Yerel seçim sürecinde, CHP’de parti aleyhine çalıştıkları iddiasıyla aralarında eski il başkanları Doğan Ateş ve Metin Ümit Ural, eski belediye başkan yardımcıları Rebiye Ünüvar ve İrfan Mutluay’ın da bulunduğu 30 isim partiden ihraç edilmişti. Bu isimlerin ortak talebi, adayın belirlenmesinde yönetimin atamayla değil, önseçimle olmasıydı. Seslerini duyurmak için bu ekibin adayı olan İrfan Mutluay, Ankara’ya kadar yürümüş ve genel merkez önünde açıklama yapmıştı. CHP Çanakkale eski İl Başkanı Doğan Güneş, bu sürece ilişkin düşüncelerini gazeteci arkadaşımız Tunahan Uysal’a verdiği röportajda paylaştı. Şimdi bu röportajdan dikkatimi çeken bölümleri, yorumlarımla birlikte sizlerle paylaşacağım. Peki, neden ön seçim? Gelin, Ateş’in verdiği cevaplara bakalım. Gelibolu’da Önseçim Olmadı Belediyeyi Kaybettik Doğan Ateş, güçlü oldukları Gelibolu’da, 20 yıldır belediye başkanlığı yapan Mustafa Özacar’ın karşısındaki adayın ön seçim talebinin reddedildiğini ve bunun sonucunda CHP’li adayın partisinden istifa edip İYİ Partiden aday olduğunu anlattı. "Gelibolu’da seçimi kaybettik, çünkü parti içindeki ön seçim talepleri göz ardı edildi ve aradan AK Parti çıkarak belediyeyi kazandı" dedi.  Önseçim Parti İçinde Kenetlenme Sağlayan Bir Süreçtir  Ateş, 2019 yerel seçimlerinde Ülgür Gökhan’ın %61 oy alarak Çanakkale’de belediye başkanı seçilmesini hatırlattı ve bu başarının ön seçim sürecine dayandığını vurguladı. "Ön seçim sadece bir yöntem değil, parti içinde kenetlenme sağlayan bir süreçtir," diyen Ateş, ön seçimlerin üye iradesini yansıttığını ve bu iradenin yok sayılmasının partide kırılganlıklara neden olduğunu söyledi.  %61’den %38’e Düştük Bunun Sebebi Biz Değiliz Ateş, 2024 seçimlerinde yaşanan başarısızlıkların, parti içindeki ön seçim taleplerinin reddedilmesiyle doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. "Belediye başkanımızın kendi meclisinin altında oy alması, bu başarısızlığın bir göstergesi," diyerek, parti içinde yaşanan kırılganlıkların ve üyelerle yapılan toplantıların etkisinin göz ardı edildiğini ifade etti. "Bizim oyları %61'den %38'e düşürecek gücümüz mü var? Bu kadar mı etki ettik?" şeklinde sitem etti.  Burak Kunt'un Başarısı Belirleyici Oldu Burada küçük bir ekleme yapmazsam Muharrem Erkek’e haksızlık edilmiş olur. Doğan Ateş “gücümüz mü var?” diye soruyor ya haklısınız yok ama gücü olan İYİ Partinin adayı Burak Kunt’tu. Kunt hem CHP’den hem AK Partiden çok ciddi oy aldı CHP’de, AK Partide Çanakkale merkezde rekor oy kaybetti. Hatta, Kunt “keşke karşımdaki aday Ülgür Gökhan olsaydı” demiştir. Çünkü Gökhan iyidir hoştur fakat 20 yılın bir yıpranmışlığı vardı bu Kunt için çok büyük bir avantajdı.  Biz Bu Partiye Çok Büyük Emekler Verdik Ateş, ihraç edilen arkadaşlarının partiye büyük emek verdiklerini ve parti aleyhine çalışmadıklarını ifade ederek, "Bu anlamda disiplin suçu işlediğimizi düşünmüyorum. Yüksek Disiplin Kurulu'nda bu yanlışlığın düzeltileceğine inanıyorum," dedi. Tebligatların ellerine ulaştıktan sonra Yüksek Disiplin Kurulu'na yazılı ve sözlü savunma talep edeceklerini belirtti. Ülgür Gökhan’ın Müdahil Olması Bekleniyordu  İhraç sürecinde Muharrem Erkek belirleyici bir rol oynadı. Eski belediye başkanı Ülgür Gökhan’ın sürece müdahil olması bekleniyordu, ancak bu gerçekleşmedi ya da kurduğu temaslardan olumlu sonuç alamadı bilmiyoruz. Ama bildiğimiz Gökhan’ın kırgın olduğu açık çünkü Erkek’in göreve gelir gelmez, Gökhan’ın kadro verdiği 70 kişinin kadrolarını iptal etmesi büyük bir kırgınlık yarattı. Gökhan, belediyeden ayrıldıktan sonra bir daha oraya uğramadı ve Erkek’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunmadı.  Son söz; Daha önce de yazdığım gibi, bu karar doğru mu? Buna, söylediklerimden sonra siz karar verin: Siyasette ve ticarette güçlü olan kazanır, haklı olan değil. Siyasetin doğası gereği teorik bilgelik değil, pratik bilgelik üstün gelir. Kim galip gelirse, haklı olan odur ve ahde vefa daima zayıf olanın payına düşer.