Esas 17 Burda Alışveriş Merkezi otoparkının ve yan yollarının tam bitmiş olmamasına rağmen risk alarak kapılarını açtı. Sağlı-sollu yol kenarlarına park eden araçlar ve ana yoldan karşıdan karşıya geçmeye çalışan insan selinde herhangi bir kazanın meydana gelmemiş olmaması büyük şans.
AVMyi açıldığı ilk cumartesi gününde 50 bin, pazar gününde ise 55 bin kişi ziyaret etti. Mağazalar, kafeler, restoranlar akın eden binlerce insan mağazalar için çok bereketli bir hafta geçmesini sağladı. Çarşıda, hatta kordonda ise sokakların gözle görülür oranda tenhalaştığına şahit olduk. Normal bir durum olarak yorumlamak gerek çünkü şehir bir ilki yaşıyordu.
AVM içinde birçok dünya markası, çok ciddi kampanyalarla vatandaşa gel..gel yapıyor. Öyle ki pazar günü bir ayakkabı firmasının bir alana, bir bedava kampanyasını duyan Çanakkale halkı AVMnin önünde sabah 09:30dan itibaren uzun kuyruklar oluşturuyor. Çarşıdaki esnaflarımız ise durumu izliyor, yaz ayının bir hayli sıcak geçeceğine bugünden şahit oluyor.
Peki izlemek çare mi? Neler yapılabilir(i) konuşmak gerekiyor mu? Bu konuda eminim ki herkesin söyleyeceği şeyler vardır. Söylenmemesi gerekenler ise; nereden çıktı şu AVM, AVMler bizi bitirecek gibi...çözüm odaklı olmayan içi boş şeyler.
Çarşı esnafı daha önce imza toplayarak araçların sokağa park etmemesi yönündeki taleplerini belediyeye iletmişler ve bu talep uygun görülerek birçok noktada araçların artık park etmesi engellenmişti. Şimdiler de ise hafta sonları aralarında Değirmenlik sokağında bulunduğu birçok sokak araç trafiğine kapatılıyor. Esnaf bu durumdan şikayetçi, işler zaten yok araçların girmemesi de bize eski yazıyor diyor.
Sokağın bu haliyle trafiğe kapatılmış olması çok bir şey ifade etmiyor. Açık da olsa çok değişen bir şey olmayacak gibi...
Peki esnaf ne yapmalı;
- Öncelikli olarak çarşı esnafı ticaret odası meslek komitelerinin de içinde olduğu
bir dernek kurmalı, taleplerini ve gerçekleştirmek istedikleri projelerini bu sivil toplum kuruluşunun çatısı altında yapmalıdır.
- Yeni açılan AVMdeki örnekte de olduğu gibi çarşı formatına dönüşmeye çalışan AVMler karşısında esnaf, çarşının dokusunu koruyarak altını doldurmalıdır. Bunu tek başına yapması mümkün değildir bu konuda yerel yönetimle çok güçlü iş birlikleri yapılmalıdır. Daha önce ÇTSO Çarşı komitesi tarafından hazırlanan Çarşı Projesine bir an önce sahip çıkılarak uygulamaya geçilmeli.
- Hafta sonu trafiğe kapatılan sokaklarda ailelerin çocuklarıyla birlikte buralara gelmeleri için sebepler yaratılmalıdır. Tiyatro oyunları, film gösterileri, müzikaller gibi. Bu etkinlikleri kurulan STK öncülüğünde yine yerel yönetimin desteğini alarak yapmak pek ala mümkündür. Örneğin bir hafta sonunda ünlü bir sanatçının çarşıda konser vermesi sağlanabilir. Kolin Hotel Sertap Ereneri getirebiliyorsa her esnaf 5-10 lira vererek pek ala ünlü bir sanatçıyı çarşıya getirebilir ve hareket sağlanabilir.
- Daha önce Ticaret ve Sanayi Odası ve Esnaf Odalarının yapmış olduğu Alış Veriş Günleri sezonda 2-3 defa planlanarak adeta bir karnaval havasında yapılabilir.
- Sektörel ortaklıklarla şehirdeki reklam mecralarını kullanmak. Örneğin çarşıdaki tüm tekstil mağazalarında hafta sonuna özel %40 indirim gibi. Bu şekilde birçok mağaza ayrı ayrı reklam yapmayacak ve çok küçük bütçelerle birçok reklam mecrasını kullanabilecek.
Bunlar aslına bakarsanız çok basit ve herkesin aklından geçen şeyler. Burada en önemli kilit nokta ise; Esnafımızın tıpkı AVMlerde ki gibi kampanya kültürünü öğrenmesi meselesidir. Kampanya demek sadece ürünün fiyatında indirime gitmek anlamına gelmiyor. Kampanya aslında birçok kalemden oluşan bütün, bu bütün içerisinde mağazanın dış cephe reklam giydirmesinden, vitrin yapılmasına, kredi kartına vade farksız taksit imkanı sağlanmasına, ürün çeşitliği ve stoğuna kadar maddelerden oluşuyor. Bunların tamamı yapılırsa ancak o zaman müşteri tarafından dikkat çeken ve talep edilen bir mağaza haline geliyorsunuz.
Biz Kurvaziyer Limanı istiyoruz.
Tüm çarşı esnafını ve Çanakkale halkını yakından ilgilendiren bir fırsat aslında yanı başımızda duruyor. Hazır seçim zamanı gelmişken ve siyasiler oy istemek için kapımızı çalacakken onlardan elle tutulur bir talepte bulunmak gerekiyor. Biz Kurvaziyer Limanı istiyoruz.
GESTAŞ feribot iskelesinin mevcut bulunduğu yerden taşınarak buraya Kurvaziyer gemilerinin yanaşabileceği Kurvaziyer Limanı yapmak. Esnafın yediden yetmişe zengin olması ve Çanakkalenin bir anda kalkınması demektir.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı verilerine göre Türkiye’ye 2014 yılında gemiyle gelen turist sayısı 1 milyon 790 bin olarak gerçekleşti, Kuşadası 2014 yılı içerisinde deniz yoluyla gelen turist sayısında 556 bin 745’e ulaşarak, Türkiye birincisi oldu. Kuşadası’nı 518 bin 935 turist ile İstanbul, 257 bin 233 turist ile İzmir Limanı izledi. Çanakkalenin buradaki avantajı ise Ege-Marmara hattında günü birlik uğranabilecek içinde Truva Antik Kentini ve Müzesini barındıran önemli bir destinasyon olma potansiyelinin var olması.
Yapılacak bir boğaz köprüsündense, Kurvaziyer İskelesi Çanakkale merkezine çok daha fazla fayda sağlayacak ve mevcut dokuyu koruyacak önemli bir yatırımdır. Kurvaziyerde karaya inen bir turist ortalama 70 Euro harcayan, problemsiz potansiyel bir müşteri anlamına geliyor. Bu konu esnaf ve vatandaş tarafından talep edilmeli, daha önce ÇTSOnun bu konuda çeşitli girişimleri oldu bir takım engeller yüzünden bu proje hayata geçirilemedi. Kurvaziyer bu şehrin yanı başındaki en önemli fırsattır....