sağladı. 2015’te kimsenin bugüne kadar AK Partiye, Erdoğan’a etmediği muhalefeti eden Devlet Bahçeli artık Erdoğan’ın, AK Partinin yanındaydı. Bahçeli’nin desteği ve çıkışlarıyla başkanlık, erken seçim ve günümüze gelindi. Akşener ben MHP’nin başına geçeceğim diye tutturmasa acaba MHP ve Bahçeli, AK Partinin, Erdoğan’ın yanında bu kararlılıkla yer alır mıydı? Alırdı diyenler 2015 yılındaki Bahçeli’nin grup konuşmalarını izlesin!  Akşener’in 2.Çıkışı: “Ben Cumhurbaşkanı Olacağım” Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Partinin seçimlere girememe riskini görünce 15 vekil verdi.  Bu vekiller öylece verilmedi aslında bir iyi niyet göstergesiydi! Yani gelin birlikte hareket edelimin de ötesinde bir iyi niyet göstergesi. Neydi bu iyi niyet; Saadet Partisinin ilk olarak dillendirdiği, Abdullah Gül ismi, Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Erdoğan’ı soldan birisi yıkamaz, yıkarsa o camianın içinden birisi yıkar” denilerek bir şekilde kabul ettirilmişti. Kılıçdaroğlu partisini, tabanını çok zor ikna edebileceğini bildiği halde Saadetin teklifine evet demişti. Ama Gül’ün tam mutabakat şartı vardı yani İyi Partinin de aday çıkarmaması ve Gül’ü desteklemesi gerekiyordu. Meral Akşener kendisine 15 vekil veren Kılıçdaroğlu’nun Gül’ü aday yapalım teklifini defalarca reddetti ve kendisi cumhurbaşkanı adayı oldu. Peki sormak isterim, Gül aday olsaydı kazanamazdı bu bir gerçek ama Muharrem İnce’den daha fazla oy alır mıydı? İnce’ye oy vermeyen muhafazakâr seçmen Abdullah Gül’e oy vermeyi düşünür müydü? İşte bu tabloya da bakılınca Meral Akşener’in varlığı ve şu son 2 yıldaki çıkışları aldığı kararlar ülkenin başkanlık sistemine geçmesine büyük katkı sağladı…! Ne diyelim gözümüz yerel seçimlerdeki duruşunda olacak.  Son söz: Geldiğimiz gün itibariyle kendi küçük hesaplar yapanlar kaybetmiş, büyük Türk milleti kazanmıştır. 16 yıldır ülkemizi başarıdan başarıya adeta sırtında taşıyan Recep Tayyip Erdoğan halkın büyük bir teveccühüyle başkan seçilmiş, geçtiğimiz gün itibariyle de Türkiye profesyonel yönetime geçmiştir. Artık bir parti meselesi yok, hükümet meselesi yok, kişisel istikbal meselesi yok, şan şöhret meselesi yok, aşırı kazanç meselesi yok. Artık Türkiye var. Bir bütün olarak, bir ortak dava olarak, bir coğrafya ve dünya gerçeği olarak Türkiye var. Herkes kendini Türkiye’ye ayarlayacak. Bu gerçeği görüp ona göre hareket eden herkes kazanacak…
Ekleme Tarihi: 10 Temmuz 2018 - Salı

Hey Gidi Günler Hey Nerede O Eski İyi Parti?

İyi Parti %16 oy oranı ve 62.715 oy ile Çanakkale’de 3.parti oldu. Eğer seçimden önceki anket sonuçlarından haberiniz yoksa İyi Partinin Çanakkale’de aldığı bu sonuç büyük bir başarı gibi görülebilir. Hatta bu başarıda 1.sıra milletvekili adayı Rıdvan Uz’un payı olduğu da iddia edilebilir. Fakat işin öyle olmadığını İyi Partinin seçimlerden önce yaptırdığı ankete bakınca görürsünüz. Henüz İyi Partinin vekil adaylarının kimler olacağı açıklanmamışken genel merkezin yaptırdığı ankette İyi Partinin Çanakkale’deki oyu %25’lerde, yaklaşık 90 bindi.Fakat partinin il yönetimiyle kavgalı Rıdvan Uz’u birinci sıraya koyması, ikinci sıraya ise Rıdvan Uz ile kavgalı İsmet Balkan’ı koyması. Aday gösterilen isimlerin şehrin geleceğine, sorunlarına dair tek söylemde bulunmaması, yetmezmiş gibi her türlü çamurluğu yapması bir gece vekil olmanın ötesinde bir şey getirmedi! 

Uz; “ben vekil oldum” diye açıklama yaptı ama yurt dışı oylarıyla ertesi gün olamadığını gördü. Anketlerde 90 bin oyu olan İyi Parti yanlış aday ve adayların yanlış politika ve söylemleriyle 200-300 oya muhtaç kaldı ve vekil çıkaramadı… Umarım ve dilerim Rıdvan Uz ellerini başının arasına alıp ben nerede yanlış yaptım diye sağlam bir muhasebe yapmıştır. Normal şartlarda AK Partililerin, kendisini sağcı olarak görenlerin “CHP vekil çıkaracağına, İyi Parti çıkarsın” demeleri gerekirdi. Fakat Rıdvan Uz ve İsmet Balkan’ın bu süreçteki çirkin eylem ve söylemleri yüzünden bu saydığım kesimler CHP’nin vekil çıkarmasına adeta sevindi, bunun sorumlusu Rıdvan Uz’dur, İsmet Balkan’dır.  Rüzgâr tersine dönmüştür, İyi Partiden, MHP’ye dönmek isteyenlerin sayısı bir hayli fazladır., hata ettik, göremedik diyenler MHP il binasının önünde adeta tur atmaktadırlar. MHP’ye geri dönmek isteyenler istifa etmek için İyi Partiye gittiklerinde ise istifa dilekçeleri kabul edilmemektedir.

