Uzunca bir süredir şahsıma karşı vasatların dayanışma içinde olduğuna şahitlik ediyorum. Şahsımı hedef alan açıklamalarının temelini ise geçmiş dönemlerde mahlas isimle yazılar yazdığım “Firuze” karakteri oluşturuyor. “Efendim bu “Firuze” ÇOMÜ’de Rektörlük yapan Sedat Laçiner’in kalemşörüydü, Laçiner de FETÖ’cü, eee o zaman “Firuze de FETÖCÜ” diyorlar!” Hadi biraz bu konuda konuşalım…Yazı biraz uzun ama bu konudaki ilk ve son yazım olduğu için affınıza sığınarak sonuna kadar okumanızı rica ediyorum.
Firuze’nin yazdığı yazılar arşivlerde yer alıyor, yazıların tamamında Çanakkale vardı. Beceriksiz yerel yöneticilerin Çanakkale’ye nasıl zarar verdiklerini ve neler yapılması gerektiğini yazıyordu “Firuze”… O yazılar özellikle AK Partililer tarafından oldukça beğeniliyor ve sosyal medya hesaplarında sıkça paylaşılıyordu.
2014’e kadar “Firuze” mahlas adıyla onlarca yazı yazdım ve sadece üç yazıdan dolayı hakkımda şikâyette bulunuldu, gittim ve ifade verdim, savcılık makamı bu yazılarla ilgili kovuşturmaya gerek olmadığına dair karar verdi. Beni şikâyet edenler kimler miydi?CHP’li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İntepe Belediye Başkanı Alaattin Özkurnaz, HDP ve CHP yanlı yayınlarıyla bilinen Olay Gazetesi Sahibesi Aynur Narler. Bir de mahkemeye gitmeden sağda solda şikâyet edenler vardı onlarda tesadüfen oturdukları koltukları elde etmiş ve koltuğun hakkını vermeyenlerdi, onların durumu zaten malumunuz. Bu isimlerin beni şikâyet etmesinden açıkçası onur duydum hep çünkü ben bir şey söylediğimde veya yazdığımda kimlerin alkışladığı önemlidir…Kerem İriç olarak yazdığım yazılardan dolayı a 12 defa şikâyet edildim o yazılardan dolayı da herhangi ceza almadım şikâyet edenler ise yine aynı gruptan kimselerdi…
Bugün “Firuze” diyenlerin şahsımla ilgili ortaya koydukları tek bir şey yok, olamazda çünkü yok… Olsa bugüne kadar şikâyet ettiklerine elle tutulur bir şeyler sunarlardı. Hatırlatmak isterim ÇAGİAD’ın önünde kuyruk olan, birlikte iş yapan, hatta televizyon kurmak için kırk takla atan gazetecilerin aksine o dönem ki adıyla “cemaat” denilen yapıyı eleştiren tek isim yine bendim. “ÇAGİAD’ı Nasıl Bilirsiniz?”başlığıyla bir yazı kaleme almış ve yazdığım bu yazıdan dolayı Çanakkale’den sürülme tehdiyle karşı karşıya kalmıştım.
Bugün yine aynı isimler iş başında, başta da Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan! Benden çok şikâyet ediyorlar… “FETÖ” diyorlar, “Firuze” diyorlar “Bak seni FETÖCÜ ilan ederiz, sus bizi eleştirme!”diyerek tehdit ediyorlar, acizliğe bakar mısınız? Ne gariptir ki bugün işine gelmeyen herkesi FETÖ’cü ilan edenlerin tek bir ortak özelliği var. Geçmişte hepsi bu yapının yalanmadık yerini bırakmamış! Hakkımda FETÖ ile ilgili açılmış bir soruşturma ya da herhangi bir dava olmadığını ayrıca belirtmek isterim.
Peki Gökhan neredeyse her ay meclis kürsüsünde neden şahsımı hedef alan açıklamalarda bulunuyor ve hemen arkasından “vasatlar” dayanışma içine girerek şahsımı hedef alan haberler yapıyorlar.
Anlatayım, her ay ayrı bir konuyu gündeme getiriyorum ama sadece son iki ayı anlatayım.
