Hatırlarsınız Ocak ayı belediye meclis toplantısına İyi Partili Burak Kunt ile CHP’li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın tartışmaları damgasını vurmuştu. Gökhan’ın, “İYİ Parti varlığını CHP’ye borçludur” sözleri ise siyasetin gündemi olmuştu. Bu sözler Mart ayında yeniden gündeme geldi. İyi Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ partisinden istifa ederken, Gökhan’ın bu sözlerine atıfta bulunarak, “Ben bunları söyleyince İYİ Parti’nin değişik kademelerdeki yöneticileri bana kızıyorlar. Bana kızacağınıza, cesaretiniz varsa, İYİ Parti’nin iç işlerine karışan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına kızın. İYİ Parti’yi aşağılayan Çanakkale Belediye Başkanına kızın. Ama onlara kızamıyorsunuz. Çünkü belediyeden gelen çantalar, ihaleler ve makamlar karşısında İYİ Parti’nin onurunu sattınız. Bu söylediklerimin hepsinin kanıtı var.”
Özdağ’ın “belediyeden gelen çantalar, ihaleler ve makamlar” iddiaları AK Parti Grubu tarafından başkan Gökhan’a soruldu. Gökhan iddiaları dikkate almadığını, iddia sahibinin iddiasını ispatla mükellef olduğunu söyledi. Aynı iddialar AK Parti Milletvekili Jülide İskenderoğlu’nun da gündemindeydi. Gökhan, İskenderoğlu’na “vekilimiz ayıp etmiş” diyerek cevap verdi.
“Belediyeden gelen çantalar, ihaleler ve makamlar” iddiası bir milletvekili tarafından dile getiriliyorsa “dikkate almıyorum” denilerek geçiştirilemez. Peki ne yapmalı? İki kişi yan yana gelip fotoğraf vermeli ve “dikkate almıyoruz” demeli. Kim mi o iki kişi? Biri Belediye Başkanı Ülgür Gökhan diğeri İYİ Parti GİK Üyesi Rıdvan Uz… Bu isimleri yerel seçimlerden sonra hiç yan yana görmedik. Hem yan yana geldiklerinde Rıdvan Uz’a “Hiçbir desteklerini görmedik, bunu kabul etmemiz mümkün değil!” açıklamasını Ülgür Gökhan’a ise “Belediye başkan yardımcılığı talep etti, kabul etmedim” açıklamasını sorarız…
Evet Özdağ’ın iddiaları siyaset için çok kullanışlı malzeme… Önümüzdeki birkaç gün AK Parti Grubu “Belediyeden gelen çantalar, ihaleler ve makamlar” diye başlar, CHP grubu ise “başkanımızın yanındayız” diye devam eder… Size kolay gelsin ben mecliste ki başka bir konuyu gündeme taşımak isterim.
“Değişmedi, Değişmeyecekler!”
Çanakkale Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi emekli asker Süleyman Canpolat; 28 Şubat darbesinde Refahyol Hükümeti’nin düşürmek için Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yasadışı kurulan Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) savundu. Canpolat, “İmam Hatip liseleri 600 iken son yirmi yılda 6 bin 900'e çıkmış. Son yirmi yılda 18 bin ilave cami yapılmış. Bunlar ibadet için olsa anlarım” dedi. Silahlı kuvvetlerin bunu geçmişte “irtica tehlikesi” olarak gördüğünü resmi olarak Batı Çalışma Grubunu görevlendirdiğini söyledi ve 28 Şubat sürecinde ki zulümleri apaçık meşrulaştırmaya çalıştı… Arkasından ben de dini eğitim aldım, ailemin çoğu mevlüthandır, söylediklerim darbeleri desteklediğim anlaşılmasın dedi ama hikaye…
Başkan Gökhan da konuya dair değerlendirme yaptı dedi ki; “Darbe yapılacaktı tukaka tamam sen laikliği, cumhuriyete karşı her şeyi söyleceksin. Bu serbest, ondan sonra sen “Darbeye karşıyım” diyeceksin. Böyle ikili şey olmaz. (…) Elbette ki o zaman insanlar bu anlayışa tepki göstermiş.”
İmam Hatip ve cami sayılarının artmasına karşı olabilirsiniz, laiklik ilkesinin ihlal edilmesinden rahatsız olabilirsiniz… Bunları yanlış olarak görebilir sonuna kadar eleştirebilirsiniz. Lakin bu yanlışları düzeltecek kurum ne askeri vesayettir ne de yargı vesayetidir. Bu yanlışları düzeltecek kurum siyasettir. Düzeltmek istiyorsanız halkın oylarıyla seçilip iktidar olmalısınız, aksi söylemler sizi “darbe sevici” yapar. Sonra “ben öyle demek istememiştim” demek zorunda kalırsınız sonra uğraşır durursunuz…Siyasi iktidara, milletin sandıkta vuracağı “darbe” dışında hiçbir darbenin kabul edilmesi mümkün değildir. Amalı, lakinli söylemler kabul edilemez…
Konuya AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan attığı bir tweetle tepki gösterdi. “Değişmedi, değişmeyecekler!” diyen Turan; “Sadece konjonktür gereği değişmiş gibi yapıyorlar; ama sık sık yakalanıyorlar! Beraber poz vermekten şeref duyan muhafazakarlara gelsin sıradaki parçamız!”
MHP İl Başkanı Ali Tuğrul Yıldırım ise “Başkanı Ayrı Dert, Encümeni Ayrı...” diyerek; “Ülkemizin yaşadığı zor günler göz önüne alındığında, Her şekilde Darbe Yapanı veya Darbeye Kalkışanı birtakım olmaz değerlendirmeler ile haklı görmek, çok ama çok yanlıştır. Çok Yazık...Demokrasiden dem vurup, Darbe ve benzeri durumları Normalmiş! gibi anmak hiçbir şekilde, hiçbir siyasetçiye veya vatandaşa yakışmaz...” tepkisini sosyal medya üzerinden dile getirdi.
Belediye meclisinde ise İYİ Partili Burak Kunt, “darbenin hiçbir türlüsü, kime yapıldığına bakılmaksızın desteklenemez asla ama asla… Lütfen bu konuda nerden bakarsanız bakın Türkiye Cumhuriyeti’ni gerçekten savunacaksak, “amayı” öncelikle darbe için söyleyeceğiz...” ifadelerini kullandı.