Müftü hocamız çok değerli, çok kıymetli, çokta kibar bir beyefendi. Geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı yapmış ve toplantıda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde yükselen camimiz için halkı birlik olmaya davet etmiş; “Bu bir seferberlik işidir. Çanakkale'miz, hakikaten ben inanıyorum, bunca şühedayı bağrında barındıran bir şehrin insanlarının yüreğinde yardım yapabilme duyguları çok gelişmiş, son derece bu duyguların fazla olduğunu inanıyorum. Fazla değil yani, bizim hanımlar şu parmaklarındaki yüzüğü çıkarıp verseler bu eser biter. Kulağındaki küpeyi çıkarıp versin." Diyerek tarzıyla farkını ortaya koymuştu. Allah ondan razı olsun. Kıymetli müftümüzden Çanakkale halkı adına bir, iki ricam var.
Kıymetli müftüm; Merkez camilerimizden olan Çarşı, Yalı ve Fatih Camilerinde okunan ezan ve verilen selalar için Allah aşkında diyanet içindeki en güzel sesli hocalarımızı görevlendirin bu minarelerden onların sesi yükselsin. Hocalarımızın hepsi çok kıymetli, ayrı mesele ama siz dediğimi anladınız işte! Bir kıyas olsun diye değil ama örnek olsun diye söylüyorum; Necip Paşa Cami imamı Bircan Göçen hocamızın sesi ne mübarek bir ses, insanı alıp götürüyor, Allah ondan da razı olsun.
Yaz tatili de geldi, bu fırsatı da değerlendirerek artık ramazanın son zamanlarına yaklaşmışken şöyle bir program yapalım. “Evlatlarımızla camide buluşuluyoruz” diye bir teravih programları yapalım. Bu programda aileler erkek, kız fark etmez çocuklarını alsınlar belirlediğimiz pilot bir camilerimize gelsinler. Bu camimizde anneler ve kızları bayanlara ayrılan yerde, babalar ve oğulları da erkeklere ayrılan yerde özel bir program eşliğinde teravih namazlarını kılsınlar. Namaz ikiye bölünsün ve arada bu yavrularımıza meyve, vs gibi türlü ikramlar yapılsın. Teravih sonrasından onların dikkati çekecek bir iki konuda sohbet edilsin. Mümkünse namazı da ortaokul, yoksa lise çağında imam hatipli evlatlarımız kıldırsın. Evlatlarımızı camiyle böyle hoş programlarda buluşturmak güzel olmaz mı? Bundan 102 yıl önce lise çağındaki Mehmetlerin gelip canlarını verdiği bu şehirde yapılacak böylesi etkinlikler emin olun çok kıymetli olacaktır. Böyle bir etkinliği gelin yapalım...
Bir de yakınmam var, onu belirtmek isterim.
Ramazana da, oruç tutanlara olan saygı maalesef geçen gün azalıyor. Oruç tutmayanlara söyleyecek hiçbir şeyim yok, Allah ile kul arasında lakin ramazan ayı ve oruç bizim bir değerimiz, buna sahip çıkmak gerekir diye bakılsa keşke mevzuya...
Saygımızı öylesine kaybetmişiz ki caddelere, sokaklara ramazan hiç gelmemiş sanki, dışarıya atılmış masalarda yemekler, çaylar...Oruç tutan insanlar bundan etkilenmez, onlar için söylemiyorum zaten, ramazan ayına olan muhabbet için söylüyorum... Bakın Çanakkale’deki Sabetay Fırınını bilirsiniz, Gayri-Müslimdir işletmecisi giden simit, poğaça almak için “Ramazan ayı dolayısıyla kapalıyız” diye yazar kapısında... Ey Müslüman kardeşim hadi onun kadar yapamıyorsun ama en azından bir şey yap... bu değere sahip çık...
