CHP’nin son yerel seçimlerde aldığı sonuç, 2002’den bu yana “ilk büyük başarı” olarak nitelendiriliyor. 2019 yerel seçimlerinde CHP adaylarının AK Partiden MHP'ye kadar, ittifak yapılan ya da dayanışma gösterilen tüm parti tabanlarından oy aldığı hesaplanıyor. CHP genel merkezin asıl kafa yorduğu mesele bu seçmenin nasıl kalıcı hale getirileceği. Seçmenin şu anda, CHP’li belediyeleri izleme halinde olduğu ve asıl notunu henüz vermediği görüşü yaygın. Belediyelerde kayırmacılık, usulsüzlük, savurganlık konusunda ödün verilmemesi, vatandaşlara hizmetin yanı sıra yaşamlarını kolaylaştıracak “küçük dokunuşların” seçmeni partide tutacak ve CHP’yi Türkiye iktidarına taşıyacak temel etkenler olacağı düşünülüyor. CHP yöneticileri, belediyelerdeki en küçük aksaklık, usulsüzlük ya da etik dışı davranışa müdahale etme konusunda da kararlı olduklarını vurguluyorlar.
Peki genel merkezin hayalleri yerelde ne denli karşılık buluyor. Gelin Çanakkale örneğine bakalım.
“Ülgür Gökhan Varsa; Biz Yokuz!”
Çanakkale Belediyesi, başkan Ülgür Gökhan’ın şahsi “karizmasıyla” birlikte Çanakkale, CHP’nin adeta kalesi konumunda, İzmir neyse Çanakkale’de o… Peki bu kalede neler yaşanıyor? Çok uzağa gitmeyelim geçtiğimiz hafta sonuna gidelim, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek’in finanse ettiği, İyi Parti GİK Üyesi Rıdvan Uz’un “muhabbet gösterdiği” bir yayın organı Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı hedef alarak “Ülgür Gökhan Varsa; Biz Yokuz!” başlıklı bir haber servis ediyor. Haberde ne Erkek’in ne de Uz’un doğrudan beyanları yok, kulislerde geçtiği iddia edilen söylemler haberin konusu. Genel merkezde görevli Erkek ve Uz akıllarından geçenleri direk söylemedikleri için böylesi bir yönetimi kullanarak “kavga ediyorlar.” Daha önce de benzer “operasyonların” hedefi olan Gökhan ise doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir görüş beyan etmiyor. Yakın çevresine ise “Çanakkale halkı, parti üyelerimiz ve delegelerimiz her şeyi görüyor bunlara en güzel cevabı onlar verecek!” diyor. Gücü bölüşemeyenlerin ya da mutlak gücü elde etmek isteyenlerin kendilerinden olana yaptıklarını gören vatandaş, genel merkezlerin hayallerine sizce inanır mı? Bakın kavga şehre yapılan veya yapılmayan bir hizmetle ilgili değil, kavganın sebebi tamamen siyasi. Hani CHP genel merkezi, etik dışı davranışa müdahale etme konusunda da kararlıydı? Ama CHP Genel Merkezinde görevli olan genel başkan yardımcısı olan bir isim “CHP’ye ayar çekiyor.” CHP’ye kimsenin bir şey yapmasına gerek yok!
CHP Çanakkale İl Teşkilatı Bir Özeleştiri Yaptı mı, Ders Çıkardı mı?
Çanakkale İl Genel Meclisine bakalım. CHP ilk defa İl Genelde çoğunluğu elde etti fakat parti içindeki gruplaşmalar, ötekileştirmeler ve iki yüzlülüklerden ötürü bir ismin AK Partiye geçmesiyle CHP İl Genelde çoğunluğunu kaybetti. Peki CHP Çanakkale İl Teşkilatı yaşanan bu olaydan ötürü bir özeleştiri yaptı mı, ders çıkardı mı? Hayır çıkarmadı, bunun somut örneği ise CHP’li İl Genel Meclis Üyesi Ömer Ar’ın yaşadıkları. CHP’li Ar, İl Genel Meclisi gündemine gelen “eko turizm” dosyalarına partisinin evet oyu vermesini iki yüzlülük ve samimiyetsizlik olarak gördüğü için hayır oyu veriyor. Bu dosyalardan birisi de CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek’e ait! Diyor ki, bizler çevreciyiz diyorsak, ormanların “eko turizm kılıfı” altında talan edilmesine de karşı durmalıyız! Vay sen misin hayır oyu veren sen misin “ilkeli duruş” sergileyen diyenlerin itibarsızlaştırma kampanyalarının hedefi olan Ar isyan noktasına geliyor ve sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulunuyor. İşte o paylaşım; “Sevgili dostlar il genel meclisinde oylamalarda bazı çevreye sakıncalı gördüğüm dosyalara karşı çıkmam ve ret oyu kullandığım süreden beri çeşitli kanallardan hiç beklemediğim partili kardeşlerimden bir tepki ile karşılaşır oldum ve buna bağlı olarak bir karalama kampanyası ile karşı karşıyayım etkili yetkili Bir kardeşimiz benim başka bir partiye geçeceği yolunda SORULAR üretmiş ben beklerdim ki direk beni arayıp sorması daha doğru olurdu benim hiçbir yere gittiğim yok oylama prensiplerimi de değiştirmeyeceğim bu insan ötekileştirme. Yok sayma kampanyalarında kınıyorum Herkes kendi kazdığı kuyuya düşer biz yerimizdeyiz çok rahatsız olan varsa bunun nasıl yapılacağı ne yapılacağı bellidir Gereğini yapabilirler Ben bundan sonra Bu arkadaşlarımızın söyleyeceği hiçbir şeye itibar etmiyorum gerekirse neden ne olduğunu neden olduğunu kimlerin olduğunu Halkımızla da paylaşırız Bundan sonra da kendileriyle eski sıcaklığı bulamam Bir insana 40 kişi deli dersen deli olurmuş şükür ki bizim" şu anda deli olma niyetimiz falan yok yerimiz bellidir bilenler biliyor bilmeyenler de kendisi bilir...”
Sözüm ona AK Partinin oylarını düşerken CHP’nin oylarının %25’in üzerine çıkamıyor olmasının sebebi sanırım bu “küçük dokunuşlar.” Çanakkale’de bunlar yaşanırken varın büyükşehirleri siz düşünün…