Çanakkale Sosyal Konutları, Çanakkalenin site anlamında ilk ve en eski bölgesinden bahsediyoruz. Burası depreme dayanıklı değil en kısa sürede bu binaların yenilenmesi gerekiyor. Fakat bu sitelerde oturan vatandaşın yaş ortalaması altmışın üzerinde ve dar gelir grubunda yani, Çevre Şehircilik Bakanlığının TOKİ marifetiyle yapacağı kentsel dönüşümde talep edilen ortalama 50 bin lira gibi bir katkı payını vermeleri çok zor.
İlk girişim Çevre Şehircilik Bakanlığı personeli tarafından yapılıyor ve bilgilendirme toplantısında bu bölgenin TOKİ marifetiyle nasıl dönüştürülebileceği vatandaşa anlatılıyor. Fakat vatandaş ikna olmuyor hem istenen katkı payı, hem de TOKİnin Çanakkaledeki yapmış olduğu konutlar malumunuz. Lakin binaların da yenilenmesi lazım bu sitelerde oturanlar muhtarın başkanlığına Çanakkale Belediyesinin kapısını çalıyorlar ve tabloyu anlatıyorlar yıl 2013.
Bu alanda Çanakkale Belediyesinin tapulu yerlerinin de olması belediyenin elini rahatlatıyor ve gelen talepler üzerine Çanakkale Belediyesi bu projeyi ne TOKİ, ne de bir müteahhit firma yapsın bu projeyi Çanakkale Belediyesi sahiplensin ve yapsın konusundaki düşüncelerini vatandaşla paylaşıyor. Burada yeniden bir imar planı hazırlanıyor ve belediye meclisine sunuluyor karar CHP, AK Parti ve MHPli meclis üyelerinin oylarıyla, oy birliği ile kabul ediliyor ve süreç başlıyor.
Mimari proje için yarışma düzenleniyor kabul gören üç proje buradaki vatandaşın beğenisine sunuluyor ve vatandaş tercihini yapıyor. Sonrasında toplu görüşmeler yapılarak projenin detayları burada oturan sakinlerle paylaşılıyor ve nihayetinde birebir görüşmelere başlanıyor ve vatandaşın lehine olacak şekilde mutabakat metinleri belediye ile hak sahipleri arasında imzalanıyor. Her şey çok şeffaf, görüşmeler izin alınarak kamera kaydına dahi alınıyor.
Meclisten oy birliği ile geçen bu proje, depreme dayanıklı olmayan eski binalarda oturan vatandaşları bir hayli heyecanlandırıyor. Ömürlerinin son baharını asansörü olan, doğalgazı olan, yepyeni binalarda geçirecek olmanın ve ceplerinden katkı payı ya da başka herhangi bir başlık altında para çıkmayacak olmasının heyecanıyla proje bir an önce başlasın diye bekliyorlar. Yani 2013te başlayan süreç devam ediyor ve 2016 ortalarında projeye başlanacak. Yaklaşık 900 konut bulunan bu bölgeye 1536 konut yapılacak ve içerisinde yeşil alanları, sosyal yaşam alanları, çarşısı olan Çanakkalenin belki de en nitelikli konut projesi belediye marifetiyle gerçekleştirilecek.
Buraya kadar her şey normal, eğer Çanakkale Belediyesi yaklaşık 300 milyon değerinde olan bu projeyi hakkıyla yaparsa tarihindeki en büyük sosyal projeye imza atmış olacak ve Ülgür Gökhan açık söyleyeyim tarih yazacak...
