Geçtiğimiz gün Çanakkale yerel medyada, “Ezine’ye Yakışmadı” başlığıyla servis edilen bir haberde şunlar söyleniyordu; “Ezine Belediyesi tarafından ilçenin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısı ile düzenlenen konsere tanınmayan sanatçıların getirilmesi vatandaşlara hayal kırıklığı yaşattı. İlçe halkının hayal kırıklığına bir de Ezine Belediye Başkanı Güray Yüksel’in Ece Ronay ile yaşadığı polemik damga vurdu. Sosyal medya fenomenini önce davet edip hemen ardından veto eden Ezine Belediye Başkanı Güray Yüksel’e Ece Ronay’dan çok sert yanıt verdi. Yaşananların siyasi reklam olduğunu belirten Ece Ronay; “Reklam kokan hareketler bunlar. Kırk yıl kalsa muhatap olmayacağım insanlarsınız. Yanlış yol başkanım, çok yanlış sular” diyerek adeta isyan etti… Okul bahçesinde düzenlenen konser de beklenen ilgiyi görmedi. Konser saatinde yağmur yağması da vatandaşları çileden çıkardı. Yağmurla beraber vatandaşların tepkisi daha da arttı. Eğlenmek için konsere gelen vatandaşlar, eğlenmeden ıslanarak gittiler.”
Bu haberde ne mi diyor; “Ezine Belediye başkanı Güray Yüksel, sen sadece bir iki gazeteciyle “iş tutuyorsun.” Ezine’de ki bir etkinlik için Çanakkale’de billboardlara bile reklam veriyorsun ama yerelde faaliyet gösteren gazetelere küçücük de olsa bir ilan vermeyi akıl edemiyorsun, ilanı geçtik selam bile vermiyorsun! Bizim canımızı sıkma, hmmmm….”
Şimdi gelelim benim ne dediğime, “Güray Yüksel tertemiz bir arkadaşımız, il genelindeki en genç belediye başkanımız, oldukça da gayretli. Bülent Turan’ı, Ezine’ye hizmet noktasında Ankara’ da en çok “yoran” başkanlardan birisi, karşılığını da alıyor. Fakat yukarıdaki eleştirilere maruz kalmaması için ya bir şeyleri daha az yapması ya da daha fazlasını yapması gerekiyor. Bunun kararını verecek kendisi, bir arkadaşı olarak Çanakkale’den görünen tabloyu paylaşmak istedim…