Geçtiğimiz günlerde Gökçeada Havalimanını Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk köşesine taşımış ve “Gökçeada’ya 6 yıl önce havaalanı ve liman yapılmış. Ama gelin görün ki havaalanı tam 6 yıldır çalıştırılmıyor. 62 personel her gün işe gidiyor ama yapacak işleri yok” ifadelerini kullanmıştı. Bu havalimanını diğer havalimanları gibi sadece ticari bir bakış açısıyla değerlendirirsek eksik bir yorum yapmış oluruz. Adanın stratejik önemini düşündüğümüz vakit bu havalimanının “hazır kıta” bekliyor olması çok şey ifade ediyor… Devlet olmak böyle bir şey sanırım işin bu kısmı için çok da bir şey dememe gerek yok…
Havalimanın bu haliyle ilgili eleştirilecek taraflar var mı elbette var… Yerel yönetim ve diğer paydaşlar adayı bir cazibe merkezi haline getirme yolunda ne adımlar atmışlar mesela? Bunu eleştirelim… İnsanlar Gökçeada’ya neden gitsinler? Aslında gitmeleri için onca sebep var ama bu sebepleri daha güçlü hale getirmek için kim ne proje üretmiş mesela? Bu sebepleri güçlü hale getirdiğimiz zaman yurt içi ve yurt dışından adaya direk uçuşların yapılmasının önünde hiçbir engel yok! Neler yapılabileceğine dair uzun uzun çalıştaylar elbette yapılmalı ama buradan çıkan sonuçlar havada kalmamalı… Gökçeada’nın, insanların öve öve bitiremediği Yunan adalarından ne eksiği var mesela…. Söyleyeyim ne eksiği olduğunu hayalleri olan yönetici eksikliği ve girişimci eksikliği…
***
Bu Kampanyalar Siyaset Değil, İnsaniyet Adına Yapılıyor
Sıklıkla denk geldiğimiz haberlerdendir, “Dünyanın en cömert milletiyiz, ülkesiyiz.” Üstelik bu, hiçbir karşılık beklemeden, hesap gütmeden yapılıyor. Siyaset değil, insaniyet adına. Allah rızası için. Güzellik işte buradan başlıyor. İnsanımızın merhametli ve maharetli eli, her yere ulaşıyor. Çoktan herkes verir, verebilir. Kıymetli olan, azdan verebilmektir. Veriyoruz da hamdolsun…
Bakın son örneğimize, “her şeyi devletten bekleme” denir ya, buna da butik bir örnek. Adeta bir seferberlik başladı çocuklarımız için, kampanyalar ardı ardına duyurulmaya başlandı “Uzaktan eğitime erişemeyen çocuklara tablet desteği” diye. Ulusalda ve yerelde onlarca kampanya yürütülüyor. Çanakkale özelinde ise Ticaret Odası Başkanlığında, Milli Eğitim Müdürlüğüyle birlikte şehrimizdeki iş insanları dernekleri, MÜSİAD, ÇASİAD, ASKON yöneticileri, bu eğitim seferberliğine destek olmaları için üyelerine çağrıda bulundular.
Çanakkale ve Kepez Belediyeleri vatandaşlara çağrıda bulundular, destek vermek istiyorsanız buyurun belediyemize sizleri ihtiyaç sahipleriyle buluşturalım diye… Karınca kararınca herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor, bu takdiri hakkeden bir davranış…
Yürütülen bu kampanyalar içinde dikkatimi çeken ise Geyikli Belediye Başkanı Mevlüt Oruçoğlu’nun başlattığı kampanya oldu. Oruçoğlu, “pazartesi gününe ilçemizde tableti ihtiyacı olan çocuk kalmayacak” dedi birkaç günde ihtiyaç sahibi öğrencilerin tablet sorununu çözdü. Nasıl mı çözdü, güçlü insani ilişkileri ve pratikliğiyle… Bölgede faaliyet gösteren büyük küçük bütün firmaları aradı ve gelin bu işe destek olun dedi. Firmalarda bundan memnuniyet duyarız dedi ve destek oldular, yönetici olmak işte tam da böyle bir şey, insanları bir araya getirebilme kabiliyeti… Mevlüt Başkan bu pratikliğiyle Geyikli’de çok güzel işler yapıyor.