Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Çanakkale Halkına Saygılı Olmayı Öğrenecekler

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı aralarında Çanakkale’nin de bulunduğu 7 bölgede o ilin ve Türkiye’de ki diğer illerin tarihi ve kültürel değerlerini tanıtacağı bir dijital tanıtım çadırı kurmak için çalışma yapıyor. Kurulmak istenen bu çadır geçici süreliğine kurulmak isteniyor. Tanıtım çadırı Çanakkale’de hem yerel nüfusun hem de gelip geçen turistin en yoğun olduğu İskele Meydanına kurulmak isteniyor.  Tanıtım çadırı Çanakkale’ye geliyor, çadırı taşıyan kamyon iskele meydanına giriyor ve kriz patlak veriyor! Çanakkale Belediye başkanı, yardımcılarını neredeyse tüm müdürlerini ve zabıtaları toplayıp İskele Meydana adeta çıkarma yapıyor, bütün basın orada. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan İletişim Başkanlığı Çanakkale İl Müdürüne “Size kim dedi buraya kurun, burası kimin, burası kimin, burası Çanakkale halkının…” diyerek adeta fırçayı atıyor. Başkan çadıra izin vermediklerini, meydanda nereye kurulacağının bilinmediğini, üstün körü iki satır yazıyla adeta dayatmayla iş yapmaya çalıştıklarını, konuyu idare mahkemesine taşıdıklarını, hak gaspı yaptıklarını, Çanakkale Halkına Saygılı Davranmayı öğrenmeleri gerektiğini söylüyor.  İletişim Başkanlığı Çanakkale İl Müdürü ise söze “başkanım lütfen şov yapmayın” diyerek başlıyor ve emri vakide bulunmadıklarını, kararın il anma kurulunda alındığını, bu kurulda Çanakkale Belediyesinden de bir üyenin olduğunu, o üyenin olumlu imzasının bulunduğunu ve amaçlarının Çanakkale’nin tanıtımına katkı sunmak olduğunu, bu işin büyütülmemesi gerektiğini, başkanın gelip burada açıklama yapmasını doğru bulmadığını söylüyor ve ekliyor Şubat ayında Çanakkale Belediyesine buraya kurulmak istenen çadırla ilgili bir yazı gönderildi.  O arada Vali Orhan Tavlı, başkan Ülgür Gökhan’ı arıyor ve bir görüşme gerçekleşiyor. Başkan Gökhan, komitede belediye personeli olan o kişiyi yetkilendirmediğini ve çadırın yüksek olduğunu, nereye tam konulacağının belli olmadığını, Kale Grubuna ait prefabrik tanıtım yerinin süresinin bittiğini konuşulduğu takdirde oraya konulabileceğini söylüyor. Vali Beyin, yıkılan Nedime Hanımın yerine kurulması önerisine ise neden olmasın, siz nasıl isterseniz, nasıl uygun görürseniz diyerek cevap veriyor. On dakika önce esip gürleyen, müdüre “Size kim dedi buraya kurun” diye çıkışan, “Vali bey” cevabını alınca “Sayın Vali de olabilir, Sayın Cumhurbaşkanı da olabilir, burası Çanakkale Halkının, Çanakkale Halkına Saygılı Olmayı Öğrenecekler…” diyen Gökhan gitmiş, uzlaşmacı, problemi çözelim, iş hallolsuncu Gökhan gelmişti.  Yaşanan polemiğin detaylarına daha fazla girmeden gelelim “sen diyorsun bu konuya” kısmına. Okullarda ders olarak okutulabilecek bir iletişimsizlik örneğine şahit olduk.  Valilik suçlu olsun, eksik yapmış olsun, bindirme yapmış olsun, bütün suç Valilikte olsun!  Gökhan meydanda basın mensuplarına açıklama yaparken diyor ki, “hiç görüşmedik Valilikle, konuyu zaten idare mahkemesine götürdük…” Peki Başkan Gökhan Şubat ayında Valilikten gelen çadır kurulması talebiyle ilgili olarak, idare mahkemesine gitmek yerine, Vali Beye gitse bir kahve içse ve Çanakkale’nin tanıtımına katkı sunacak bu çalışmayla ilgili “nasıl bir çözüm” üretelim diye sorsa “orası değil de şurası olsa, şu kadar süre değil, bu kadar olsa” dese ve el sıkışarak ayrılsa güzel olmaz mıydı? Hadi onu yapmadınız, bütün belediyeyi toplayıp meydana adeta bindirme yapmak yerine odanızdan Vali Beyi arasanız ve çözüme kavuştursanız olmaz mıydı?  Başkan Gökhan özellikle Valilik ile olan ilişkilerinde takdir ettiğim bir hukuk gözetirdi. Basın önünde kavga etmez, polemiğe girmez, Valilikten gelen talepleri çözmeye çalışır, kısacası devlet adabıyla hareket ederdi. Lakin bugün iskele meydanında şahit olduğumuz görüntü neydi Allah aşkına, duyan görende Valilik oraya bina dikiyor zanneder! Kamusal alanmış, halkın meydanıymış, göz önündeymiş dikkat çekmiyormuş. Hatırlatmakta fayda var siz oraya mini bir AVM yapıyordunuz hatta temelini atmıştınız, Çanakkale Valiliği İl Özel İdaresi kendine ait olan milyonlarca lira değerindeki oteli yıktı ve “Çanakkale Halkının Olsun” dedi siz de projeden vazgeçtiniz ve o meydan el birliğiyle halkın oldu, hayırdır yani ne oluyoruz, şık oldu mu, bu durum? Okuyuculardan özür dileyerek söylüyorum Vali Beyle telefon görüşmenizde nasıl “geri vites yaptığınıza tüm basının şahit olması şık oldu mu? On dakika önce esip gürlüyordunuz, telefonda da Vali Beye de çıkışsaydınız ya “Çanakkale Halkına Saygılı Olmayı Öğrenin” diye… Sayın Başkan gaza gelmeyin… Daha önce onca örnek yaşadık buna benzer çıkışlar yapıp sonrasında, öyle değil böyle dediğiniz ne kendinize ne de karşınızdakilere bunu yapmayın… Üzülüyoruz!
Ekleme Tarihi: 12 Haziran 2020 - Cuma