Türkiye genelinde ben Cumhurbaşkanı olacağım diyerek yola çıkıp, terörün uzantısı HDP’nin bile altında oy alan İyi Partinin, Meral Akşener’in karizması fena halde çizilmiş durumda.Bir iddiada bulunuyorum İyi Parti bundan sonraki gireceği hiçbir seçimde 24 Haziran’da aldığı oyu alamayacaktır. Yerel seçimlerde bunun en net göstergesi olacaktır. İyi parti şimdi il ve ilçe yönetimlerinde yeni bir yapılanmaya gidecek, yerel seçimlerde bir belediye başkan adayı gösterecek oradan çıkacak sonuç ise partinin aslında tüm Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de de kaderini belirleyecek, eğer tablo 24 Haziran’dakine benzer çıkarsa parti görevini tamamlamış olacak ve dağılma sürecine girecektir. 

Soranlar olacaktır neydi ki görevi? Aslında Meral Akşener başkanlık sistemine geçilmesine en az Devlet Bahçeli kadar katkı sunmuş bir isimdir. Akşener’in çıkışları kime yaramıştır? 

Akşener’in 1.Çıkışı:“Ben MHP’nin başına geçeceğim!” 

O süreci hatırlayın Akşener’in partiyi ele geçirme harekâtı AK Parti ile MHP’nin yakınlaşmasını sağladı. 2015’te kimsenin bugüne kadar AK Partiye, Erdoğan’a etmediği muhalefeti eden Devlet Bahçeli artık Erdoğan’ın, AK Partinin yanındaydı. Bahçeli’nin desteği ve çıkışlarıyla başkanlık, erken seçim ve günümüze gelindi. Akşener ben MHP’nin başına geçeceğim diye tutturmasa acaba MHP ve Bahçeli, AK Partinin, Erdoğan’ın yanında bu kararlılıkla yer alır mıydı? Alırdı diyenler 2015 yılındaki Bahçeli’nin grup konuşmalarını izlesin! 

Akşener’in 2.Çıkışı: “Ben Cumhurbaşkanı Olacağım”

Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Partinin seçimlere girememe riskini görünce 15 vekil verdi.  Bu vekiller öylece verilmedi aslında bir iyi niyet göstergesiydi! Yani gelin birlikte hareket edelimin de ötesinde bir iyi niyet göstergesi. Neydi bu iyi niyet; Saadet Partisinin ilk olarak dillendirdiği, Abdullah Gül ismi, Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Erdoğan’ı soldan birisi yıkamaz, yıkarsa o camianın içinden birisi yıkar” denilerek bir şekilde kabul ettirilmişti. Kılıçdaroğlu partisini, tabanını çok zor ikna edebileceğini bildiği halde Saadetin teklifine evet demişti. Ama Gül’ün tam mutabakat şartı vardı yani İyi Partinin de aday çıkarmaması ve Gül’ü desteklemesi gerekiyordu. Meral Akşener kendisine 15 vekil veren Kılıçdaroğlu’nun Gül’ü aday yapalım teklifini defalarca reddetti ve kendisi cumhurbaşkanı adayı oldu. Peki sormak isterim, Gül aday olsaydı kazanamazdı bu bir gerçek ama Muharrem İnce’den daha fazla oy alır mıydı? İnce’ye oy vermeyen muhafazakâr seçmen Abdullah Gül’e oy vermeyi düşünür müydü? İşte bu tabloya da bakılınca Meral Akşener’in varlığı ve şu son 2 yıldaki çıkışları aldığı kararlar ülkenin başkanlık sistemine geçmesine büyük katkı sağladı…! Ne diyelim gözümüz yerel seçimlerdeki duruşunda olacak. 

Son söz: Geldiğimiz gün itibariyle kendi küçük hesaplar yapanlar kaybetmiş, büyük Türk milleti kazanmıştır. 16 yıldır ülkemizi başarıdan başarıya adeta sırtında taşıyan Recep Tayyip Erdoğan halkın büyük bir teveccühüyle başkan seçilmiş, geçtiğimiz gün itibariyle de Türkiye profesyonel yönetime geçmiştir. Artık bir parti meselesi yok, hükümet meselesi yok, kişisel istikbal meselesi yok, şan şöhret meselesi yok, aşırı kazanç meselesi yok. Artık Türkiye var. Bir bütün olarak, bir ortak dava olarak, bir coğrafya ve dünya gerçeği olarak Türkiye var. Herkes kendini Türkiye’ye ayarlayacak. Bu gerçeği görüp ona göre hareket eden herkes kazanacak…

Yazıya ifade bırak !