AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turanın Çanakkaleye gelmesinden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı ve olmadı da. Bürokrasi de süren sessiz devrim devam ediyor. Devrimin son halkasında ise GESTAŞ Genel Müdürlüğüne Çanakkalenin bir evladı olan genç dinamik ve uluslararası şirketlerde üst düzey yöneticilik yapmış olan Volkan Uslunun atanması vardı. Hani bazı insanların yüzüne bakarsınız ve size çok şey anlatır ya bu arkadaşımızın yüzüne, gözlerine bakın eminim ben de oluşan his sizde de oluşacaktır. Pırıl pırıl bir  tertemiz bir yüz,  GESTAŞın ihtiyacı olan da tam olarak buydu aslında tertemiz bir yüz. Tertemiz bu yüzle GESTAŞ bulunduğu noktadan çok daha ileriye gidecek ve uluslararası bir marka haline gelecek. Daha önce de yazmıştım, GESTAŞ neden Çanakkalede sıkışıp kalan bir marka olsun ki, ulaşım işini geliştirsin, alınacak iki uçakla Çanakkaleyi dünyaya açsın ve bizim malum uçak sorunumuzu çözsün, ÇOMÜye yapılmak istenen teleferik projesine yap işlet devret modeliyle ortak olsun , sahip çıksın hem prestijli bir iş yapmış olur hem bildiği ulaştırma işini farklı alanlarda da geliştirerek devam etsin ve şehrin turizmine de katkı sağlamış olsun. Dahası mı yapılacak o kadar fazla şey var ki ama eminim ki uluslararası firmalarda üst düzeyde pazarlama birimlerinde çalışmış olan Volkan Uslu kardeşimiz bunların çok daha fazlasını yapacaktır. Son söz; GESTAŞın temiz yüzlere emanet edilmesi ve yepyeni bir dönemin başlamış olması, bazı tüccarları çok derinden üzmüş, kurumu adeta bir arpalık gibi görüp, birilerinin selamıyla fahiş fiyata hiç de ihtiyaç olmamasına rağmen sözde iş yaparak yüz binlerce lirayı haksız şekilde “kazananları” bu günlerde uyku tutmuyormuş, kime, neye ve nasıl saldıracaklarını bilmeyen bu tüccarlar, kendilerine yamanacakları yeni kapılar arıyorlarmış.