Çanakkale Halkına Saygılı Olmayı Öğrenecekler

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı aralarında Çanakkale’nin de bulunduğu 7 bölgede o ilin ve Türkiye’de ki diğer illerin tarihi ve kültürel değerlerini tanıtacağı bir dijital tanıtım çadırı kurmak için çalışma yapıyor. Kurulmak istenen bu çadır geçici süreliğine kurulmak isteniyor. Tanıtım çadırı Çanakkale’de hem yerel nüfusun hem de gelip geçen turistin en yoğun olduğu İskele Meydanına kurulmak isteniyor. 

Tanıtım çadırı Çanakkale’ye geliyor, çadırı taşıyan kamyon iskele meydanına giriyor ve kriz patlak veriyor!

Çanakkale Belediye başkanı, yardımcılarını neredeyse tüm müdürlerini ve zabıtaları toplayıp İskele Meydana adeta çıkarma yapıyor, bütün basın orada. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan İletişim Başkanlığı Çanakkale İl Müdürüne “Size kim dedi buraya kurun, burası kimin, burası kimin, burası Çanakkale halkının…” diyerek adeta fırçayı atıyor. Başkan çadıra izin vermediklerini, meydanda nereye kurulacağının bilinmediğini, üstün körü iki satır yazıyla adeta dayatmayla iş yapmaya çalıştıklarını, konuyu idare mahkemesine taşıdıklarını, hak gaspı yaptıklarını, Çanakkale Halkına Saygılı Davranmayı öğrenmeleri gerektiğini söylüyor. 

İletişim Başkanlığı Çanakkale İl Müdürü ise söze “başkanım lütfen şov yapmayın” diyerek başlıyor ve emri vakide bulunmadıklarını, kararın il anma kurulunda alındığını, bu kurulda Çanakkale Belediyesinden de bir üyenin olduğunu, o üyenin olumlu imzasının bulunduğunu ve amaçlarının Çanakkale’nin tanıtımına katkı sunmak olduğunu, bu işin büyütülmemesi gerektiğini, başkanın gelip burada açıklama yapmasını doğru bulmadığını söylüyor ve ekliyor Şubat ayında Çanakkale Belediyesine buraya kurulmak istenen çadırla ilgili bir yazı gönderildi. 

