Çanakkale belediyesini 17 yıldır yöneten Ülgür Gökhan, bir 5 yıl daha yönetmeye aday olduğu şehre dair projelerini açıkladı. Proje toplantısından sonra yüklü ücretlerle satın alınan gazeteler başta olmak üzere bütün yerel basını taradım. 17 yıldır başkanlık yapan ve 5 yıl daha yapmak isteyen Ülgür Başkanın bir “ustalık”eseri olacak projesini haber başlıklarında aradım aradım ama bulamadım... Hatta haberlerde başkanın projeleri diye metinleştirilen kısmın bir paragraf olduğunu gördüm. Sayfalarca projelerini tanıttı haberlerinin içeriğinde “siyasi söylemlerden”başka bir şey yoktu…  Başkanın bu tercihine saygı duyuyorum. Bunun da “müşterisi” var demek ki, olmasa CHP Çanakkale merkezde 17 yıldır belediyeyi yönetemezdi… Oy veren kesim demek ki bunu istiyor, bunun doğru olduğunu düşünüyor.  Sosyolojik olarak bakıldığında bu vakayı şu şekilde yorumluyorum; “Çanakkale’de yaşayan ve CHP’ye oy veren seçmen şehirdeki birçok sorundan en az AK Partiye oy veren vatandaşlar kadar rahatsız. CHP’ye, Ülgür Gökhan’a oy verenlerin büyük bir kısmı şehrin önümüzdeki 5 yılda gelişmeyeceğini biliyor, merkezde bulunan kamu binalarının yeşil alan olarak vatandaşların kullanımına açılamayacağını, yeni meydanların şehre kazandırılamayacağını, binlerce araçlık otoparkların yapılamayacağını, her mahalleye düğün salonları, kültür evleri yapılamayacağını kısacası mevcut sorunların aynı şekilde hatta daha da büyüyerek çoğalacağını biliyor. Bu sorunlara AK Parti Belediye Başkan Adayı Ayhan Gider’in çözüm üreteceğini de çok iyi biliyor.  Ama oy vermekte tereddüt yaşıyor günün sonunda şunu söylüyor; “olsun küçük olsun bizim olsun.” Bu şehrin gelişmesi demek nüfusun artması demek, büyüklerin gelmesi demek.” Büyük gibi gözüken küçüklerin örgütlediğibu düşünce sahada işte tam da bu yüzden“varsın Çanakkale gelişmesin kardeşim” dedirtiyor… Ayhan Gider projeleriyle ve söylemleriyle bu algıyı kırmaya çalışılıyor. Onun projelerine baktığınızda mega, devasa projeler yok. Mahallede, sokakta “ya şu olsa iyi olur”denilen ne varsa onlar var… Bu şehre nefes aldıracak projeler var.  31 Mart’ta Çanakkale bir tercih yapacak eğer mevcut sorunların daha da büyümesini istemiyorsa bugün çözülebilir durumdayken işi ehline 17 yıldır bu şehirde müdürlük, genel sekreterlik, vekillik gibi görevlerde bulunmuş ve projeleriyle bir iddia ortaya koymuş iktidarın tam destek verdiği Ayhan Gider’e teslim edecek… Geçen Tarım Bakanı buradaydı “Ayhan Beyin emrindeyiz, Sarıçay’ın ıslahını talep etti hemen başlatıyoruz. İnşallah seçimi kazanır ardından biz bakanlık olarak etrafındaki ıslahı da yapacağız.”Yıllardır sorun olarak Sarıçay’ın ıslahı bir bakan ziyaretiyle çözüldü, bunun gibi her bakandan söz alınabilir, iş yaptırılabilir, Çanakkale bunun tercihini yapacak….   Son olarak, Gider açıkladı ben vekillik gibi belediye başkanlığını da bir dönem yapacağım. Projelerimin tamamını da bu 5 yılda hayata geçireceğim. Ben bundan daha iddialı seçim propagandası duymadım… Çanakkale bu söylemi de dikkate alarak en azından bir dönem Ayhan Gider’e oy verebilir, yapılan anket çalışmaları da bu yönde bir eğilim gösteriyor… bu yazıda başkan Gökhan’ın projelerinin detaylarına girip katlı otopark 8 değil, 5 kat olsun, düğün salonları 6 değil 4 olsun demeyi çok isterdim ama maalesef böylesi projeler ortada yok… Açıklanan projeler ise olağan akış içinde bu bütçeye sahip bir belediyenin zaten yapması, yapacağı şeyler…  Son söz:Seçim döneminin en iyi “kapağını” Ayhan Gider CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan’ın sözleri sonrası yaptı. “İl Başkanı İsmet Güneşhan kürsüde demiş ki: ‘Ayhan Bey siyaset bilmiyor’ kendisine çok teşekkür ediyorum. İsmet’in bildiği siyasetin ‘S’ sini bilmiyorum, samimi olarak bilmiyorum. Ben hiç yola çıktığım adamları yol boyu satmadım İsmet! Yaptığın iş delege peşinden koşmak, onu da beceremiyorsun. Sen il başkanısın, salonların sorumluluğu senden sorumlu, adaylardan sorumlu değil. Kan gövdeyi götürüyor oraları koru. İşini yap, işini. Ben, senin söylediğin siyaset buysa; onu bilmiyorum, öğrenmeyeceğim ve öğrettirmeyeceğim. Belediye başkanı olduğumda da o işlere bakmayacağım, Çanakkale’nin işlerini yapacağım. Neden?  Çünkü ben her projeyi söylerken süresini de söyledim. Otopark ve trafik mi? Birinci yılında çözeceğim dedim. Diğer projeler mi? Üçüncü yılın sonunda çözeceğim dedim. Neden mi? İki yılda keyfini çıkarayım. Geçen söyledim, tekrar söylüyorum. Benim bugüne kadar ikincisini yaptığım bir iş yoktur. Bir şeyi bir kere yapar geçerim. Bu işler hırsla değil, aşkla olur. Onu da yılan hikayesine çevirmemek lazım.”