Eğitim İş Şube Başkanı Ahmet Mantaş, ÇOMÜ Teknopark’ın bulunduğu alanda bu yıl eğitim ve öğretim hayatına başlayan Bahçeşehir Kolejinin arazisiyle ilgili çeşitli sorular yöneltmiş. Bu arazinin Bahçeşehir Kolejine nasıl ve hangi şartlarda verildiğini sorgulamış. Mantaş’ın bu çıkışını görünce “siyaset” yapıyor dedim. Neden mi? Bundan birkaç yıl önce Çanakkale Belediyesi Tekzen’in hemen arkasında imarda yeşil alan olarak Çanakkale halkı için ayrılmış olan bir alanı o dönemki adı Mektebim bugün ki adı İstek Okulları olan özel bir şirkete verdi. Mantaş o günde Çanakkale’deydi ama çıkıp bugün yaptığı gibi bir sorgulama yapmadı, o gün bir şeyler söylemiş olsaydı bugün söylediklerinin bir kıymeti, samimiyeti, gerçekliği olabilirdi… O yüzden bekleme yapma Mantaş devam et! Son olarak şunu belirtmek isterim ki Bahçeşehir markasının Çanakkale’ye gelmesi ve burada bir okul açması şehir açısından büyük bir kazanımdır. Sayıları her geçen gün artan özel okullara önemli bir standart getireceğini önümüzdeki 5 yılda göreceğiz vesile olanlara teşekkür etmek gerekiyor.  Laf ÇOMÜ’den açılmışken geçtiğimiz gün öğrendiğimiz bir ihale oldu. Bir kafetarya garip denilecek şartlarla adları her yeni gün yeni bir skandalla gündeme gelen kişilere verilmiş. Bu durum Sayıştay raporlarına da yansımış. Kimse çıkıp öyle değil böyle deme ihtiyacı dahi hissetmiyor, demek ki öyle… Bu konuyla ilgili onlarca telefon aldım, söyledikleri ise ortaktı bu kişilerin yaptığının yarısını biz yapsaydık defe koyar çalarlardı bizi ama halen daha el üstünde tutuluyorlar. Üzüldüğüm ise bu işin faturasının sokakta şehrin vekillerine kesilmesi…  AK Partinin Yapamadığını İyi Parti Yapıyor Geçtiğimiz aylardaki meclis toplantısında alınan toplu ulaşım zammının vatandaşa olan olumsuz etkisini elle tutulur şekilde ve kararlılıkla dile getiren İyi Parti oldu. İyi Parti Merkez İlçe Başkanı Necati Gapran yeni bir açıklama daha yaparak belediye personeline verilen ücretsiz biniş hakları yanında, birinci derece yakınlarına da bu hakların verilmesinin vatandaşa yük olduğunun altını çizerek; “Çanakkale Belediyesi personelinin ve ailesinin toplu taşımayı ücretsiz kullanması ile alakalı bir itirazımız yoktur. İtirazımız sosyal adaletsizliğedir. Belediyemizin emekçi personelinin ücretsiz kullandığı bu kamu hizmetini, özel sektörde çalışan emekçi Ahmet amcamızın, emekçi Ayşe kardeşimizin ödeme yaparak kullanıyor olması adaletsizliktir. İtirazımız bunadır. Toplu taşıma sistemimizde 5 binişten 2 si ücretsiz olmaktadır. Ücretli olarak kullanan 3 kişi, kendisi dışındaki 2 kişinin daha parasını ödemektedir. Bu büyük bir adaletsizliktir. Belediyenin 670 personelinin günde iki biniş hakkı vardır. Bir günde 1340 biniş, 300 gün üzerinden hesaplanacak olursa 402 bin biniş yapacaktır. Bir binişin 3.25 TL olduğu bugün hesabı yaparsak, bir yılda 1 milyon 306 bin 500 Türk Lirası maliyet ortaya çıkmaktadır. Belediye personelinin ve ailesinin ücretsiz biniş haklarının Çanakkale halkına yıllık maliyeti 1.3 milyon Türk Lirasının üstündedir. Bu bedel ne araç sahiplerine ne de Çanakkale halkına ödettirilmemelidir” dedi.   Bu meseleyi gündeme getirmesi gereken AK Partililer ise başka gündemlerle koltuk işgalindeler. Bizler bu ve benzer konuları gündeme getirip iki laf edince de ahlaksız söylem ve eylemlerle işgalciler tarafından kötü adam ilan ediliyoruz! Yazık...