Süreç bu şekilde işlerken AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Babacanoğlu sosyal konutlarla ilgili zehir zemberek bir açıklama yapıyor. Açıklamasında; “Sizinle paylaştığım bu görüşme tutanakları ve sözleşmeler gerçekten hemşerilerimizi yerlerinden etmekte ve mağdur etmektedir. Hukuksal dayanaktan yoksun tutanaklardır bunlar. Bu görüşme tutanaklarıyla hemşerilerimiz belediyeye yeşil alan olarak terk ettikleri arsalardan bir terk daha yapman zorunda sosyal demokrat olduğunu iddia eden belediyemiz bu sosyal konutlarda ki arsalardan %25 oranında belediyeye bir konut karşılığı rant elde etmek istemektedir. Bu kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşümdür, bu haksızlıktır, zulümdür. Buna müsaade etmeyeceğiz Çanakkaleli hemşerilerimizin bilmesini istiyoruz” Babacanoğlu kararlı “müsaade etmeyeceğiz”... neden bu açıklamayı yaptı inanın anlayamadım. Burasını TOKİ yapsa ortaya çıkacak tablo ortada, bir müteahhite verilse o “müteahhit” kim olacak, nasıl yapacak gibi bir sürü soru ve sorun ortaya çıkacak. Bir müteahhit burasını para kazanmak için yapar, kendisine rant sağlamak için yapar bu ticaretin doğasında var peki sormak lazım, müteahhit mi rant sağlansın yoksa Çanakkale Belediyesi mi? Sonuçta Çanakkale Belediyesi buradan eğer bir rant sağlayacaksa, Çanakkale halkı adına sağlayacak ve kullanacak, burada bir sorun olmadığını düşünüyorum. Bence Sayın Babacanoğlu burada yanlış bilgilenmiş, aynı şeyi o mahallenin muhtarı da söyledi; “Hüseyin abiyi tanırım komşum olur, keşke bana danışsaydı ben başından beri sürecin içindeyim, burada bir rant yok, herkes çok mutlu bu proje bir an önce hayata geçmeli” Aslında buna benzer çıkışlar daha önce eski İlçe Başkanı Adnan Öncü ve eski İl Başkanı Muzaffer Kutlu zamanında yapıldı. Fakat altı araştırılmadan yapılan bu tip çıkışlarda maalesef hep gol yiyen taraf “bizim abilerimiz” oldu...
İddiaların muhatabı Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan gecikmeden basın toplantısı yaptı hem iddialara cevap verdi projenin detaylarını paylaştı. Başkan manşetlere şu şekilde çıktı; “İnsanlar Bana Güveniyor, Benim İçin Bu Yeterlidir” dedi, proje detaylarını paylaştı ve devam etti.. “Bu metin, vatandaşı bağlayan, tutanağa, sözleşmeye aykırı hareket ederse herhangi bir tazminata hükmeden, hak kaybına sebebiyet veren bir metin değildir. Tam tersine belediyeyi bağlayan metindir. Vatandaşı çağırıp konuştuğumuz zaman, tamam diyen insanların imzaladığı bir tutanaktır. Vatandaşa mükellefiyet getirecek bir şey değildir, tam olarak karşılığı mutabakat metnidir. Durup dururken bunun ranta bağlanmasının sebebi, herhalde projenin yapılmasından endişe ediliyor olabileceğidir. Seçimlerde avantaj ederler diye tereddüt ediliyor herhalde. Yoksa kimsenin mağdur edildiği yok. Rantsa, evet orada yaşayan vatandaşa yaratıldı. Konutlarının değeri arttı. Biz rantı kentliye yaparız. Bizim yolumuza taş koymasınlar, insanları huzursuz etmesinler. İnsanlar, umutla, güvenle bizi bekliyorlar. Toplantılarda kentliler bana şunu söylediler; “Sana güveniyoruz Başkanım” dediler, benim için bu yeterlidir. Benim hiç kimseyi aldatmayacağımı, haklarını gasp etmeyeceğimi, kendi yandaşlarıma rant sağlamayacağımı insanlar biliyor ki, bu nedenle Belediye Başkanı seçiliyorum. Bunu sağlamak kolay değil”
Yani demem o ki eğer Çanakkale Belediyesini eleştirilecekse, buradan bir siyaset üreteceksek biraz daha iyi araştırmalı, altı çok sağlam şekilde doldurulmalı. Mesela Sayın Babacanoğlu, bu iddialarını orada yaşayanlara dayandırsa ve 20 kişilik bir gurubu arkasına alarak bu açıklamayı yapsa o zaman belki daha anlaşılabilir olur bu eleştiriler. Lakin bu şekilde kulaktan dolma dedikodularla yapılacak açıklamalarda hep gol yiyen taraf olursunuz. Dedim ya daha önce örnekleri çok.. Sayın Babacanoğlu bence projeye destek vermeli, idare ayağında yaşanacak tıkanmaları gidermeli ve 1536 konutta yaşayacak yaklaşık 4 bin kişiye bizim de çorbada tuzumuz oldu diyebilmeli..
Ayrıca Sayın Babacanoğlu eğer belediyeyi eleştirecekse yapılan projeler üzerinden değil de yapılmayanlar üzerinden eleştirsin...İlk olarak Türkan Saylan Sosyal Tesislerinden başlanabilir...