O arada Vali Orhan Tavlı, başkan Ülgür Gökhan’ı arıyor ve bir görüşme gerçekleşiyor. Başkan Gökhan, komitede belediye personeli olan o kişiyi yetkilendirmediğini ve çadırın yüksek olduğunu, nereye tam konulacağının belli olmadığını, Kale Grubuna ait prefabrik tanıtım yerinin süresinin bittiğini konuşulduğu takdirde oraya konulabileceğini söylüyor. Vali Beyin, yıkılan Nedime Hanımın yerine kurulması önerisine ise neden olmasın, siz nasıl isterseniz, nasıl uygun görürseniz diyerek cevap veriyor. On dakika önce esip gürleyen, müdüre “Size kim dedi buraya kurun” diye çıkışan, “Vali bey” cevabını alınca “Sayın Vali de olabilir, Sayın Cumhurbaşkanı da olabilir, burası Çanakkale Halkının, Çanakkale Halkına Saygılı Olmayı Öğrenecekler…” diyen Gökhan gitmiş, uzlaşmacı, problemi çözelim, iş hallolsuncu Gökhan gelmişti. 

Yaşanan polemiğin detaylarına daha fazla girmeden gelelim “sen diyorsun bu konuya” kısmına. Okullarda ders olarak okutulabilecek bir iletişimsizlik örneğine şahit olduk. 

Valilik suçlu olsun, eksik yapmış olsun, bindirme yapmış olsun, bütün suç Valilikte olsun! 

Gökhan meydanda basın mensuplarına açıklama yaparken diyor ki, “hiç görüşmedik Valilikle, konuyu zaten idare mahkemesine götürdük…” Peki Başkan Gökhan Şubat ayında Valilikten gelen çadır kurulması talebiyle ilgili olarak, idare mahkemesine gitmek yerine, Vali Beye gitse bir kahve içse ve Çanakkale’nin tanıtımına katkı sunacak bu çalışmayla ilgili “nasıl bir çözüm” üretelim diye sorsa “orası değil de şurası olsa, şu kadar süre değil, bu kadar olsa” dese ve el sıkışarak ayrılsa güzel olmaz mıydı? Hadi onu yapmadınız, bütün belediyeyi toplayıp meydana adeta bindirme yapmak yerine odanızdan Vali Beyi arasanız ve çözüme kavuştursanız olmaz mıydı? 

Başkan Gökhan özellikle Valilik ile olan ilişkilerinde takdir ettiğim bir hukuk gözetirdi. Basın önünde kavga etmez, polemiğe girmez, Valilikten gelen talepleri çözmeye çalışır, kısacası devlet adabıyla hareket ederdi. Lakin bugün iskele meydanında şahit olduğumuz görüntü neydi Allah aşkına, duyan görende Valilik oraya bina dikiyor zanneder! Kamusal alanmış, halkın meydanıymış, göz önündeymiş dikkat çekmiyormuş. Hatırlatmakta fayda var siz oraya mini bir AVM yapıyordunuz hatta temelini atmıştınız, Çanakkale Valiliği İl Özel İdaresi kendine ait olan milyonlarca lira değerindeki oteli yıktı ve “Çanakkale Halkının Olsun” dedi siz de projeden vazgeçtiniz ve o meydan el birliğiyle halkın oldu, hayırdır yani ne oluyoruz, şık oldu mu, bu durum? Okuyuculardan özür dileyerek söylüyorum Vali Beyle telefon görüşmenizde nasıl “geri vites yaptığınıza tüm basının şahit olması şık oldu mu? On dakika önce esip gürlüyordunuz, telefonda da Vali Beye de çıkışsaydınız ya “Çanakkale Halkına Saygılı Olmayı Öğrenin” diye… Sayın Başkan gaza gelmeyin… Daha önce onca örnek yaşadık buna benzer çıkışlar yapıp sonrasında, öyle değil böyle dediğiniz ne kendinize ne de karşınızdakilere bunu yapmayın… Üzülüyoruz!

Yazıya ifade bırak !