“Nasıl yapamadığımızı” konuşursak sabahlara kadar konuşur ve bir günah keçisi elbette ki buluruz. O yüzden nasıl yapacağımızı konuşmanın vakti.  Çanakkale Belediye Meclisi depremin hemen ardından olağanüstü bir toplantı yaptı ve çok radikal kararlar aldı bir önceki yazımda detaylarını sizlerle paylaşmıştım. Özeti tebligatlar yapıldıktan sonraki 90 gün içerisinde (Sosyal Konutlardaki yola cephesi olan 13 bina, Aygaz Kavşağındaki köşe bina gibi) depreme dayanıksız riskli yapılar ivedilikle yıkılacak. 2001 yılı öncesi yapılmış 5.200 binanın ise risk raporları 2023 yılı sonuna kadar idareye sunulacak ve bu yapıların da çok büyük bir çoğunluğu yıkılacak.   Belediye meclisinde alınan ve tüm partilerin oy verdiği bu kararlar nasıl uygulanacak? Meclisin aldığı kararlara göre bir yıl içinde yüzlerce bina için yıkım kararı çıkacak. Yüzlerce binayı geçtim “hemen yarın yıkacağız” dediğimiz 50’ye yakın bina var. Buraları yıktıktan sonra bu insanlar kiralık daire bulabilecek mi diyelim ki buldular neredeyse asgari ücreti bulan kiraları ödeyebilecekler mi? Çanakkale’de ki yapı stoğu bu ihtiyaca cevap verebilecek mi, bunları hiç konuşmadık?  Mart ayı meclis toplantısında parti temsilcileri “birbirlerine çakmak” yerine bu konuda bir fizibilite çalışmaları yapmaları gerek. Şu anda Çanakkale’de kaç kiralık daire var bina yaşları, metrekareleri, kiraları ve aidatları gibi birçok detayın raporlaması gerekiyor.  “Evinizi sizin can güvenliğiniz için yıkıyoruz” dedikten sonra “nereye gidelim” sorusunun cevabını veremezsek aldığımız bu radikal kararları uygulayabilmemiz mümkün olmayacaktır. Mart ayı meclis toplantısında parti grup başkanvekilleri umarım bu soruya açık net anlaşılır şekilde gerçekçi cevaplar verirler. Yoksa söyleyecekleri her şey boş laf… “Bülent Turan ve Jülide İskenderoğlu’nu Bu İşin Koçbaşı Yaparak…” Naçizane bir çözüm önerisi, iktidar milletvekilleri Bülent Turan ve Jülide İskenderoğlu’nu bu işin koçbaşı yaparak. Başta Ülgür Gökhan ve belediye meclisinde ki partilerin grup başkanvekilleri, CHP’li Çanakkale Milletvekilleri Muharrem Erkek ve Özgür Ceylan ile TOKİ’nin kapısına dayanmalıdırlar ve demelidirler ki, “Şehrin çok dışına çıkmadan, Karacaören, Sarıcaeli veya başka bir bölgedeki hazine arazisine bir uydu kent inşa edelim. İlk etapta bin tane konut yapalım sosyal konutları bu yeni uydu kente taşıyalım. Sosyal konutların yerini de TOKİ’ye devredelim, TOKİ burasını ister satsın ister yeni yapılar yapsın. Yerel yönetim olarak bize düşüyorsa hemen yarın meclis olarak oy birliğiyle karar alalım.”  Bu işin bu piyasa koşullarından başka bir çözümü yok. Var dersek kaybettiğimiz 10 yıl gibi bir 10 yıl daha kaybederiz.  Şehri Planlı Şekilde Yeniden İmar Edebiliriz Çanakkale Belediyesi de kendisine ait olan bazı arsalarda bu modelle küçük çapta dönüşümler yaptı. Sosyal konutlar özelinde başka bir çözüm mümkün değil. Burada yaşayan dar gelirli vatandaş para verecek durumda değil. Evler zaten çok küçük metrekareden düşerek bu çözüm de mümkün değil. Birçok şehir bu modelle kentsel dönüşümde hızlı yol alabildi. Eğer böyle bir modelle gözle görülür bir kentsel dönüşüm adımı atılırsa hem insanları teşvik ederiz hem de şehri planlı şekilde yeniden imar edebiliriz.  TOKİ’ye bu yerleri peşkeş çekemeyiz diyenler illa ki çıkacaktır. Onlar için de bir önerim var Çanakkale Belediyesi bu kişiler için ücretsiz mezarlık ziyaretleri düzenlesin… Ya kendilerine TOKİ’den daire ya da şehir mezarlığından mezar yeri beğensinler.