Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz, ülke meseleleri hepimizin en önemli gündemi haline gelmiş durumdayken şahsi meselelerimizi gündeme taşımaktan imtina ediyoruz çünkü önce memleket diyoruz. Memleket hassasiyeti toplumun hemen her kesiminde görüyor ve yapılan fedakarlıklara şahitlik ediyoruz. Kimimizin elinden dua etmenin dışında bir şey gelmezken, kimilerimiz ise memleketin faydasına olacak güzel işler için adeta kendimizi parçalıyoruz. Dua eden de, kendini parçalayan da aynı kıymettedir, hak nazarında…
Tüm dünyadaki sıkışmışlıktan maalesef ülkemiz, şehrimiz de etkileniyor. 2016 yılı hemen her sektör için çok zor geçti, 2017 yılı ise daha zor geçeceğe benziyor. Umutsuz değiliz ama gerçeği görerek planlar yaparsak daha iyi olacağı kanaatindeyiz.
Bu gerçeği gören memleket sevdalısı bir avuç insan Çanakkale için daha önce yaptıkları güzel işlere bir yenisi daha eklemek ve şehrimizi bir nebzede olsa rahatlatacak bir formül üstünde çalışıyorlar. Formülün adı; “2018 Troia Yılı İlan Edilsin” bu talep bir temenninin ötesine geçmiş durumda. Çanakkalede daha önce çok güzel işlere imza atmış olan, Turkcell Gelibolu Maratonu gibi uluslar arası birçok başarılı bir organizasyonu şehrimize kazandırmış GTP Turizm yöneticileri Armağan Aydeğer, Ahmet Çelik ikilisi, 2018 yılının Troia yılı ilan edilmesi konusunda şehrin tüm dinamiklerini harekete geçirmek için büyük çaba harcıyorlar. Bu konuda kapısını çaldıkları Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası, TURSAB, Çanakkale Turistlik Otelciler Derneği, İş Adamları Dernekleri, Çanakkale Milletvekilleri ve AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan gibi kurumlar ve isimlerden destek alarak; “bu iş Çanakkalenin faydasına, evet elimizden ne gelirse yapmalıyız” cevabını alıyorlar. Çanakkalenin dinamiklerini bir paydada toplayan bu iki isme Çanakkale adına bir teşekkür borcumuz vardır.
Peki nedir bu 2018 yılının Troia yılı ilan edilmesi meselesi?
Şehre gelen yabancı turist sayısında büyük bir düşüş yaşanıyor, yabancı turistte geceleme sayısının 2015te 250 bin iken geçen yıl bu rakamın 60 binde kaldı. Malum durumlardan bu yılda çok iç açıcı olmayacak. Durumlar tam da böyleyken 2018in kurtarılması için bulunan formül 2018 yılının Troia yılı ilan edilmesi meselesi. Troia dünyanın en önemli antik yerleşimlerinden biri 5000 yıllık tarihi ile yalnız Türkiyenin değil Dünyanın en önemli kültürel ve turistik değerlerinin başında geliyor. Bilimsel araştırmalar Kudüsten sonra dünyanın en çok bilinen ikinci kültürel markası olarak Troiayı işaret ediyor. Ve 2018 yılı, Troianın UNESCOnun dünya kültür mirası listesine girişinin 20. Yıldönümü ve Çanakkalenin yıllardır bitmesini beklediği Troia müzesi 2018 yılında faaliyete girecek işte fırsat tam olarak ayağımıza gelmiş durumda.
Bölgemizin Var Olan Turizm Potansiyelini Bir Üst Sınıfa Taşıyacak Bir Proje
Bu konun önemini anlatan Armağan Aydeğer, "Var olan bu sıkıntılı süreci de aşmak için var gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu çerçevede en önemli etkinliklerimizden biri, 2018 yılının Troia Yılı ilan edilmesi projemiz. Dünyanın evrensel değeri olduğuna inandığımız Troianın, Türkiye turizminin bir atılım hamlesine vesile olmasını diliyoruz. Bunun çok güçlü bir iletişim aracı olarak kullanılması gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının, 2018 yılını Troia Yılı olarak ilan ederek, yıl boyu Troia temalı onlarca etkinliğin bölgemizde ve ülkemizde yapılmasını hedefliyoruz. Troia gerçekten dünyanın 7 kıtasında yüzlerce ülkenin temel eğitim müfredatında yer alan, dünyanın en fazla bilinen 2nci marka değeri. Dolayısıyla bu çok kıymetli marka değerini doğru bir iletişim stratejisiyle birlikte yerleştirirsek, Türkiye turizminin de şuanda içinde bulunduğu küresel ve bölgesel sıkıntılardan kaynaklı daralmasının önüne geçeceğini, hatta bir gelişim hamlesine sebep olacağını düşünüyoruz. Aynı zamanda Çanakkale bölgesinin var olan turizm potansiyelini de bir üst sınıfa taşıyacağını ve Türkiyenin, hatta dünyanın önemli bir turizm destinasyonu olmasında önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz" diyor.
Uzun Zamandır Bir Araya Gelemeyenlere Memleket İçin Bir Araya Gelme Fırsatı
Önümüzde böylesi bir fırsat varken ve bu fırsat Çanakkalede birkaç kişi için değil tüm esnafımıza , şehre katkı sağlayacak imkanlar yaratacakken bize düşen bu projenin arkasında durmak ve hemen her fırsatta bu konuyu gündeme getirmektir. Zaman dar bu talebin vücut bulması için önümüzde birkaç zamanımız var. Siyasetçilerimizden, bürokratlarımızdan, şehrin tüm dinamiklerinden beklentimiz bu konuda ellerini taşın altına koyarak böylesi bir fırsatın çatısı altında birleşerek bu projeyi gerçekleştirmeleridir. Çanakkale bu konuda siyasi, ideolojik tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak, Ankaraya adeta çadır kurup, vekillerden, bakanlıktan biz bunu istiyoruz diyebilmelidir. Düşünseniz, şehrin tüm dinamikleriyle bu talebimizi Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcıya ilettiğimizi, böylesi birlikteliği ve kararlığı görenlerin bize hayır deme şansı olabilir mi? Bu projenin Çanakkale açısından da şöyle bir faydası olacaktır, uzun zamandır bir araya gelemeyenlere memleket için bir araya gelme fırsatını sunacaktır.