- Geçtiğimiz ay Çanakkale Belediyesinin mezarlığın hemen karşısında yer alan bir alanı akaryakıt istasyonu olarak ihale çıkarmasını gündeme getirmiştim. İhaleye sadece belediyenin şirketinin girdiğini ihaleye girmek isteyen diğer firmaların bir gece yarısı telefonla nasıl ihaleden geri çektirildiğini burada farklı pazarlıkların olduğunu, arada milyonların birilerinin cebine nasıl gideceğini yazdım ve bu oyunu bozdum. Detaylar şuradaki yazımdadır: http://gazetedegisim.com/milyonlar-kimin-cebine-gitti
- Bu ay ise yine Çanakkale Belediyesinin de otobüslerinin olduğu ve belediye denetiminde olan halk otobüsleri kooperatifinin akaryakıt aldığı firmaya 2 milyon borcu olduğunu ve borca karşılıkta her ay 100 bin lira faiz ödediğini, geçen ay yapılan ulaşım zammının bu faize gittiğini yazdım. Ekledim bu otobüsler tehditle şantajla yıllarca Ülgür Gökhan’ın akaryakıt istasyonundan yakıt almaya mahkum edildi, şimdide Ülgür Gökhan’ın işaret ettiği firmadan yakıt alınıyor. Neden belediyenin akaryakıt firması olmasına rağmen bu otobüsler buradan yakıt almıyor diye sordum ve bir soru daha ekledim; Çanakkale Belediyesine iş yapan firmalar mesela belediye binasını yapan firma akaryakıtını nereden alıyor? Cevabını da verdim. Belediyenin akaryakıt istasyonundan alacak değil ya tabi ki de Ülgür Gökhan’ın akaryakıt istasyonundan alıyor! Detaylar şuradaki yazımdadır: http://gazetedegisim.com/vatandasi-soyuyorlar-yetisin
Sahsımı bir başka gazetenin başkan yardımcı Ali Sürücü hakkında yaptığı haberden dolayı da suçlayan Gökhan ya bunadı ya açık açık vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söyledi. Az biraz namus, şeref gibi kavramlara önem veriyorsa bu konudan dolayı yine mecliste özür diler!Sürücü ile ilgili haberi belgeleriyle yalanlayan Gökhan benim yaptığım haberleri yalanlayamadığı için ve yaptığım bu haberlerden dolayı bakanlık müfettişleri ve yargıyla başı derde girdiği için “FETÖCÜ İlan Ederim, Sus!” diyerek tehdit ediyor.
Susmayacağımı belirtmek isterim. Ben sizler gibi “FETÖCÜ İlan Ederim, Sus!” tarzında aşağılık bir yöntemle mücadele etmeyeceğim. Sizin için çok bir şey ifade etmese de kavganın da bir namusu olduğuna inandığım için sizin yönetmelerinizle sizle mücadele etmeyeceğim! Fakat Gökhan’a buradan açık bir ihtarda bulunuyorum. Bundan sonra hakkımda yalan, yanlış bir imada dahi bulunmanız halinde pandoranın kutusunu bizzat ben açacağım ve o kutudançıkacak kötülükler sizin ve dostlarınız hiç hoşuna gitmeyecek… “Cemaat, Paralel, FETÖ” nasıl ifade ediyorsanız bu yapıyla nasıl iş tuttuğunuza dair söyleyeceklerim Çanakkale halkının inanın çok ilgisini çekecektir. Söyleyeceklerimin 17 Burda AVM pazarlıkları, Belediye Başkan Yardımcısı ataması, Başkan Adayı Gösterilme sürecinizle ilgili olduğunu sanıyorsanız bunlar çok küçük kalır…. Demedi demeyin, hadi şimdi kavga edelim!
Hakkımda yalan, yanlış haber yapan alçaklar ise kusura bakmasın size harcayacak tek bir satırım bile yok, beni izlemeye devam edin. Hadi şu söz sizin için gelsin: Mahalledeki tüm köpeklerin aynı anda havlaması asla tesadüf değildir... Kemiği kim verirse onun peşinden gidenleri bu şehir tanıyor biliyor!
Son söz: Bir süredir vasatlar tarafından ÇOMÜ Radyo Televizyon birimine sorumlu olarak atandığım ile ilgili yalan yanlış haberler yapılıyor ve Ülgür Gökhan’da bunu utanmadan meclis kürsüsünde dile getiriyor. Radyo ve Televizyonda gönüllük esasına dayanan haftada bir gün olmak kaydıyla program yapacağım, başka iki gazetecinin yaptığı gibi. Ben her kurum ve kuruluşa hiçbir karşılık beklemeden destek olmayı görev bilen bir insanım. Ben memur bir babanın çocuğuyum, babam bana öyle öğretti, devlet beni büyüttü, elimden gelen ne varsa yaparım bunu farklı şekilde yorumlayanlar hayatlarında paradan önemli şeylerin olduğunu bilmeyen kimselerdir. Ayrıca Ülgür Gökhan benim orada olmama takılmasın HDP yanlısı yayınlarıyla bilinen finanse ettiği gazete çalışanlarından kaç tanesini belediye işe almıştır bunu da bir zahmet açıklasın…!