“Ben zaman zaman Çanakkale belediyesinin tavırlarının Çanakkale’ye yakışmadığını ifade ediyorum, CHP’liler bundan şikayetçi değil. Karşılaşıyorum CHP’lilerle az bile yaptın, yanlış yapıyor bizim ki diyorlar ama içimizdeki beş tane nokta nokta arkadaşımız vay efendim Çanakkale kavgayı sevmez, Çanakkale’yi geriyorsun bunu yapma diyorlar. Ya arkadaş bu adam bizim kadın meclis üyemizle kavga ediyor, kendi teşkilatıyla kavga ediyor, Kepez’le kavga ediyor, kongrede kavga ediyor. Herkesle kavgalı ama biz cevap verince Bülent bey germe Çanakkale’yi, bizimkilerin ağzına bir parmak bal sürmüşler. Niye bunu söylüyorum, biz CHP’li de olsa hangi belediyenin talebini yerine getirmedik, her belediyenin kredisine, ihtiyacına yardımcı olmadık mı? Hiçbirini ayırmadan bu adam dahil yaptık. Ama yarı AK Partili yarı CHP’li, iş ortağı onla iş yapıyor, kendisi bunla iş yapıyor film çevirenlerin bize sus demesine, germe demesine alet olmayacağız.” Bu sözleri AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan gençlik kongresinde söyledi ve konuşmasının belki de en çok alkış alan bölümü burası oldu. Aslında AK Partinin çok uzun yıllardır Çanakkale’de neden başarılı olamadığının kısa bir özetiydi bu sözler.
Turan’ın bu açıklamaları partiyi Ankara’da olduğu gibi Çanakkale’de de ele geçiren mutlu azınlığı rahatsız etti ve hemen saz ekibi toplandı. Başladılar yıllardır çalıp söyledikleri o meşhur şarkıyı yine yine söylemeye mikrofon solistimiz İsmet Güneşhan’da bakın ne söylüyor; “Bir kere Çanakkale barışın kentidir. Çanakkale halkı kaosa ve kavgaya prim vermez. Bunu hala daha bu Grup Başkanvekili arkadaşımız anlayabilmiş değildir. Siyaseten iş yapmak istiyorsanız barışı ve hoşgörüyü savunmalısınız. Hepimiz Çanakkale’nin geleceği için çalışmalar sürdürüyoruz. Siyasette bir kalite olursa hepimiz bu ortamdan besleniriz.”
Öncelikli belirteyim ki Turan Çanakkale’yi germekten bahsetmedi, yanlış yapanların yanlışlarını en üst perdeden dile getirdiğini bundan dolayı “birileri geriliyorsa, gerilsinler kardeşim dedi…!”
Neydi o yanlış Ülgür Gökhan’ın HDP barajı geçtiği için pilav dağıtması, PKK’ya yardım ettiği için tutuklanan Sur Belediye başkanıyla yaptığı kardeşlik protokolünde ısrar etmesi, kadın belediye meclis üyesine hakaretler etmesi ve buna benzer onlarca hatası, bunları dile getirmesinden rahatsız olan Güneşhan meseleyi farklı bir noktaya çekerek sözüm ona siyaset yapıyor, aslında bunun adı siyaset falan değil bunun adı kurşun askerlik, Güneşhan Ülgür Gökhan’a olan borcunu ödüyor…!
Güneşhan diyor ki, “barışı ve hoş görüyü savunmalısınız, siyasette bir kalite olursa hepimiz bu ortamdan besleniriz” bu sözler ne kadar samimiyetsiz… Kaliteden bahsediyorsunuz ama sözüm ona demokratik dediğiniz il kongrenizde karşınıza aday bile çık(a)madı…! Çünkü karşınıza çıkacak olanlara yaşam hakkı bile tanımadınız. Hatta işi sağlam tutup delegeleri kamuoyuna da yansayan türlü oyunlarla satın aldınız, Çanakkale’de CHP’nin katılımcı, çok sesli siyasetini “Ülgür Gökhan, Serdar Soydan ve Muharrem Erkek’in” kayığına binerek yok ettiniz. Çanakkale halkı bir gün bunun hesabın size sormayacak mı sanıyorsunuz. Eskilerden kim var yanınızda, hiç kimse çünkü CHP’yi bitirip, partiye kendi bayrağınızı astınız. Elinizdeki makam ve para gücünü sadece ve sadece kendi koltuk mücadeleniz için harcadınız ve başarılı oldunuz, kötüler kazandı! Ama şunu göremiyorsunuz; Artık CHP diye bir parti yok Çanakkale’de, Ülgür Gökhan’ın partisi var. Ve Ülgür abiniz “bittiği” vakit önce birbirinize düşeceksiniz, sonra da yok olup gideceksiniz!
Ha diyeceksiniz ki “Ülgür’de çok mu büyük keramet var da bu adamları bir arada tutuyor?” Hayır makamı ve o makamın çok büyük parası ve imkanları var…! İstediğini, istediği kadar yemliyor, yemi yiyen etrafından ayrılmıyor… Bakınız CHP’li meclis üyesi Muzaffer Özgen daha düne kadar küfürler ettiği Ülgür abisinin peşinden bir an bile ayrılmıyor ve deli gibi savunuyor. Serdar Soydan örneği ise çok daha kirli bir örnek! Çok uzun bir liste yapabilirim yemlenenlere dair ama sokak zaten gerektiği kadar konuşuyor…
Şimdi böylesi kirli oyunlar ve pazarlıklarla koltuğa gelmiş bir kimsenin çıkıp da söylenenleri çarpıtması anlaşılabilir bir durum sizi çok iyi anlıyoruz. Yanlışlarınız böyle en yüksek perdeden dile getiriliyor olması ve tüm Türkiye’nin sizin rezilliklerinize şahit olması emin olun en çok da CHP’lileri sevindiriyor... Siz gerileceksiniz kardeşim, Çanakkale değil, CHP’liler değil… Gerileceksiniz çünkü onca yanlışın içindesiniz ve yanlışların er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu var!