Dünyanın en cömert milletiyiz, ülkesiyiz. Üstelik bu, hiçbir karşılık beklemeden, hesap gütmeden yapılıyor. Siyaset değil, insaniyet adına. Allah rızası için. Güzellik işte buradan başlıyor. İnsanımızın merhametli ve maharetli eli, en uzak yerlere kadar ulaşıyor. Çoktan herkes verir, verebilir. Kıymetli olan, azdan verebilmektir. Veriyoruz.
Bu dayanışmanın en güzel örneğini ise şu günlerde yaşıyoruz. Valilikler uhdesinde kurulan Vefa Sosyal Destek Grupları devlet millet el ele büyük bir dayanışma örneği sergileniyor. Yerel yönetimler, valiliğe bağlı kurumlar kısacası devletin bütün kurumlarının içinde olduğu Vefa Sosyal Destek Grupları ihtiyaç sahiplerinin taleplerini karşılamak için 7/24 esasıyla çalışıyor. Yapının nasıl işlediğini Vali Yardımcı, İl Özel İdare Genel Sekreteri Abdullah Köklü ile konuştuk. Yarım saat süren sohbetimizi video ortamında kayıt altına da aldık, linkini hemen burada bırakıyorum. https://youtu.be/LKtR2M1It8U 350 kişilik bir ekiple gerçekleştirilen işleyişin dikkat çekici detaylarını ve dağıtılan yardım kolilerinin içeriğinde neler olduğunu görmek isterseniz izlemenizi tavsiye ederim.
Aldığım bilgileri sizlerle burada paylaşmak ve dikkatimi çeken noktaların altını çizmek isterim.
Tüm talepler 112 Çağrı merkezine yapılıyor. Gelen talepler anında ilgili kurumlara yönlendiriliyor. Vefa Sosyal Destek Gruplarına gelen çağrılar aslında iki gruba bölünüyor. 65 yaş üstü sokağa çıkma kısıtlaması sebebiyle evden çıkamayan vatandaşların talepleri ve yardım kolilerin dağıtılması.
- 65 yaş üstü vatandaşların bankadan para çekilmesi talebi, market alışverişi yapılması talebi, seyahat belgesi düzenlemesi gibi talepleri bu gruplar tarafından karşılanıyor. Ayrıca bu vatandaşlar evlerinden çıkamadığı için sağlıkla ilgili bir talepleri varsa evde sağlık birimleri tarafından bu talepleri de karşılanıyor.
- Yardım kolilerinin dağıtılması organizasyonu ise Vefa Sosyal Destek Gruplarının büyük bir özverisiyle yürüyor. Sosyal mesafe kuralına dikkat ekipler 2 kişilik gruplar halinde 15 araçlık bir filoyla hizmet veriyor. Bu ekipler her gün yüzlerce insana ulaşmaya çalışıyor ve en az sağlıkçılar kadar alkışı hakkediyor.
Yardım kolileri bildiğimiz dışında yani sadece kuru gıda âdet yerini bulsun hesabı hazırlanmış 100 liralık kolilerden bahsetmiyoruz. Piyasa değeri 300 lira olan oldukça zengin ve kaliteli ürünlerin olduğu bir aileye neredeyse bir ay yetecek erzağın olduğu koliler. Koli içindeki ürünlerin %99’unu Çanakkale markalarının oluşturuyor ve ürünler Çanakkale esnafından temin edilmiş. Sayın Köklü buna özellikle dikkat ettiklerinin altını çizerek; “bu süreçte yerel esnafa bir nebzede olsa katkı sunabilirsek bundan mutluluk duyarız” diye ekliyor.
Bugüne kadar gelen taleplerin neredeyse tamamına ulaşılmış. Beş binin üzerinde aileye yardım kolileri dağıtılmış. Ramazan’ın aynın da gelmesiyle artık ikinciye aynı ailelere yardımlar ulaştırılmaya başlanmış. Sayın Köklü’nün sohbetimizde altını çizdiği bir noktayı burada özellikle belirtmek isterim; “Bu süreçte işyerleri kapandığı için ücretsiz izne çıkarılan, işsiz kalan vatandaşlarımız ve ailesinin yanına gidemediği için burada kalan üniversiteli kardeşlerimiz de 112 Çağrı Merkezimize ulaşsınlar, hiç çekinmesinler gerekli yardımları hemen yaparız.”
Sayın Köklü’ye eleştirilere de sebep olan yardımların tek elden yapılması konusunu da sordum. İtiraf etmeliyim kigördüğüm organizasyon aslında bu kararın ne denli doğru olduğunu bana gösterdi. Yardım etmek isteyen Ticaret Odası, Borsa, Kızılay, dernek, vakıf ve birçok kuruluş yardım kolilerini12 Komuta Merkezine ulaştırmış. Gelen yardımlar burada içerikleri aynı olacak şekilde paketlenip vatandaşlara ulaştırılıyor. Hem onca farklı kurum yardım dağıtmakla enerjisini harcamak zorunda kalmıyor hem de devletin tespit ettiği gerçek ihtiyaç sahiplerine bu yardımların kontrollü olarak ulaşıyor. Neden tek elden yapılıyor eleştirisi yapanların gözden kaçırdığı noktayı ise Sayın Köklü şu şekilde hatırlatıyor;“Normal bir dönemden geçmiyoruz ve çok kolay bulaşan ve hızlı yayılan bir virüs tehlikesi var. Biz bu bulaşma riskinin de önüne geçmek zorundayız bu yüzden Sosyal mesafe kuralına dikkat ekiplerimiz tam teşekküllü koruma önlemlerini alarak 2 kişilik gruplar halinde dağıtıma gönderiyoruz.”
Son olarak sohbetimizde bizimle birlikte olan Aile Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammet Mermer’in verdiği ve büyük fedakârlık örneği olarak alkışı hakkeden bir bilgiyi paylaşmak isterim.
Pandemi süreci başladığında, engelli ve yaşlı kurumlarının tamamında vardiyalı sisteme geçilmiş. Bu kurumlarda çalışan personel 14 gün boyunca kurumdan dışarı çıkmıyor ,14 günün sonunda personel evine servisle gönderiliyor ve evinden de dışarı çıkmıyor. Tekrar kuruma dönmeden öncede COVİD-19 testi yapılıyor sonuç negatifse 14 gün boyunca yine kurumda çalışmaya başlıyor.
Ve son söz: Bizi ayakta tutan sütunların sağlam olduğunu görüyoruz. Merhametli millet olma özelliğimiz devam ediyor. Dirayetimiz hâlâ kırılmadı. Metanetimiz sürüyor. Dayanışma duygumuz yüksek. Samimiyiz. İyilik yaparken, yardım ederken, karşılık beklemiyoruz. Dua et yeter…