Evlatlarımızla Camide Buluşalım
Müftü hocamız çok değerli, çok kıymetli, çokta kibar bir beyefendi. Geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı yapmış ve toplantıda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde yükselen camimiz için halkı birlik olmaya davet etmiş; “Bu bir seferberlik işidir. Çanakkale'miz, hakikaten ben inanıyorum, bunca şühedayı bağrında barındıran bir şehrin insanlarının yüreğinde yardım yapabilme duyguları çok gelişmiş, son derece bu duyguların fazla olduğunu inanıyorum. Fazla değil yani, bizim hanımlar şu parmaklarındaki yüzüğü çıkarıp verseler bu eser biter. Kulağındaki küpeyi çıkarıp versin." Diyerek tarzıyla farkını ortaya koymuştu. Allah ondan razı olsun. Kıymetli müftümüzden Çanakkale halkı adına bir, iki ricam var.
Kıymetli müftüm; Merkez camilerimizden olan Çarşı, Yalı ve Fatih Camilerinde okunan ezan ve verilen selalar için Allah aşkında diyanet içindeki en güzel sesli hocalarımızı görevlendirin bu minarelerden onların sesi yükselsin. Hocalarımızın hepsi çok kıymetli, ayrı mesele ama siz dediğimi anladınız işte! Bir kıyas olsun diye değil ama örnek olsun diye söylüyorum; Necip Paşa Cami imamı Bircan Göçen hocamızın sesi ne mübarek bir ses, insanı alıp götürüyor, Allah ondan da razı olsun.
Yaz tatili de geldi, bu fırsatı da değerlendirerek artık ramazanın son zamanlarına yaklaşmışken şöyle bir program yapalım. “Evlatlarımızla camide buluşuluyoruz” diye bir teravih programları yapalım. Bu programda aileler erkek, kız fark etmez çocuklarını alsınlar belirlediğimiz pilot bir camilerimize gelsinler. Bu camimizde anneler ve kızları bayanlara ayrılan yerde, babalar ve oğulları da erkeklere ayrılan yerde özel bir program eşliğinde teravih namazlarını kılsınlar. Namaz ikiye bölünsün ve arada bu yavrularımıza meyve, vs gibi türlü ikramlar yapılsın. Teravih sonrasından onların dikkati çekecek bir iki konuda sohbet edilsin. Mümkünse namazı da ortaokul, yoksa lise çağında imam hatipli evlatlarımız kıldırsın. Evlatlarımızı camiyle böyle hoş programlarda buluşturmak güzel olmaz mı? Bundan 102 yıl önce lise çağındaki Mehmetlerin gelip canlarını verdiği bu şehirde yapılacak böylesi etkinlikler emin olun çok kıymetli olacaktır. Böyle bir etkinliği gelin yapalım...
Bir de yakınmam var, onu belirtmek isterim.
Ramazana da, oruç tutanlara olan saygı maalesef geçen gün azalıyor. Oruç tutmayanlara söyleyecek hiçbir şeyim yok, Allah ile kul arasında lakin ramazan ayı ve oruç bizim bir değerimiz, buna sahip çıkmak gerekir diye bakılsa keşke mevzuya...
Saygımızı öylesine kaybetmişiz ki caddelere, sokaklara ramazan hiç gelmemiş sanki, dışarıya atılmış masalarda yemekler, çaylar...Oruç tutan insanlar bundan etkilenmez, onlar için söylemiyorum zaten, ramazan ayına olan muhabbet için söylüyorum... Bakın Çanakkale’deki Sabetay Fırınını bilirsiniz, Gayri-Müslimdir işletmecisi giden simit, poğaça almak için “Ramazan ayı dolayısıyla kapalıyız” diye yazar kapısında... Ey Müslüman kardeşim hadi onun kadar yapamıyorsun ama en azından bir şey yap... bu değere sahip çık...
Ekleme
Tarihi: 11 Haziran 2017 - Pazar
Evlatlarımızla Camide Buluşalım
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.