CHP’li 4.500 üye bu pazar günü sandık başına partilerinin belediye başkan adayları olan Ülgür Gökhan, Ömer Faruk Mutan, Necmi Akyalçın ve Celal Karakaş’ı oylamak için gidecek. Daha öncede ifade etmiştim bu seçimin sonucu belli, Ülgür Gökhan sandıktan çıkacak! Çok sevdiğim bir söz var; “hepimizi satın almışlar, hem de kendi paralarımızla…” Ülgür Gökhan da aynen öyle yapmış! O yüzden oldukça rahat davranıyor. Diğer adaylar projelerinden bahsederek Çanakkale’ye neler vaat ettiklerini açıklarken mevcut başkan Ülgür Gökhan bütün hayallerini gerçekleştirdiğini; “Altyapıyı A’dan Z’ye değiştirdik. Yağmur yağdığında su basardı etrafı ve kordonu, bunların hepsini hallettik.”sözleriyle duyuruyor, Çanakkale halkıyla dalga mı geçiyor ne! Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim CHP’li üyelere hele de meclise aday olan üyelere büyük görev düşüyor. Eğer pazar günü yapılacak seçimde sandıktan Ülgür Gökhan çıkarsa, belediye meclisi seçimini unutun! Ülgür Gökhan, genel merkezin oluruyla oturur belediye meclisini istediği gibi yapar, yani belediye meclisi üyeleri atanır! Ha bunu değiştirmenin tek bir yolu var o da sandıktan Ülgür Gökhan’ın “güçlü” şekilde çıkmaması bakalım CHP’li üyeler ne yapacak?
***
CHP İl başkanı İsmet Güneşhan; “pazar günü, tüm siyasi partilere örnek olacak bir demokrasi şölenini hep birlikte yapacağız. Bununla ilgili olarak merkez ilçemiz gerekli çalışmaları hassasiyetle gösteriyor” dese de süreç Güneşhan’ın söylediği gibi ilerlemiyor.
Ömer Faruk Mutan düzenlediği toplantılarda adeta feryat ediyor. CHP’nin özellikle merkez ilçe başkanı Ali Uyanık’ın, Ülgür Gökhan’dan taraf olması sebebiyle irtifa kaybettiğini söyleyen Mutan;“Adalet duygusunu kendimiz içimizde yaşayacağız. Ali Uyanık istifa etmelidir, neden etmelidir? İl Genel Meclisi 2 Aralık’ta olacaktı. Şimdi ne zaman olacak belli değil. Söyleyeyim ben size. Olmayacak. Ayın 18’i itibariyle Hem Belediye Başkanı hem Belediye Meclisi seçilecekti ne oldu? Olmadı. Daha o zaman istifa etmeliydin sen. Etmeliydin etmedin, hala tarafgil davranıyorsun. Taraf olabilirsin ama bu hassas dönemde herkese eşit durmaya çalış. Durmadın çek git. Çek git kardeşim. İl Genel ve Belediye Meclisi 2 Aralık’ta olacaktı. Neden olmuyor? Biz dedik ki bütün sandıkları aynı güne koyun. Yok, bildiklerini yapmaya devam ediyorlar. 4500 üyeden bahsediyoruz. Hadi bunun şu kadarı geldi diyorsunuz, şu kadarı gelmedi diyorsunuz. Nasıl karşılanacak ihtiyaçlar? Çataltepeliler lokali bunun için uygun bir yer mi? Seyyar tuvaletler konacak mı? Ne yapılacak? Bu alan bir organize şeklinde dilimlendi mi? Herkes kafasına göre mi takılacak? Öyle bir dünya yok.!”
Adaylardan Necmi Akyalçın ise kendisine ulaşan üyelerin en önemli talebinin gizlilik olduğunu bununla ilgili olarak merkez ilçe başkanlığına bir dilekçe verdiğini şu sözlerle anlatıyor; “Kabinler üyelerin yatak odasıdır. Orada kimin kime oy vereceğinin gözükmesine kimsenin hakkı yoktur, orada üye vicdanı ile baş başadır. Biz bunu istiyoruz, üyelerimiz de bunu istiyor. Üyeler bana gelerek bu konuda yardım istedi. Gerekli hassasiyetlerin gösterilmesini, kabinlerin üzerinin kapatılmasını istiyorum. Üye kime oy vereceğinin gizli kalacağına emin olarak kabine girmelidir. Mesela kimse cep telefonu ile girememeli, oyun fotoğrafını çekememeli. Elektronik hiçbir cihaza izin verilmelidir. Nasıl ki yerel ve genel seçimlerde YSK sandıkta oy kullanılırken cep telefonunu bıraktırıyorsa, burada da aynı şekilde cep telefonu ve kamera bırakılmalıdır. ”
Celal Karakaş’ın kardeşi Cemal Karakaş ise üye listelerinin sağlıklı olmadığını oyların çalınma riski olduğunu şu sözlerle dile getiriyor; “Demokrasilerde oy çok önemlidir. Sandık önüne geldiğinde bu hakkını kullanırsan pek çok şeyi değiştirebilirsin. Ama tabi kullanırsan ya da bu hakkın gasp edilmezse. 1983 yılından bu yana Çanakkale merkezde CHP üyesiyim. 2 yıl önce ikamet kaydımı Kepez beldesine aldırdım. Ama bu seçim döneminde Kepez’de bu hakkımı kullanamadım. Olur ya belli ki kaydım alınmamıştır dedim. Ama bakıyorum pazar günü Çanakkale’de de bu hakkımı kullanamayacağım. Çünkü adım her iki tarafta da listelerde yok. Şu an üye miyim değil miyim onu bile bilmiyorum. Yani Yaşar ne yaşar ne yaşamaz durumu. Böyle pek çok kişiden bahsediliyor. Sonuç olarak, kendi üyemizin bile oy hakkını kullandırmayız ama mühürsüz oylardan, çalınan oylardan bahsederiz. Üyesine bu hakkını kullandırmayı bile beceremeyen yönetimi kınıyorum.”
Aslında bu söylenenlerin bir özeti var pazar günü yapılacak seçimde şaibe var! Daha önceki delege, il ve merkez ilçe seçimlerinde olduğu gibi. Mutan’ın söylediği;“İl Genel Meclisi 2 Aralık’ta olacaktı. Şimdi ne zaman olacak belli değil. Söyleyeyim ben size. Olmayacak. Ayın 18’i itibariyle Hem Belediye Başkanı hem Belediye Meclisi seçilecekti ne oldu?” sözlerinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Mutan il genel ve belediye meclisi seçimin olmayacağını söylüyor yani atama ile olacağını belirtiyor. Benzer bir tablo 2014 yılında da yaşanmıştı;“dönemin Milletvekilleri Serdar Soydan ve Ali Sarıbaş’ın dilinden ‘Ön seçim’ müjdesini almış, aynı günün gecesi CHP Genel Merkezi, Atama ile Aday tespiti kararına varmıştı” bu durum şimdi il genel ve belediye meclisinde de yaşanacak gibi. Ama bu oyunu bozmanın bir yolu var! Ülgür Gökhan’ın pazar günü en az oy alması! Eğer tablo böyle olursa genel merkez en azından belediye meclisi için seçim yapılmasını ister ama eğer Ülgür Gökhan pazar günü hatırı sayılır bir oy alırsa genel merkez seçime gerek yok, oturun başkanla listeyi yapın der. Şimdi karar üyelerin üyeler bu oyunu bozup, CHP’de değişimin vakti artık yeter der mi yoksa aynen böyle devam eder mi?